Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 10 Eylül 2013
Enerji Bakanı, ‘AB’de en ucuz gazı alan ülke değiliz ama en ucuz satanıyız’ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgaza zam yapılıp yapılmayacağının şu an için belli olmadığını söyledi.
Diğer bakanlarla görüşüldükten sonra durumun netleşeceğini aktaran Yıldız, “Şimdiden benim bir şey söylemem doğru değil. Bunu hem hazine ile hem maliye ile beraber görüşüp o şekli ile belirliyoruz. O da şu maliyetlerimizin arttığı muhakkak biz doğalgaz fiyatını 28 tane Avrupa Birliği üyesi arasında en ucuz alan ülke değiliz ama en ucuz satan ülkeyiz.” dedi.
Bakan Yıldız, HaberTürk televizyonunda katıldığı programda enerji politikaları ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doğalgaza zam yapılıp yapılmayacağı ile ilgili bir soru üzerine fiyatları; vatandaşın, sanayicinin, tüccarın lehine dengelemeye ve balans etmeye çalıştıklarını vurgulayan Yıldız, “Kendi içimizde o maliyetleri eritmeye çalışıyoruz.” ifadesini kullandı. Enerjide yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının dengelenmesi ve balans edilmesine çalıştıklarını aktaran Yıldız, şöyle devam etti: “Bakın, ham petrolün varili 115 dolarlar civarında. 102-103 dolarlarla başladık nereden bakarsanız bakın yüzde 10 döviz fiyatlarında da benzer hatta daha yüksek bir artış oldu.
Biz döviz fiyatıyla döviz alıp TL ile satan bir yapıdayız. Yani her dövizin fiyatını yükseltmiş olması bizi açık pozisyona daha çok sokuyor ve bunun Türkiye’ye bir yıllık maliyeti bu haliyle devam etse maliyeti 3 milyar dolar civarındadır. Bu ciddi bir rakam, büyük bir rakam. Bunları biz vatandaşımızın lehine, sanayicimizin lehine, tüccarımızın lehine dengelemeye ve balans etmeye çalışıyoruz, kendi içimizde o maliyetleri eritmeye çalışıyoruz. Ben bu bölgesel istikrarsızlığın sürdürülebilir olduğu kanaatinde değilim. O yüzdende bu fiyatların sürdürülebilir olmadığına inanıyorum. Yani önemli ve temel bir gerekçem var.”
“Hürmüz Boğazı endişesi maliyetlerimizi artırır”
Bakan Yıldız, Mısır ve Suriye’de yaşananların maliyetlere etkisiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Bölgemizdeki olayların bizim maliyetlerimizle alakalı olumsuz yansımaları muhakkaktır. Yani hiç bir şey olmamış gibi davranamayız. Çünkü bölgede çok önemli şeyler oluyor. Biliyorsunuz Hürmüz boğazı ile alakalı gerekse Süveyş kanalı ile alakalı dünya petrol ticaretinin önemli bir kesimi burada dönüyor. Yani Suriye’ye komşu bu bölgede bulunan dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi ülkeler; İran, Irak, Suudi Arabistan’ı katarsak dünyanın petrol üretiminin neredeyse yarısına karşılık gelen petrol üretimi bu bölgede yapılıyor.
Bunların ticaretlerinin kesintiye uğrayacak olması endişesi tabi ki maliyetleri arttırır. Mısır’daki 3 Temmuz’daki darbenin Türkiye’ye 1 aylık faturası 300 milyon dolar civarında.” Bununla birlikte Mısır’ın ve Suriye’nin ne petrol üretimi ne de tüketiminde çok dominant, çok yüksek bir etkisi olmadığına değinen Yıldız, şu değerlendirmelerde bulundu: “Buna rağmen fiyatları yüzde 10′lar civarında tahrik etti ve yükseltti. Bu bizim için olumsuz bir durumdur. FED’in (Amerika Merkez Bankası) yaptığı açıklamalar döviz fiyatlarında olumsuz bir sinerji oluşturdu. Şu anda dolar 2,04′ler civarında. Biz bir 1,87′ler, 1,88′ler civarındaki maliyetlerimizle bu işe başladık.
Yani şu an son yürüttüğümüz bütün bu Eylül ayı maliyetlerine bu rakamlarla başladık. Aradaki fark kadar… 103 dolarlık ham petrolün 113, 115 dolarlara çıkması, döviz fiyatlarının bu dediğim rakamlara ulaşması her birisi bizi olumsuz etkileyen unsurlardır. Bunu gerek kamu, gerekse özel sektör olarak gerek vatandaşımız, gerekse sanayicimiz olarak hep beraber ödüyoruz. O yüzden Sayın Başbakanımız yüksek sesle bunu söylüyor. Biz orada hiç bir şey olmamış gibi nasıl davranırız? Bırakın ekonomiyi önce insani gerekçelerle onlar bizim kardeşlerimiz ve orada bir yangın var, o açıdan bunların olumsuz tesirlerini hep beraber görmek durumundayız ne yazık ki.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü