Kategori : ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 23 November 2023
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD) düzenlediği XV. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi, kamu ve iş dünyasından uzman isimlerin katılımıyla 21 Kasım 2023 tarihinde Tekfen Tower Konferans Salonu’nda Yenibiriş ana sponsorluğunda gerçekleşti. Açılış konuşmalarını yapan TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “Eski yönetim alışkanlıklarında ısrar ederek ileri gitmemiz mümkün değil” derken, SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül de kurumsal yönetim anlayışının arttığına ve halka açılan şirketlerin kurumsallaşmasını hızlandırdığına dikkat çekti. Kapanış konuşmasını yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise kurumların yönetiminde değişimi gerçekleştirebilen ülkelerin uluslararası rekabette ayakta kalacaklarının altını çizdi.
Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), 21 Kasım 2023 tarihinde ‘XV. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi’ni düzenledi.
Sunuculuğunu Özlem Gürses’in yaptığı XV. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi’nin ana teması, “2. Yüzyılda Başarının Anahtarı: Kurumsal Yönetim” oldu.
Açılış konuşmalarını TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka ve SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül yaptı.
TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “Cumhuriyetimizin 100. yılını, TKYD’nin ise 20. yılını kutladığımız bugünlerde artık ‘Kurumsal Yönetim’ anlayışının ülkemizde daha çok tanındığını ve gelişmeye başladığını gözlemlemek mutluluk verici.
Eski yönetim alışkanlıklarında ısrar ederek ileri gitmemiz mümkün değil
2024 tarihi bir yıl olacak. Ülkemizin kurulduğu gün ile bugün arasında çok büyük fark var ama gelişmiş bir ekonomi olmak istiyorsak kurumsal yönetim kaslarımızı güçlendirmeliyiz. Çünkü Cumhuriyetin ikinci yüzyılına kurumsal yönetim damgasını vuracak. Eski yönetim alışkanlıklarında ısrar ederek ileri gitmemiz mümkün değil.
Ekonominin ciddi bir siyasi lobi gücü vardır
Dünya çok önemli bir dönemden geçiyor. Riskler ve belirsizlikler var. Özel sektörü daha güçlendirip, risklere karşı daha dirençli hale getirebilirsek dünya ekonomik pastasından aldığımız pay da artacaktır. Kurumsallaşma yeter şart değil ama gerek şart halinde artık. Ekonomiyi sadece ekonomi olarak da görmemek lazım. Türkiye’nin sesinin daha gür çıkması ekonomik anlamda dünya üzerindeki etkisini artırarak olacaktır. Ekonominin ciddi bir siyasi lobi gücü vardır. Türkiye’deki şirketlerimiz ne kadar güçlü olup, dünyada daha fazla etki yaratırlarsa bu bizim ülkemizi de, dünyadaki siyasi gücünü de olumlu yönde etkileyecektir.
Kurumsal Yönetimi “Sürdürülebilir büyümenin” anahtarı olarak görüyoruz
Türkiye’nin kalkınması için bu yönde faaliyet gösteren bütün kurumlarımızın sağlam temellere oturması, “başarılı bir kurumsal yönetim yapısı” oluşturabilmelerinden geçiyor. Kurumsal yönetimi hem kamu hem de özel sektör açısından “sürdürülebilir büyümenin” anahtarı olarak görüyoruz. Kurumsal yönetim anlayışıyla şirketlerin âdil, şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir biçimde yönetilmelerine destek oluyoruz.
Kurumlarımız ve paydaşlarımız harekete geçmeli
İkinci yüzyılı karşıladığımız bu dönemde, daha farklı düşünmek, işlerimizi daha farklı ele almak ve bugün dünden yaptığımızdan daha farklı bir şekilde işlerimizi yönetmek zorundayız. İstediğimiz kadar dijitalleşmeye, yeşil dönüşüme, kurumsal yönetim ilkelerine, katma değer yaratmaya odaklanalım, eğer içinde bulunduğumuz ekosistemde bir aksilik varsa bu durum şirketlerimizi, kurumlarımızı sınırlayacaktır. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden hem kurumlarımız ve paydaşlarımız hem de içinde bulunduğumuz ekosistem için harekete geçmemiz gerekiyor.” şeklinde görüşlerini aktardı.
