Bundan tam 10 yıl önce, eli veya ekonomisi petrole değmiş herkesin ortak söylemi şuydu: “Dünyada ucuz petrol dönemi kapandı.” Hatta o dönemde Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez “herkes yüksek fiyatlara alışsın, dünya düşük fiyatlı petrolü unutsun” diyordu.
Bu tezleri destekleyen yığınca araştırma bir zamanlar varili 2$ olan fosil yakıtın, giderek azalan rezervler sebebiyle rekor fiyatlara çıkacağını sö
Bugün durum çok farklı… 2015 başında bütçesini 100$‘ın üzerinde varil fiyatından yapan ülkelerin durumu ortada… Rusya saldırganlığını artırıyor, S.Arabistan vergi kavramıyla tanışıyor, İran ve diğerleri “ürün ülkesi” olmanın bütünolumsuzluklarıyla yüzleşiyor.
Rahmetli Özal “iyi ki bizde petrol yok” dediğinde ürün ülkesi olmak yerine sanayi ve ileri teknolojiye ancak bu yoksunluk sayesinde yönelebileceğimizi anlatıyordu. Haklıydı da… Bugün yetersiz de olsa sanayileşmemiz bir noktaya geldi, katma değerli üretimin önemiher birimizin zihnine kazındı.
Petrolümüz yok ama enerji ihtiyacımız var. Hele ki 2023 hedeflerine koşacak isek şimdikinden %90 daha fazla enerji gerekecek bize. Bugün petrol ucuz diye seviniyor olabiliriz. Fakat geleceği, varil fiyatına bağlayamayız.
200 üniversite, 60 teknokent, binlerce ar-ge merkezi, enerjide yerli çözümleri geliştirmekiçin daha fazla gayret göstermek zorunda. Enerji verimliliği de bir kaynak olarak düşünülürse bu alanda Bakanlığın başlattığı bilinçlendirmeçalışmalarına yurt çapında destek vermek şart.
Dünyada ucuz petrol dönemi yeniden başlamış olabilir. Fakat varil savaşlarındaibre yeniden 100$’a yöneldiğinde, bizim de bugünden daha hazırlıklı olmamız gerekecek. Yönetmek zorunda olduğumuz enerji arz güvenliği ve cari açığımızvar zira…
Kaynak: Sabah