Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik faturalarında kayıp kaçak bedellerinin vatandaşlardan alınmaya devam edilmesine yönelik Meclis’e gelen kanun tasarısı hakkında, “Kayıplar zaten maliyetin içindeki bir unsurdur.” şeklinde konuştu.
Yıldız, “Aynı şekilde kaçakları da makul bir seviyeye indirene kadar yine maliyet unsuru olarak görüyoruz. Herhangi bir dağıtım başlığı altında alınmış olmasını veya bununla alakalı kanuni düzenlemeyi de bu gerekçeyle getiriyoruz.” dedi. E
Taner Yıldız ilk olarak, “Öncelikle bu yapılandırmaya olumlu cevap veren Batman Belediye Başkanımıza ve bu manada yapılandırma isteyen, borçlarını ödemek isteyen bütün belediye başkanlarımıza peşinen teşekkür ediyorum. Çünkü bu hepimizin malı.” dedi.
Elektriğin, Edirne’den Kars’a varıncaya kadar Türkiye’nin tamamının ortak malı olduğunu belirten Yıldız, “Özelleştirilmeden önce bölgede elektrik faaliyetlerini yürüten TEDAŞ’ın ve özel sektörün toplam 2 milyar TL civarında alacağı vardı. Şu ana kadar TEDAŞ alacaklarından belediyeler yüzde 75’ine olumlu cevap verdiler ve 743 milyon TL’lik bir yapılandırma sundular. Ödüyor olmaları halinde bu Türkiye’nin kazancı olacak. Cari borçların, yani günlük borçlarını ödeyenler de aynı şekilde Türkiye’nin kalkınmasına, büyümesine katkı koyacaklar. O yüzden ödemeleriyle alakalı ne kadar taksit istiyorlarsa o kolaylıklar sağlanacaktır.” dedi.
Bu manada Batman Belediyesi’nin gösterdiği hassasiyeti Diyarbakır ve diğer illerin aynı şekilde hassasiyet göstereceğine inandığını ifade eden Bakan Yıldız, “İsim saymak istemem, bu ülke 81 iliyle beraber hepimizin ve her birimizin ortak sorumlulukları var. Hem vatandaşlık hem de ülkesine olan sorumlulukları itibarıyla bunları yerine getirmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Bakan Yıldız’a ardından Meclis’e gelen tasarıyla, elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedellerinin vatandaştan alınmaya devam edileceği iddiaları soruldu. Bakan Yıldız, “Biz kayıp-kaçakları bir maliyet unsuru olarak görüyoruz. Kayıp-kaçakların azaltılmasına dönük hedeflerimizden vazgeçmiş değiliz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda gideceğiz. Türkiye’deki 21 bölgeden 18 bölgenin ortalama kayıp-kaçak oranının Avrupa Birliği üyesi ülkelerin kayıp-kaçak oranından daha düşük. Demek ki doğru bir iş yapıyoruz. Ama üç bölgedeki hadise, yalnızca teknik bir çalışmadan çıkmıştır. Aynı zamanda bazı siyasi ve sosyal olayların gölgesi altında kalmıştır. O yüzden o faktörü minimize ederek bunu yapmak zorundayız. Kayıplar zaten maliyetin içindeki bir unsurdur. Aynı şekilde kaçakları da makul bir seviyeye indirene kadar yine maliyet unsuru olarak görüyoruz. Herhangi bir dağıtım başlığı altında alınmış olmasını veya bununla alakalı kanuni düzenlemeyi de bu gerekçeyle getiriyoruz. Türkiye’nin bütün topladığı paralar, yine Türkiye’nin tamamına, 77 milyonla paylaşılan paralardır. Şu anda elektriğin girmediği herhangi bir ev olmadığı için bu konudaki düzenleme yine vatandaşın tamamıyla alakalıdır. Önümüzdeki haftalarda gerek komisyonlarda, gerekse Genel Kurul’da sıra buluyor olması halinde o kanun tasarısının kanunlaşması için görüşmelerimize devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.