Halka açılma şirketlerin kurumsallaşmasını hızlandırıyor
Zirvenin açılış konuşmasını yapan SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül ise; “Dünyada devam eden jeopolitik değişimler, ülkemiz açısından da riskler oluşturmaya devam ediyor. Dünyada halka arzlar geçen sene azalırken, ülkemizde arzlar hızla devam etmektedir. 46 şirketin arzının 64.3 milyar TL‘sinin borsamız aracılığıyla gerçekleştiğini görüyoruz. Halka açılma şirketlerin kurumsallaşmasını hızlandırmakta ve kalitesini artırmaktadır.
Kurumsal yönetimin yerleştirilmesi güvenin teminatıdır
Ticari işletmelerin tamamı güven unsuruna dayalı olarak ayakta kalabilmektedir. Piyasamızdaki büyümenin sürdürülebilir olması açısından kurumsal yönetimin yerleştirilmesi güvenin teminatıdır, bunun altını çizmek isterim. Yönetim kurullarından başlayacak olursak burada özellikle şirketlerin yönetim kurullarının daha iyi performans gösterebileceği iki alan vardır. Bunlar uygun yönetim kurulunun oluşturulması ve yönetim kurullarının performansıdır.
Yönetim kurulları kritik önem taşıyor
Çünkü yönetim kurulları kritik önem taşımaktadır. Yönetim kompozisyonunun ve geleneksel alanların oluşturulmasının yanında teknoloji, dönüşüm ve diğer alanların da değerlendirilmesi gerekir. Güven sağlama paydaşlar için gerekliliktir.
İklim değişikliği şirketler için riskler ve fırsatlar barındırıyor
Yatırım yapılan şirketin daha iyi tanınması çok önemlidir ve bunların şirketler tarafından mutlaka sağlanması gerekmektedir. Güven tesisi kuralları bize ne yapacağımızı söyler, değerler ise ne yapmamız gerektiğini söyler bunu unutmamalıyız. Bu kültürün oluşması için düzenlemelere ihtiyaç duyuyoruz. Tüm paydaşların ihtiyaçları samimi bir şekilde ele alınmalıdır. Bu kapsamda şirketlerin yeni riskler ve fırsatlar yaratan iklim değişikliğinin nasıl ele alınması gerektiğini bilmesi gerektiğini biliyoruz.
Kurumsal yönetimi yakından takip ediyoruz
Öte yandan özellikle kurumsal yönetim ve sürdürülebilirlik raporlaması konusunda temel düzenlemeler yapılmıştır. Kurumumuz kurumsal yönetim konusunda gelişmeleri yakından takip edip, düzenlemeleri yapmaya devam etmektedir.
Şirketler kurumsal yönetimi ciddiye alıyor
Şirketlerin kurumsal yönetim düzenlemelerini de takip etmekteyiz. Şirketlerin büyük kısmının kurumsal yönetimi ciddiye aldıkları ve her yıl daha iyiye gittiklerini görüyoruz. Kurumsal yönetimin güçlenmesi için çabalarımızın devam etmesi gerektiğini söyleyebilirim. Sürekli arayış içinde olmalıyız, zirvemizin de bu amaçla çok faydalı olacağını ümit ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
Zirvenin kapanış konuşmasını ise TÜSİAD Başkanı Orhan Turan gerçekleştirdi. Turan, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken oldukça yoğun bir gündemle karşı karşıyayız. Dünya ve ülke gündeminin her gün baş döndürücü bir hızla değiştiği, öte yandan önümüzdeki yüzyılın politikalarını belirleme sürecine girdiğimiz bu günler belki de kurumsal yönetimden bahsetmek için en doğru zaman.
Değişimi gerçekleştirebilen ülkeler uluslararası rekabette ayakta kalacak
Hepimizin paylaştığı ve gelişmiş saygın, adil ve çevreci Türkiye ideali var. Bunun için ise güçlü, kapsayıcı ve güvenilir kurumlara ihtiyacımız bulunuyor. Şartların her zamankinden daha hızlı değiştiği günümüzde başarının sırrı değişimi yönetip yönetememekte yatıyor. Çünkü değişim gelişimin yapı taşıdır. Kurumların yönetiminde değişimi gerçekleştirebilen ülkeler uluslararası rekabette ayakta kalacaklar.
