Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 29 Ocak 2021
Deprem ve diğer doğal afetler hayatımızın bir gerçeği. 2020 yılında da İzmir ve Elazığ depremleri başta olmak üzere birçok depremle sarsıldık. Deprem gerçeği karşısında alınması gereken önlemlerin başında ise yapı kalitesinin yanı sıra nitelikli binaların yapılması geliyor.
Yapıların ve yapı bileşenlerinin depremin yanı sıra yağmur, rüzgar gibi yıpratıcı doğal unsurlar nedeniyle de zarar gördüğünü söyleyen Baumit Satış ve Pazarlama Direktörü Erdil Dinçer, “Yapılarımızda yıllar içerisinde oluşan bu hasarlar yaşam alanlarımızın niteliğine zarar verebiliyor. Bu bilinçle Baumit olarak dış cephe ısı yalıtımı sistemlerimizle yalnızca dengeli bir iç mekan iklimi sağlamakla kalmıyor, olağan dışı hava şartlarının yıpratıcı etkisine karşı da yapıların korunmasını sağlıyoruz” dedi.
Türkiye coğrafi özellikleri bakımından deprem kuşağında olan bir ülke. Bu gerçek karşısında acil alınması gereken önlemler arasında ilk sırada, depreme karşı istenen performans seviyesini karşılayamayan yapıların mümkün olduğunca yapısal olarak güçlendirilmesi ve nitelikli binaların fazlalaşması geliyor. Ayrıca binayı yapanlar kadar içinde oturan veya oturacak olan kişilerin de yapıyı ayakta tutan yapısal elemanlar hakkında bilinçli olması gerekiyor.
“Binalarda sağlamlık için nitelikli malzeme çok önemli”
Hayatımızın her anında doğal afet ile karşılaşacağımızın bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini vurgulayan Baumit Satış ve Pazarlama Direktörü Erdil Dinçer,“Büyük çaplı can ve mal kaybına sebep olan ve ne zaman meydana geleceği bilinmeyen doğal afetler; yeryüzünün her yerinde gerçekleşebiliyor. Yaşanan doğal afetlerin yanı sıra yağmur, rüzgar ve fırtınalar da yapılarımıza ve taşıyıcı yapı bileşenlerimize zarar verebiliyor. Binalarda yıllar içerisinde oluşan bu hasarlar, bir süre sonra ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Baumit olarak yüksek kalitede ve standartlara sahip; Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri, Sıvalar, Zemin Sistemleri, Karo Yapıştırıcıları ve Örgü Harçları olmak üzere 5 ana grupta ürünlerimizle yapıların dayanıklılıklarını ve dirençlerini artırmak için çalışıyoruz. Değişken ve zorlu hava koşullarına karşı 25 yıllık yaşlandırma testlerinden geçirilen nitelikli ürünlerimizi yapı sektörü ile buluşturuyoruz.” dedi.
Binaları yaşlandıran en önemli faktör korozyon
Yaşam alanlarını dış etkilerden korumak için doğru şekilde tasarlanarak inşa edilmesi gerektiğinin de altını çizen Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir binayı olağan dışı hava olaylarından korumak için dış cephe ısı yalıtımı yapmak gerekir. Isı yalıtımı yapıları ısı farklılıklarından koruma, genleşme büzülmeyi azaltma dolayısıyla taşıyıcı elemanların korozyondan korunmasına katkı sağlar. Yapıların korozyondan korunmaması deprem sırasında olumsuz yönde etkilenmesine yol açar. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz ki, binalarda kullanılan nitelikli malzeme hayat kurtarır!”