Kategori : DOĞALGAZ ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 16 Eylül 2013
EPDK, Kuzey Irak’tan doğalgaz getirmek isteyen Siyahkalem Doğalgaz’a 26 yıl süreyle geçerli olacak doğalgaz ithalat lisansı verdi. Bu karar aynı zamanda bir süredir tartışılan, Türkiye’nin enerji alanında kuracağı yeni şirketin adını da ortaya çıkardı.
KUZEY Irak’taki enerji kaynaklarının Türkiye tarafından kullanımı için atılan adımlar, uluslararası tartışma konusu olmasına rağmen, hızlanmaya başladı. EPDK tarafından Siyahkalem şirketine Irak’tan Türkiye’ye gaz getirmesi için 26 yıllık lisans verilmesi için alınan karar, en son adım oldu. Bu karar aynı zamanda bir süredir tartışılan, Türkiye’nin enerji alanında kuracağı yeni şirketin adını da ortaya çıkardı. K. Irak’la yapılan anlaşmalarda Irak merkezi yönetiminin göstereceği tepkiyi engellemek için devlet adına değil de bir şirket adına imzalar atıldığı söylenmişti.
Bu şirketin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) bünyesinde bu işle ilgilenen Türkish Petroleum International Company (TPİC) olması bekleniyordu ama değildi… K. Irak’la geçen Mart’ta yapılan anlaşmaya Türkiye adına imza koyan şirketin Salus Energy Company Limited olduğu, ancak son dönemde bunun adının değiştirildiği öğrenildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından EPDK’ya gönderilen Siyahkalem şirketine lisans verilmesi istenen yazıda bu yeni şirketin adı Turkish Energy Company (TEC) olarak belirtildi.
Dolayısıyla Siyahkalem şirketine K. Irak’ta çıkarılacak gazı TEC şirketi satmış olacak. Siyahkalem de aldığı gazı Türkiye’ye getirip satma konusunda EPDK tarafından lisans almış oldu. Mart ayındaki anlaşma genel çerçeve anlaşması olup, tüm enerji alanında işbirliğini düzenliyordu ve buna bağlı olarak K. Irak sınırları içinde 6 sahada Salus’a arama ve çıkarma izni veren ayrı bir petrol anlaşması da imzalanmıştı. Ancak Salus’un, yeni adıyla TEC’in genel bir ilkeye varılmış olmasına rağmen, özel olarak hangi sahalarda doğalgaz arayıp çıkaracağı konusunda somut bir anlaşma henüz bulunmuyor. O nedenle de diyoruz ki; EPDK daha çıkarılmamış, nereden, ne kadar çıkarılacağı belirsiz, yani olmayan gazın ülkeye getirilmesi için Siyahkalem şirketine yetki verdi.
Adımlar ülkenin çıkarı için atılmalı
Türkiye’nin uluslar arası alanda enerji işi yapacak bir şirkete ihtiyacı var mı derseniz, bence kesinlikle var. Uzun yıllardır özel sektörün ortak olduğu, Dışişleri ve Enerji Bakanlığı ile eşgüdümlü çalışacak, bu alandaki en büyük yerli şirketleri içine alacak bir organizasyona ihtiyaç olduğunu, Türkiye’nin ancak bu yolla uluslararası enerji devleriyle rekabet edip, çıkarlarını koruyabileceğini hep tartıştık. Ancak kuruluşu kadar, şirketin profesyonel bir yönetime sahip olması gerektiği, aksi halde amaca ulaşmayacağını da konuştuk.
TEC, bu yolda atılan önemli bir adım. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Enerji Bakanlığı’nın konuyla ilgili Müsteşar Yardımcısı Sefa Aytekin. Yönetim Kurulu ’nda yine Bakanlıktan, TPİC’den, Botaş’tan üst düzey yöneticiler bulunuyor.
Yine duyduğum kadarıyla sermayesinin ne olacağı ve ortaklık yapısı da hala netlik kazanmamış. Büyük bir cazibe merkezi olması beklenen bu şirkete, siyasi kişilerin yakını bürokratların atandığını da duydum. Umarım yine duyduğum şekliyle; henüz şirket petrol bulup çıkarmadan, yani değeri henüz çok küçükken, iktidara yakın şahıs ve firmalara, bu şirketten hisse verme planı uygulanmaz.
Son dönemde sahipliği spekülasyona neden olan, yoktan parlayan Siyahkalem’e hem de olmayan gazın lisansının verilmesi de, belli ki ileride çok tartışılacak.
Hep söylüyorum; Türkiye’nin önüne K. Irak enerji kaynaklarının kullanımı için tarihi bir şans geldi. Bu birinin ya da bir partinin değil, Türkiye’nin önüne gelen bir fırsattır ve bu fırsat ülke çıkarları, çocuklarımızın geleceği için kullanılmalı.
Umarım hükümet bu şansı diplomatik hataları devam ettirerek ve/ veya kişisel siyasi menfaatler adına alacağı kararlarla harcamaz.
TPİC’in pabucu dama…
TÜRKİYE’nin uluslararası enerji işleri, daha çok TPAO’ya bağlı olarak kurulan TPİC şirketi tarafından yönetiliyordu. TPİC’in özellikle son dönemde aynı zamanda uluslar arası siyasi operasyonlarda da öne çıktığını biliyoruz.TEC’in kuruluşuyla birlikte TPİC’in etkinliğinin de giderek azalması bekleniyor. TPİC, resmi internet sitesinde kendisini şöyle anlatıyor: “TPIC: Dünya için enerji. Turkish Petroleum International Company (TPIC) petrol endüstrisinin bütün değer zincirinde faaliyet göstermek üzere Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) bağlı bir şirket olarak 1988 yılında kurulmuştur.Aramadan üretime, petrol saha hizmetlerinden petrol ticareti ve dağıtımına kadar petrol endüstrisinin bütün alanlarında faaliyet gösteriyoruz.
Kurulduğumuz günden bugüne kadar TPIC olarak ülkemiz dahil olmak üzere, Suriye, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan,Türkmenistan ve Irak’ta bir çok firmaya en üst düzeyde petrol sahası hizmeti sağlamış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Petrol sektöründeki son dönem gelişmelere paralel olarak artık Latin Amerika, Ortadoğu, Akdeniz ve Hazar Havzasındada daha etkin bir şirket olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Buna paralel ayrıca Irak, Suriye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Ekvator, Kolombiya ve Venezüella gibi dünya petrol rezervlerinin büyük bir kısmını elinde bulunduran ülkelerde öncelikle saha alımı olmak üzere her türlü faaliyetimizi artırmayı amaçlıyoruz.”
Yazan: Erdal Sağlam
Kaynak: Enerji Enstitüsü