Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 13 Haziran 2016
Dünya üretilebilir petrol ve doğal gaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 72’lik bölümü coğrafyamızda bulunuyor..
Türkiyemiz’i enerji ‘hub’ı haline getirecek olan projeler bir bir hayata geçiyor. Ülkemiz “Enerji Merkezi” olma yolunda hızla ilerlerken, bölgedeki tüm enerji dinamiklerini gözetiyor.
Türkiye’nin HER KOŞULDA, HER SENARYOYA HAZIR VE TEDARİKLİ BİR ALTYAPI OLUŞTURMAK ADINA, A, B, C VE D SENARYOLARI HAZIRLANDI.
Bu bağlamda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak, önümüzdeki süreçte kuracağımız enerji stratejik halkalarını tahkim ediyor. Enerji stratejik halkaları:
1) Hazar Enerji Havzası (Azerbaycan-Türkmenistan): Azerbaycan-Şahdeniz bölgesinden çıkarılacak gazı Türkiye üzerinden geçerek Avrupa’ya ulaştıracak olan TANAP-TAP projesinde çalışmalar hızla devam ediyor. Mayıs, 2016’da projenin Türkiye’nin bitiminden Avrupa’ya uzanacak kısmı olan Trans-Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TAP) boru hattında temel atıldı. Selanik’te konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak “TAP projesi, TANAP projesiyle birlikte bölgede gaz-gaza rekabetinin daha da artırılması ve etkin, güvenilir piyasaların inşa edilmesi anlamında bir başarı öyküsüdür” demişti. Projenin havzası Hazar’ın statüsünün değişmesinin enerji denklemini değiştirip değiştirmeyeceği de ülkemizi çok yakından ilgilendiriyor.
2) Ortadoğu Enerji Havzası (Irak/Kürt Özerk bölgesi, Katar, Suudi Arabistan): Petrol rezervlerinin dağılımında en büyük yüzde yüzde 48 ile Ortadoğu’da. Doğalgaz rezervlerinin dağılımında ise en büyük yüzde, yüzde 43,2 ile yine Ortadoğu’da bulunuyor.
3) Doğu Akdeniz: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Gazze bölgesi/ İsrail, Mısır ve Kıbrıs Rum bölgesi enerji kaynakları)
4) Rusya kanalları: Polonya ve Ukrayna’da yaşanan karışıklıklar, Türkiye’nin de öne çıkmasını sağladı. Ukrayna’ya karşı en iyi alternatif, ekonomisi istikrarlı ve alt yapısı güçlü olan Türkiye görülmektedir.
5) İran kanalları: Enerji Bakanı Albayrak’ın enerji dosyasındaki bazı önemli notlar:
Türkiye büyümesi, dışa bağımlılığı azaltarak, yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızdan azami ölçüde yararlanarak, rekabetçi, şeffaf, tüketiciyi koruyan ve çevresel sürdürülebilirliği dikkate alan bir yaklaşımla karşılanacak.
2026’ya kadar 100 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPILACAK. 2023 yılında birincil enerji talebi 218 milyon tep’e ulaşacak.
2016 yılında enerji santraları Bin 566’ya yükseldi. Mevcut santrallerin; 561 adedi hidrolik, 235 adedi doğal gaz, 114 adedi rüzgâr, 36 adedi kömür, 21 adedi Jeotermal ve 156 adedi ise diğer kaynak türlerine ait.
Nükleer santraller Akkuyu’da ve Sinop’ta kuruluyor. TANAP, 2018 yılında devreye girecek. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün yapısı güçlendirilecek. Yeraltı kaynaklarının ülke ekonomisine yüksek katma değer sağlayacak şekilde değerlendirilecek.
MTA, yurtdışında da madencilik faaliyeti yapabilecek. Demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi hammaddelerinin yurtiçinde arama ve üretimine öncelik verilecek.
Rüzgâr, güneş, hidroelektrik gibi alternatif enerji kaynakları üreten tesislerde kullanılan, makine ve teçhizatın yurtiçi MİLLİ üretiminin payını artırılacak.
SONUÇ: “Türkiye büyümüyor” diyenlere en büyük cevap: Enerji konusunda son 14 yılda kurulu güçte tüketimde iki katına çıkıldı.36 bin megavat olan kurulu güç 72 bin megavata yükseltildi.
Kullanım miktarı da 130 milyar kilovat saatten 264 milyar kilovat saate ulaştı. HEDEF, DAHA ÇOK ELEKTRİK DAHA ÇOK BÜYÜME…..
Yazan: Bülent Erandaç
Kaynak: Haber 7