Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 13 Haziran 2021
Başta Ayvalık ve Dikili ilçelerini etkileyen fırtına, Türkiye’de görülen aşırı hava olaylarına bir yenisini daha ekledi. Saatte 80 kilometre hıza erişen fırtına onlarca teknenin batmasına ve birçok yapıda hasara neden oldu. Ekosfer.org‘dan yapılan açıklamada, can kaybı olmaması nedeniyle ucuz atlatılan fırtına ve yağış, bir kez daha mevcut altyapının iklim kriziyle şiddetlenen aşırı hava olaylarının etkilerini göğüslemekte geride kaldığını gösterdi. Türkiye’de görülen aşırı hava olaylarının sayısı 10 yılda 2 katına çıktı.
Aşırı hava olayları 2020’de rekor kırdı
Bilimsel çalışmalar, kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan iklim krizinin bir sonucu olarak aşırı hava olaylarının sayısı, sıklığı ve şiddetinde artış görüleceği konusunda bizleri uzun zamandır uyarıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne ait veriler de bu uyarıların doğruluğunu gösterir nitelikte. 2020 yılında Türkiye’de 984 aşırı hava olayı görülürken, 2019 yılında bu rakam 935, 2018 yılında ise 840’tı. 2010 yılında ise bu rakam neredeyse 2020’nin yarısı, 556 kadardı. 2020 yılında kaydedilen aşırı hava olaylarının % 30’u şiddetli yağış/sel, % 27’si fırtına ve % 23’ü dolu olmuştu.
Ekosfer Derneği Kampanyalar Direktörü Özgür Gürbüz, Türkiye’de görülen aşırı hava olaylarının sayısının her yıl arttığına dikkat çekerek, iklim krizini durdurmak veya yavaşlatmakta geciktiğimiz her yıl sorunu da büyütüyor derken şu açıklamaları da yaptı: “Her aşırı hava olayının kaynağı iklim krizi olmasa da, iklim krizinin bu hava olaylarının sıklığını, şiddetini ve sayısını artırdığını biliyoruz. Daha önceki fırtınalara dayanan çatılarımız artık dayanmıyor. Kentlerde görmeye alışmadığımız dolu felaketleriyle yaşamak zorunda kalıyoruz. Hortumlar kıyılara ve iç bölgelere yaklaşmaya başladı. Hiçbiri tesadüf değil ve altyapı açısından iklim krizine hazırlık yapmayan kentlerde can ve mal kaybının daha büyük olması ne yazık ki kaçınılmaz. Türkiye, Paris Anlaşması’nı onaylamaktan sokaklardaki tabelaları değiştirmeye kadar her alanda gerekeni yapmazsak bugün Ege’de gördüğümüz felaketin bir benzerini yarın başka bir bölgede göreceğiz…”