Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 24 Ağustos 2021
UNICEF, Fridays for Future işbirliğiyle gerçekleştirdiği “İklim Krizi Bir Çocuk Hakları Krizidir: Çocuklara Yönelik İklim Riski Endeksi” başlıklı bir rapor paylaştı. İlk adımı Greta Thunberg öncülüğünde atılan küresel iklim grevi hareketinin 3’üncü yıldönümünde paylaşılan çalışma, UNICEF’e göre, çocuklar hakkında yapılan ilk kapsamlı iklim riski analizi.
Çalışmada ülkeler, çocukların iklimsel ve çevresel şoklara maruz kalma seviyeleri, söz konusu şoklar karşısındaki savunmasızlıkları ve bu gibi krizlerde temel hizmetlere erişim düzeyleri gibi kriterlere göre sıralanıyor. Rapora göre 1 milyar çocuk yüksek riskli olarak sınıflandırılan 33 ülkeden birinde yaşıyor; su, sanitasyon, sağlık, eğitim gibi temel hizmetlere yeterli seviyede erişemiyor. Aynı zamanda;
– 820 milyon çocuk sıcak hava dalgasına,
– 400 milyon çocuk kasırgalara,
– 330 milyon çocuk nehir taşkınlarına,
– 240 milyon çocuk kıyı taşkınlarına,
– 920 milyon çocuk su kıtlığına,
– 600 milyon çocuk vektörle bulaşan hastalıklara,
– 2 milyar çocuk hava kirliliğine,
– 815 milyon çocuk kurşun kirliliğine yüksek derecede maruz kalıyor.
Çocukların iklim değişikliğinden etkilenme riskinin en yüksek olduğu ülkelerin başında Afrika ülkeleri Orta Afrika Cumhuriyeti (8,7), Çad (8,5) ve Nijerya (8,5) geliyor. Türkiye (4,4) ise Umman ve Libya ile birlikte 97’nci sırada, orta yüksek riskli ülkeler arasında.
Yüksek risk sınıfındaki 33 ülkenin tamamı küresel karbon emisyonlarının yalnızca yüzde 9’undan sorumlu. En yüksek karbon salımı yapan 10 ülke küresel emisyonların neredeyse yüzde 70’ini oluştururken, bu 10 ülkeden yalnızca biri iklim krizi açısından son derece yüksek riskli sınıfında.
UNICEF’in devletlere, iş dünyasına ve ilgili tüm aktörlere yönelttiği 5 maddelik çağrısı özetle şöyle:
– Çocuklara yönelik temel hizmetlerin iklim krizlerine karşı dayanıklı olması için yatırımların artırılması,
– Sera gazı emisyonlarının azaltılması,
– İklim değişikliğine uyum sağlamaları ve etkilerine karşı hazırlıklı olabilmeleri adına çocuklara iklim değişikliği hakkında eğitim verilmesi ve yeşil beceriler kazandırılması,
– Bölgesel ve uluslararası tüm iklim müzakere ve kararlarına çocukların ve gençlerin de dahil edilmesi,
– Pandemi sonrası toparlanma sürecinin kapsayıcı, yeşil ve düşük karbonlu bir ekonomiye geçişle birlikte yürütülmesinin sağlanması.