Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 18 Ocak 2022
Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İnşaat Sektörüne olası Etkileri” webinarı, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü’nün katılımıyla gerçekleşti. YÜF Genel Sekreteri ve TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay moderatörlüğünde yapılan webinarda iklim değişikliğinin dünya ve Türkiye’nin ticaretine olan etkileri ele alındı.
Webinarın açılışında konuşan YÜF Genel Sekreteri ve TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, pandemi nedeniyle biraz geri plana düşmüş gibi görünse de Avrupa’nın iklim krizi konusunda liderliği ele aldığını ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile iklim kriziyle mücadele planlarına hız kazandırıldığını söyledi. Bozay, özellikle son yapılan COP 26 İklim Zirvesi’nin ardından bu çalışmaların tüm ülkelere yayıldığını belirterek, Türkiye’nin de geçtiğimiz kasım ayında Paris Anlaşması’nı onayladığını hatırlattı. Bozay, 32 hedef ve 81 eylemden oluşan Türkiye’nin de Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın Ticaret Bakanlığı tarafından açıklandığını ifade etti.
Volkan Bozay, “Bence Gümrük Birliği’nde olduğu gibi bu değişimden yine güçlü çıkacağız. Ancak hepimizin ev ödevimizi iyi yapmamız gerekiyor. Döngüsel ekonomiye geçişi tamamlayabilmek çok önemli. Yaşam döngüsü çok önemli. AB’deki sistem bunun üzerine kuruluyor. Altyapının oluşması için önemli bir finansman sağlanıyor. Ülkemizde bu kaynakların fazla olmadığı aşikâr. Önümüzdeki dönemde bunların da ön plana çıkacağını düşünüyorum” dedi.
AB, İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ KAYNAKLARI TÜKETEN SEKTÖR OLARAK GÖRÜYOR
Webinarın konuk konuşmacısı Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü, Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın detaylarını katılımcılarla paylaştı.
İklim değişikliğiyle mücadelenin uluslararası ticaretin merkezine yerleştiği bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Bahar Güçlü, AB’nin yeni bir büyüme stratejisi benimsediğini vurguladı. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında hayata geçirilmesi hedeflenen hem enerji yoğun, hem kaynak yoğun sektörlere odaklanan birçok düzenlemenin inşaat sektörünü doğrudan ilgilendirdiğine dikkat çeken Güçlü, “AB’nin bakış açısıyla inşaat sektörü doğadan çıkarılan malzemelerin %50’sini kullanıyor. AB’deki toplam atıkların da %35’inden sorumlu ve kaynakları tüketen bir sektör olarak görülüyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile hedeflenen sektörler inşaat sektörünü yakından ilgilendiriyor. Demir çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve çimento ilk hedeflenen sektörler. Bu kapsamın, önümüzdeki dönemde, cam, seramik ve kimyasallar gibi enerji-yoğun sektörlere genişletilmesi söz konusu olabilecektir.” dedi.
Komisyon tarafından 14 Temmuz 2021 tarihinde açıklanan SKDM’ye ilişkin Taslak Tüzük kapsamında öngörülen mekanizmanın işleyişi hakkında bilgi veren Bahar Güçlü, bu doğrultuda, ülkemiz açısından önem arz eden ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında yer alan eylemleri de şöyle sıraladı:
– SKDM’ye tabi olabilecek öncelikli sektörlerde sera gazı salımının azaltılmasını desteklemek amacıyla ülkemizin yol haritası ve faaliyetlerinin belirlenmesi.
– SKDM’nin enerji ve kaynak yoğun sektörlere etki ve ihtiyaç analizinin yapılması.
Ülkemize uygun bir karbon fiyatlandırma mekanizmasına geçiş konusunda ülkemizin pozisyonunun belirlenmesi.
– Ulusal karbon fiyatlandırma mekanizmasının uygulanmasının sektörler üzerinde yaratacağı ilave maliyetlere yönelik destek mekanizmaları oluşturulmasının değerlendirilmesi.
– Sanayiden kaynaklı sera gazı emisyonlarının izlenmesine yönelik sistemin ihtiyaçlara göre geliştirilmesi.
– AB metodolojisine paralel belgelendirme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi ve raporlamaya ilişkin teknik destek sağlanması.
Bahar Güçlü, Yeni AB Sanayi Stratejisi’ne ilişkin şu bilgileri verdi:
– AB sanayiinin iklim nötr ve dijital liderlik hedeflerinden oluşan ikiz dönüşümünün hayata geçirilmesi amacıyla yeniden şekillendirilmesi hedeflenmektedir.
– AB yeni bir sanayi stratejisi ve önümüzdeki dönemde açıklanacak sektörel stratejiler yoluyla küresel rekabetçiliğini kaybetmeden, daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital bir AB sanayii hedefine ulaşmasını amaçlamaktadır.
– Çelik sektörü başta olmak üzere enerji yoğun sektörlerin karbonsuzlaştırılması ve modernize edilmesi gündemdedir.
– Kaynak yoğun sektörlerde döngüsel ekonominin teşviki yoluyla çevresel ayak izinin azaltılması amaçlanmaktadır.
Güçlü, Döngüsel Ekonomi Eylem Planı & Sürdürülebilir Ürün Politika çerçevesini ise şöyle özetledi:
AB’nin doğrusal ekonomi modelinden döngüsel ekonomi modeline geçişini hedefleyen Döngüsel Ekonomi Eylem Planı kapsamında, kaynak yoğun sektörlere yoğunlaşan sürdürülebilir ürün insiyatifi ile, üretim aşamasında kaynak kullanımının sınırlandırılması ve yeniden kullanımın teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
Bu kapsamda, üzerinde çalışılan ve aralarında Yapı Malzemelerinin de bulunduğu sektörlere uygulanması öngörülen araçlar arasında
– Ürünün tasarımı yoluyla çevresel ayak izini azaltarak kriterler geliştirilmesi.
– Tehlikeli kimyasalların kullanımının sınırlanması.
– Üretimde geri dönüşümlü içerik kullanımı için hedefler belirlenmesi.
– Üreticinin ürünün hayat döngüsünün tamamlanmasına kadar geçen süreçte sorumluluklarının artırılması.
– Sürdürülebilirlik /döngüsellik etiketleri oluşturulması yer almaktadır.
Sürdürülebilir ürün inisiyatifinin 2022 yılı mart ayında açıklanması öngörülmekte ve ardından öncelikli olarak tekstil ve plastik, sektörlerine uygulanması hedeflenmektedir.
Sektörü etkileyecek diğer düzenlemeler arasında AB’nin Renovasyon Dalgası ve Bauhaus Girişimi ile ulaştırma ve enerji sektörleri kapsamındaki hedeflerine dair bilgi aktaran Bahar Güçlü, bu sürecin getirdiği zorluklar kadar uyum sağlayan sektörler ve özellikle yeni teknolojiler üreten ve inovasyon odaklı firmalar için çok önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı. Sürecin, ülkemizin ve ilgili sektörlerimizin dünyadaki yeşil dönüşüm sürecine uyum sağlamaları için önemine değinen Güçlü, webinarda ayrıca İklim Değişikliği ile Mücadele, Yeşil ve döngüsel ekonomi ile yeşil finansman başlığı altında yapılması planlanan eylemler hakkında da katılımcılara bilgi aktardı ve soruları yanıtladı.