Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ - Tarih : 12 Ekim 2016
Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde yaklaşık 1 milyon 600 bin aboneye ve bölgede yaşayan 6 milyon insanımıza elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik Dağıtım, kaçak elektrikle mücadelede teknolojik yenilikler ve yatırımlar ile yepyeni bir dönem başlatıyor.
Bölgede abone başına elektrik kullanımı Türkiye ortalamasının 2,5 katı olduğu halde, kayıp kaçak oranının Türkiye ortalamasının yaklaşık 5 katı olması şirketin bu konuda sürekli yeni teknolojiler geliştirmesine, araştırma ve geliştirme yatırımını artırmasına neden oluyor. Tarımsal sulamada tüketim Türkiye ortalamasında 10 milyar KWh iken, bunun 5 milyar KWh’si Dicle Elektrik dağıtım bölgesinde gerçekleşiyor. Bu kapsamda bölgede kaçak elektrik ve israf konusunda yapılacak mücadele ve geliştirilecek önleyici teknolojiler kayıpların Türkiye ekonomisine kazandırılmasında büyük önem taşımaktadır.
Tüketimin kayıt altına alınamaması ve sorumsuz kullanımlardan doğan ve artan israf, aynı zamanda bölgedeki elektrik tüketiminin yüksek olmasının başlıca nedenlerinden biri. Dicle EDAŞ’ın özel sektöre devredildiği Haziran 2013 tarihinden başlayarak, günümüze kadar elektrik tüketiminin kayıt altına alınabilmesi için çok ciddi faaliyetler yürütülen Dicle EDAŞ, Türkiye’nin en büyük akıllı elektrik şebekesinin kurulum çalışmalarının yanı sıra, uzaktan okunan ve izlenen sayaç sayısını da 100 binin üzerine çıkardı. AR-GE ve teknolojik gelişmelerden faydalanarak çok sayıda proje hayata geçiren Dicle EDAŞ yürütmekte olduğu projelerin bir kısmını 9-13 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul’da yapılan 23. Dünya Enerji Kongresi’nde sergilenmektedir.
Kaçak elektrikle mücadelede yeni teknoloji: Şifrelendirme
EPDK’nın onayıyla geliştirilen bir AR-GE projesi olan “şifreli elektrik” trafo çıkışında her bölgenin kaçak kullanım yöntemine özgü olarak modellendiriliyor. Çoklu parametrelerle şifreli sinyaller üreten bir “Encoder” (şifreleyici), enerjiyi kullanıcıların elektrik sayaçlarına şifreli olarak gönderiyor. Kullanıcının (elektrik abonesinin) sayacında bulunan, şifreyi çözen bir “Decoder” sayesinde abonenin güvenli ve kayıtlı enerji alması sağlanıyor. Bu projede, bir sayaçtan geçirilmeksizin enerji kullanılması da imkansız hale getirilerek tüm elektrik tüketimi kayıt altına alınabilecektir.
Sayaçlara müdahale sona erecek: Dicle Akıllı Sayaç
Dicle Akıllı Sayaç projesinin üretiminde bugüne kadar uygulanmış kaçak kullanım yöntemleri incelenerek, kullanıcıların herhangi bir yöntemle sayaca müdahalesinin önüne geçmek üzere uzaktan okunup izlenebilen, uzaktan açma-kesme kapasitesine sahip, kaçak müdahalesi yapıldığı anda merkezi uyaran bir teknoloji kullanıldı.
Dicle EDAŞ için özel olarak tasarlanan geleneksel sayaçlardan farklı yatay tasarıma sahip bu sayaca uygun pano, modem, devre kesici ekipman da geliştirildi. Bu proje ile tüketicinin kaçak elektrik kullanım amacıyla sayaca ve şebekeye müdahalesinin önlenmesi yolunda büyük bir adım atılmış olacaktır.
Dicle Dijital Dönüşüm (3D) ile hizmetler mobil olacak
Faturalandırma, Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Kesinti yönetimi (OMS), Ekipman Yönetimi (WAM), Ekip Saha ve İşgücü Yönetimi, Varlık Yönetimi gibi günümüzde bir kısmı manuel yapılan işlemler bu proje ile tamamen dijital ortamda gerçekleştirilecektir.
Saha ekiplerinin, kaçak taraması, açma kesme, ölçüm ve faturalandırma gibi işlemleri akıllı tabletler kullanarak yapabilmesi için hazırlıklar da tamamlanma aşamasına geldi. Ekiplerin işlerini yaparken merkeze uğramasına hiç gerek kalmadan koordinasyon ve yönlendirmeleri saha yönetim sistemi otomasyonu ile yapılarak hem sahada daha hızlı sonuç alınabilecek, hem de kaynakların daha verimli kullanılması sağlanacaktır.
Kaçakla mücadelenin ülkeye katkısı en az 3 milyar lira’dır
Dicle Elektrik bölgesinde elektrikteki yüksek kaçak kullanım ve kaçak kullanımın getirdiği yüksek israf nedeniyle oluşan ekonomik kayıp 6 milyar TL düzeyinde. Dicle EDAŞ tarafından kaçak elektriğe karşı yürütülen kararlı mücadele ve kaçakların önlenmesi amacıyla yapılan AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirilen yeni teknolojilerle bu kaybın en az 3 milar lirasının Türkiye ekonomisine geri kazandırılması öngörülmektedir.