Yüksek büyüme rakamları elde ederek refah sağlanamaz
Cumhuriyetimizin ilk yüzyılı boyunca ekonomik anlamda hem çok yol kat ettik hem de çeşitli zorluklarla karşılaştık. Bu dönemde küresel dönüşümler, hızla değişen ekonomik dinamikler ve dirençlerin sonucunda inişli çıkışlı bir yolda ilerledik. Bu süreçte bazen birçok fırsatı değerlendirdik, bazen de potansiyelimizin altında kalan sonuçlarla yetinmek durumunda kaldık. Geçtiğimiz on yıl içinde ekonomik istikrar ve öngörülebilirlik penceremiz giderek daraldı. Bilimsel temelli politikaların uygulanmaya başlaması, risk filmlerinin düşmesi ve öngörülebilirliğin artmasını sağladı. Bu koşulların daha da iyileşmesini sağlamak önceliklerimizden biri olmalı. Sadece yüksek büyüme rakamları elde ederek ekonomik kalkınma refahının mümkün olmadığını da biliyoruz.
Ekonomik kalkınmanın toplumun tüm kesimlerine yayılması ve kalıcı olması için kurallara dayalı ve istikrarlı bir yapı inşa etmeliyiz. Türkiye’de güven algısı üzerine yapılmış olan araştırmalar, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın hızlanması için güven ortamının güçlenmesine ihtiyacını ortaya koyuyor. Güven tesisin anahtarlarından biri de yönetim anlayışını iyiden mükemmele taşıyabilen kurumlarımız olacak. Bunu nasıl başarabiliriz sorusunun yanıtı ise kurumsal yönetim ilkelerinde yatıyor. Kurumsal yönetim, şirketlerin daha etkin karar almasını sağlar. Paydaşlarıyla güvene dayalı bir ilişki kurabilmenin temelini oluşturur. Şeffaf yönetim anlayışıyla yatırımcılar ve kreditörlerle ilişkileri gelişir. Sermaye ve finans piyasalarına erişim kolaylaşır. Aynı zamanda kurumsal yönetim, sürdürülebilirliği içine daha fazla dahil etmekte. Şirketlerin kısa vadeli finansal performanstan ziyade uzun vadeli yer yaratmasını sağlar.
Kurumsal yönetim gündeminde hiç şüphesiz yaşamsal konu iklim krizi olayı devam edecek. Yeşil dönüşüm, yeni üretim ve tüketim kalıplarına kaynak ve enerji verimi üzerinden yeniden kuruluyor. Şirketlerin özellikle çevresel riskleri nasıl yönettiği paydaşlar için kritik önem taşıyor. Sürdürülebilirlik ve risklerini yönetemeyen kurumlar için gelecekten bahsedemeyeceğiz. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye’de kurumsal yönetim mevzuatı sürekli gelişiyor. Denetim, risk yönetimine, yönetim konularının yapısına ilişkili taraf işlemlerinden kamuyu aydınlatmaya kadar birçok alanda yapısal değişiklikler mevcut.
Kurumsal yönetim, şirketlerin daha etkin kararlar alıp, paydaşlarıyla güvene dayalı bir ilişki kurabilmesinin temelini oluşturuyor. Şeffaf yönetim anlayışı ile yatırımcılar ve kreditörlerle ilişkiler gelişir, sermaye ve finans piyasalarına erişim kolaylaşır. Aynı zamanda, sürdürülebilirliği kurumsal yönetimin içine daha fazla dahil etmek de şirketlerin kısa vadeli finansal performanstan ziyade uzun vadeli değer yaratmasını sağlar.
Bu noktada SPK, Borsa İstanbul gibi kurumlarımıza, TKYD ve TÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarına ve halka açık şirketlerimize büyük rol düşüyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken tüm alanlarda güvenilir ve kapsayıcı kurumlara, insanın yetkinliklerine bilim ve teknolojiye dayalı bir gelişme anlayışını hayata geçirmeyi, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin tam olarak yerleşmesini diliyorum.” şeklinde konuştu.
