Kategori : ENERJİ GÜNDEMİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ - Tarih : 17 Nisan 2016
2014 yılında ilk kez gözlemlenen ekonomik büyüme artarken karbon emisyonunun azalması trendinin süreklilik kazanması bekleniyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın yaptığı bir araştırmaya göre son 40 yıldır ilk kez gözlenen 2014 yılında glob
al gayrısafi milli hasılanın yükselmesi karşısında global karbon emisyon seviyesinin düşme trendinin 2015 yılında da devam ettiği ortaya çıktı.
Küresel ekonomi 20. yüzyıl boyunca fabrikaları ve güç santrallerini çalıştırmak için kömür; uçak, tren ve otomobilleri hareket ettirmek için de petrol kullandı. Kömür ve petrolü en çok kullanan, dolayısıyla karbon salımı en yüksek olan ülkeler en büyük ekonomiye sahip oldu.
Dolayısıyla emisyonu düşürmeyi hedeflemenin ekonomiyi zayıflatacağı düşüncesi mantıklı gibi görünebilir.
Ancak gayrısafi milli hasılanın yükselmesiyle paralel olarak karbon emisyonunun da yükselme trendi olması gerekmediği yönünde bazı işaretler var. Bu durum gayrı safi milli hasıla ile karbon emisyonu arasında zıt ilişki olan yeni bir dönemin başlayabileceğini gösteriyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yaptığı bir araştırmaya göre son 40 yıldır ilk kez 2014 yılında global gayrısafi milli hasılanın yükselmesi karşısında global karbon emisyon seviyesinin düştüğü gözlendi. Bu durum ekonomistleri oldukça heyecanlandırsa da bunun tek sefere mahsus bir durum olabileceğini ihtimal dahilinde tuttular. Ancak Uluslararası Enerji Ajansı’nın geçen hafta yayınladığı son araştırma gayrısafi milli hasılanın yükselmesi karşısında global karbon emisyon seviyesinin düşmesi trendinin 2015 senesinde de devam ettiğini ortaya koydu.
ABD BAŞARDI
Aynı hafta Washington’daki Dünya Kaynakları Enstitüsü’nden Nathaniel Aden’ın yayınladığı bir araştırmaya göre 21. yüzyılın başından beri ABD’nin de içinde bulunduğu 21 ülkede son 15 yıldır gayrısafi milli hasıla yükselirken karbon emisyonu düşüşe geçti. ABD’de 2000 yılından bu güne Gayrısafi Milli Hasıla (G.D.P) %28 artarken karbon emisyonu (CO2) %6 düştü.
170 ÜLKE BU TRENDİN DIŞINDA
Ancak geri kalan 170’ten fazla ülkede bu trend geçerli değil. Bu ülkeler için hala ekonomik büyüme ile karbon emisyonu aynı oranda artış gösteriyor. Bu ülkeler arasında dünyayı en çok kirleten Çin, Hindistan, Brezilya ve Endonezya da var. Sadece 21 ülkede ekonomik büyümeye ters oranlı karbon emisyon düşüşü dünyamızı kurtarmak için yeterli olmayacak gibi görünüyor. Çünkü bu ülkelerdeki karbon emisyonu 1 milyar ton azaltırken dünyadaki tüm karbon emisyonları 10 milyar ton seviyesinde artış gösterdi.
Aralık 2015’te imzalanan Paris Barış Anlaşması’na göre her ülkenin önümüzdeki 10 yıl içerisinde karbon salımı konusunda harekete geçmesi bekleniyor. Ancak ülke yönetimleri ekonomik kayıp sağlayacakları düşüncesiyle çok etkili adımlar atılması konusunda tedirgin.
Kaynak: Enerji Günlüğü
