Kuraklıklar, sıcak güneşte azalan rezervuarların buharlaşmasıyla Afrika’daki birçok hidroelektrik barajından gelen güç kaynaklarını felç ediyor. Su üzerinde yüzen güneş panelleri, daha fazla elektrik üretirken aynı zamanda buharlaşma kayıplarını azaltmak için suyu da gölgelendirirler. Afrika kıtasındaki, su ile dolu rezervuarlar, gelgit düzlükleri ve eski açık maden ocaklarına yüzer güneş panelleri yerleştirilmesine olan ilginin artmasının sebebi budur.
Ocak ayında, Avrupa Komisyonu’nun İtalya’nın Ispra kentindeki Ortak Araştırma Merkezi’ndeki araştırmacılar, en güneşli kıta olan Afrika’daki hibrit hidro-güneş enerji santralleri için muazzam potansiyele ilişkin bir çalışma yayınladılar. Önde gelen araştırmacı Rocio Gonzalez Sanchez, Kıtanın rezervuarlarının sadece %1’ini kaplamanın güç üretim kapasitesini 2’ye katlayarak 58 gigawatt’a çıkarabileceğini ve kıtanın genel üretim kapasitesini dörtte bir oranında artırabileceğini tahmin ediyor.
Güneş panellerini su üzerinde yüzdürmek, sert bir zemine yerleştirmekten daha pahalıya mal oluyor: yaklaşık %10-20. Ama avantajları var. Yüzer paneller arazi kaplamaz, toz kirliliğinden daha az etkilenir ve arazinin tesviye edilmesini veya ağaçların ve binaların kaldırılmasını gerektirmez. Ayrıca, su karadan daha soğuk olduğu için genellikle daha yüksek enerji verimine sahiptirler.
Kaynak: “Floating solar ready for take-off” China Dialogue
Yayına Hazırlayan: Dünya Enerji Konseyi / Türk Milli Komitesi