Zirvenin tüm gün yer alan akışında ise;
Moderatörlüğünü Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın yaptığı oturumda ise; Prof. Dr. İlber Ortaylı kurumsal yönetim ilkeleri kapsamındaki ilk eser olan “Cumhuriyetin İlk Kurumsal Yönetim Eseri Nutuk” üzerine değerlendirmelerini paylaştı.
TKYD Yönetim Kurulu Üyesi ve ESG Çalışma Grubu Başkanı Nihal Mashaki’nin moderatörlüğünü yaptığı Globalde ve Türkiye’de ESG Yaklaşımlarına Kurumsal Yönetim Açısından Bakış panelinde; SPK Strateji Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcısı Seçil Sayın Kutluca, Deloitte Denetim Hizmetleri Lideri Ali Çiçekli, Smart Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Tezel, IFC Bölgesel Kurumsal Yönetim Lideri J. Chris Razook ve EBRD Kurumsal Yönetim Baş Danışmanı Pavle Djuric yer aldı.
Yönetim Kurulu Üyesi Bakış Açısıyla Türkiye Kurumsal Yönetim Pusulası panelinde; Merkezi Kayıt Kuruluşu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Dr. Ekrem Arıkan, BCG Türkiye Yönetici Ortağı ve Genel Müdürü Gözde Yalazi Özbek, Morrow Sodali Kıdemli Danışmanı Stilpon Nestor, Galatasaray Üniversitesi İİBF Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Aylin Ataay Saybaşılı panelist olarak yer alırken, TKYD Yönetim Kurulu Üyesi ve Zorlu Holding Genel Sekreteri Dr. Burak Koçer panelin moderasyonunu yaptı.
Moderatörlüğünü Nasıl Bir Ekonomi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz’un yaptığı, 2. Yüzyılın Türk İş İnsanları ile Kurumsal Yönetime Bakış panelinde ise; Kibar Holding Başkan Yardımcısı Gonca Batur, Aktif Bank CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Adaca Oğan, Akkök Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Dördüncü, Pegasus CEO’su Güliz Öztürk, Bupa Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan ve Tekfen Holding Grup Şirketler Başkanı Hakan Göral söz aldı.
Zirvede ayrıca “Deprem Sürecinde Kurumsal Yönetim Deneyimi Araştırması”na dair rapor StratejiCo. Genel Müdürü Başak Çevik ve ERA Araştırma Kurucu Ortağı Elvan Oktar tarafından sunuldu.
Programda yer alan OECD Sermaye Piyasaları ve Finansal Kuruluşlar Dairesi Başkanı Serdar Çelik ise, “Küresel Dönüşümler Işığında Güncellenen G20 / OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri’ni anlattı.
Zirvede ayrıca TKYD’nin 20. Yılına özel olarak önceki başkanlardan oluşan Danışma Konseyi Üyelerinin katıldığı TKYD’nin 20 Yıllık Hikayesi isimli bir panel de gerçekleşti. Panelin moderatörlüğünü Nasıl Bir Ekonomi Genel Koordinatörü ve Köşe Yazarı Vahap Munyar gerçekleştirirken, panelde; Aclan Acar Stratejik Danışmanlık Kurucusu Aclan Acar, Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Ali Pandır, Family Business Governance, LLP Kurucusu Dr. Haluk Alacaklıoğlu, Yönetim Danışmanı Mehmet Göçmen, Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Bayazıt Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Tayfun Bayazıt ve ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden yer aldı.
The Quartus Yönetim Kurulu Başkanı Tanyer Sönmezer, “Dördüncü Yönetici: Her Sanayi Devrimi Kendi Yöneticisini Arar”, Yenibiriş Yönetici Ortağı Uğur Karaboğa “İnsan Kaynaklarına Yeni Bakış” konularında, Türkiye Raporu Direktörü & TKYD Ekonomi Danışmanı Can Selçuki de Dünya ve Türkiye ekonomisinde son gelişmeleri zirvede dinleyicilerle paylaştı.
Zirvenin sonunda TKYD’nin 20.yılına ilişkin prestij kitabının da tanıtımı yapıldı.