Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 11 Ocak 2021
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, 11-18 Ocak Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de binalarda tüketilen enerjinin, sanayide kullanılan enerjininin önüne geçtiğini belirterek, “Bu oran ülke olarak binalarda enerji verimliliğine öncelik vermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Kullanılan toplam enerjinin % 69’unun ithal edildiği ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle, her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etmemiz mümkün” dedi.
Enerjinin israf edilmemesi için binalarda ısı yalıtımının gerekli olduğunun altını çizen İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) Başkanı Levent Gökçe, şunları söyledi: “Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan 2019 yılı Enerji Dengesi raporuna göre, ülkemizde 2019 yılındaki enerji tüketiminin 2018 yılına göre %1 oranında artarak yaklaşık 109.6 milyon TEP olarak gerçekleşti. Ülkemizde enerji ihtiyacımızın %69’ü ithal ediliyor. 2018 yılında yaklaşık 43 milyar dolar olarak gerçekleşen enerji ithalatımız 2019 yılında yüzde 4,2 azalarak 41 milyar 185 milyon dolara düştü. Sektörlere göre enerji tüketimi incelendiğinde; uzun bir zaman sonra, konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü de yaklaşık %32,6’lık bir pay alarak %31,5’lik pay alan sanayi sektöründeki enerji tüketimini geçti. Tüm raporlar, açıklamalar, istatistikler ve çalışmalar, binalarda enerji verimliliğinin çok öncelikli ele alınması gereken bir konu olduğunu ortaya koyuyor. Konutlarda kullanılan enerjinin yaklaşık %80’lik bir bölümü ısıtma ve soğutma amacıyla tüketiliyor. Dolayısıyla ‘ısı yalıtımı’ sağladığı %50-60’lardaki verimlilikle tüm gelişmiş ülkelerin sıklıkla başvurduğu bir tedbir olarak öne çıkıyor.”
AB’de tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor
Türkiye’de 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren yeni binalarda ısı yalıtımı yapılmasının zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Levent Gökçe, “Yürürlükteki mevzuatlarımızla halen 2008 yılında tanımlamdığımız enerji limitlerini kullanıyoruz. Biz 12 yıldır enerji verimliliği anlamında yerimizde sayarken AB birçok adım attı. Önce 20/20/20 hedefleri çerçevesinde enerji verimliliğinde en az %20 iyileşme hedefini yerine getirdiler. 2030 yılı için %32,5’luk yeni hedef belirlediler. AB’de 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü neredeyse sıfır enerjili olarak üretiliyor. 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor” dedi.
Enerji verimliliği hedeflerimize ulaşmalıyız
Neredeyse sıfır enerjili bina konseptinde yalıtımın öneminin çok büyük olduğunun altını çizen Levent Gökçe, şöyle konuştu: “Ülkemizde enerji verimliliği alanında maalesef bu noktadan çok uzaktayız. Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal düzenlemeler henüz AB ülkeleri seviyesinde değil. Şimdi AB ile aradaki farkı kapatacak şekilde büyük ve kararlı adımlar atarak enerji verimliliği hedeflerimize ulaşmamızın zamanı. TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardının 2019 yılı içerisinde başlayan revizyon çalışmaları tamamlandığında dört mevsimi yaşayan ülkemizin soğuk bölgelerimizde ısıtma ihtiyacına, sıcak bölgelerinde ise soğutma ihtiyacına göre tasarım yapılmasına imkan sağlanacak. TS 825 standardının tamamlanması ile enerji verimliliği anlamında AB ile aramızdaki mesafeyi kapatacak esaslı adımları atarak cesur bir şekilde enerji limitlerimizi belirlememiz gerekiyor. Bu çalışmalar kapsamında ülkemiz için neredeyse sıfır enerji verimli bina tanımı yapılmalı ve hedef olarak ortaya konulmalıdır.”
Binalarımızın sadece % 20’si ısı yatımı mevzuatları kapsamında
“Yaptığımız çalışmalar sonucu ülkemizin çevre ile ilgili taahhütleri de dikkate alındığında mevcut limitlerin yaklaşık 2-2,5 kat iyileştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor” diyen Levent Gökçe, şöyle devam etti: “Bu iyileştirme ile nihai enerjiden 2023’e kadar yaklaşık %7, 2030’a kadar yaklaşık %14 ve 2050’ye kadar yaklaşık %28 oranında tasarruf edilebileceği ortaya konuluyor. Çalışmalarımızda sadece yeni binalarda alınacak tedbirler ile hedeflere ulaşılamayacağı, aynı zamanda bina yenileme hızımızın da artması gerektiği ortaya konuldu. Ülkemizde mevcut bina stokumuzun sadece %20,07’si ısı yalıtımı ile ilgili mevzuatlar kapsamında. %80’lik mevcut bina stokumuza yönelik tedbirler almadan arzulanan enerji verimliliği hedeflerine ulaşılması mümkün değil. Bu çerçevede mevcut binaların enerji verimli hale gelmesi için bir an önce kamu kuruluşları tarafından teşvik mekanizmaları ve finansman destekleri hayata geçirilmelidir.”
Her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde edebiliriz
Kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz enerjiyi de dahil ettiğimizde Türkiye’nin toplam enerji maliyetinin 60 milyar dolar civarında olduğunu vurgulayan Levent Gökçe, “Ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var. Ayrıca Türkiye’nin gerçekleştirdiği toplam ithalatın içerisinde en büyük pay enerjiye ait. Enerji ithalatının dış ticarette yarattığı bir açık var. Dolayısıyla binalarda her yıl sağlanan 9 milyar dolar tasarrufun, ülke ekonomisine ciddi bir katkısı olacaktır” dedi.
Standartlara uygun yalıtım yapılmalı
Enerji verimliliği sağlamak için doğru malzeme ve uygulamanın önemli olduğuna dikkat çeken Levent Gökçe, şu uyarılarda bulundu: “Yalıtım uygulamalarında arzu edilen performansı elde edebilmek için doğru kalınlıkta doğru malzemelerin doğru kişilerce uygulanması gereklidir. Bu anlamda vatandaşlarımıza İZODER’e üye üretici ve uygulayıcı firmalar ile çalışmalarını öneriyoruz. Vatandaşlarımız ürünlerde CE işareti, çalışanlarda ise (MYK) Mesleki Yeterlilik Belgesini mutlaka sorgulamalı, yönetmelik ve standartlara uygun doğru kalınlıkta malzemelerle yalıtım yapılmasına dikkat edilmelidir. Vatandaşlarımız Ürünlerin mevzuatlara uygun kalınlıkları ile ilgili bilgi almak için İZODER’e başvurabilirler. Doğru yalıtım, binaya sağladığı tasarruf ve verimlilikle maliyetini geri ödemektedir. Doğru yalıtım; doğru yatırımdır.”