Kategori : ELEKTRİK ENERJİSİ, ENERJİ GÜNDEMİ, YEŞİL TEKNOLOJİ VE BİLİŞİM - Tarih : 05 Mart 2021
Çağımız gereği teknolojiyle olan ilişkimiz her geçen gün artıyor. Telefonla dakikalarca görüşme yapıyor, hiç gitmediğimiz bir adresi telefondaki programla kolayca bulabiliyor, sosyal medyadan okul yıllarındaki arkadaşlarımızla ilgili bilgi sahibi olabiliyor hatta öğretmene gereksinim duymadan bir uygulamayla yabancı dil öğrenebiliyoruz. Dijital dünya günlük yaşamı kolaylaştırıyor ve insanları mutlu ediyor ama dijital bağımlılık da stres ve depresyona yol açabiliyor.
Maltepe Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı ve AMATEM Birimi Dr. Öğretim Üyesi Hidayet Ece Çelik, insanların dijital cihazlarda geçirdiği süre artarken, farkında olmadan iş, arkadaş ve ailelerine daha az zaman ayırdıklarını söylüyor. Bir süre sonra bu dijital cihazlarından kısa süre uzaklaşılsa bile sıkıntı hissi, gerginlik, sinirlilik gibi birçok psikolojik ve fiziksel belirti yaşanabildiğini belirten ve dijital bağımlılığa dikkat çeken Çelik, şöyle devam ediyor:
“Kişinin interneti ya da dijital cihazları kullanmaktan kendini alıkoyamaması, bununla ilgili kontrolünü kaybetmesi, bu nedenle iş, okul, ev gibi çeşitli alanlarda sorumluluklarını aksatması, bu durumun toplumsal ya da kişiler arası sorunlara neden olması, teknolojik cihazlardan uzak kaldığında sıkıntı hissi, gerginlik, sinirlilik gibi çeşitli yoksunluk belirtileri yaşaması, bu cihazları kullanmaya yönelik yoğun bir istek duyması, cihaz başında ya da internette planladığından çok daha uzun zaman geçirmesi, uzak kalmak için çok çaba harcaması durumu dijital bağımlılıktır.”
GERÇEKLİKTEN UZAKLAŞMA, UYKU BOZUKLUĞU
Teknoloji bağımlılığı olan bir kişinin sosyal medyada tamamen sanal kimliğiyle var olan bir kişinin gerçeklikten uzaklaşabileceğini belirten Çelik, günün önemli kısmını internette ya da dijital cihazlarla geçirme eğilimi olan bazı kişilerin ise uyku bozukluğu, vücut ağrıları, anksiyete, depresif belirtiler gibi çeşitli psikolojik ve fiziksel belirtiler yaşayabildiğini vurguluyor. Sosyal çevresine veya işine yeteri kadar zaman ayıramadığından insanlar arası ilişkilerde sorunlar ya da iş kayıpları görülebildiğini belirten Çelik, teknolojik aletlerin faydalarının yanı sıra kişide bedensel ve ruhsal olarak olumsuzluklara da neden olduğunu da söylüyor. Dr. Çelik, insanları dijital bağımlılığa götüren süreci şöyle anlatıyor:
“Vücudumuzda stres hormonu olan kortizolün artması başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın tetikleyicisi olabilir. Mavi ışık nedeniyle hormonlarımızın salınımı bozulabiliyor. Bu da uyku bozukluğu, halsizlik, yorgunluk, dikkat dağınıklığı gibi belirtilerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sosyal medyada oluşturulan sahte kimlikler bir süre sonra anksiyete, depresif belirtiler gibi çeşitli psikiyatrik sorunlara yol açabiliyor. Özellikle çocuk ve ergenlerde olumsuz kimlik gelişimi, yalnızlaşma, yabancılaşma, davranış sorunları ve çeşitli toplumsal olaylara duyarsızlaşma gibi belirtilere sebep olabiliyor.”
DİJİTAL ARINMAYA İHTİYAÇ VAR
Teknolojik cihazlardan tamamıyla uzaklaşmak ve kullanmamanın mümkün olmadığını söyleyen Çelik, dijital detoksun teknoloji ile kurulan ilişkinin farkına varıp, bu ilişkideki rolümüzü aktif olarak yeniden belirlememiz anlamına geldiğini belirterek, dijital detoksla, teknolojik aletlerle bağı tam olarak kesmeden, yaşamdaki etkilerinin en aza indirilmesinin hedeflendiğine dikkat çekiyor. Çelik, böylece kişilerin kendilerine ve çevresindekilere ayırdıkları zamanın arttığını, dikkatlerini daha iyi topladıklarını, uykularının daha düzenli olduğunu, özsaygılarının arttığını vurguluyor.
DİJİTAL DETOKSTA NELER YAPILABİLİR?
Dr. Çelik, kişinin ihtiyacı ve isteklerine göre değişebilen dijital detoksun nasıl yapılacağı konusunda şu önerilerde bulunuyor:
– Tek bir sosyal medya platformundan ayrılmak veya bu alana belirli süreler ayırmak şeklinde olabildiği gibi, tüm teknolojik cihazlardan uzaklaşma şeklinde de uygulanabilir.
– Sosyal medya uygulamalarının bildirimleri kapatılabilir, bu platformlarda geçirilen süre, çeşitli uygulamalarla kontrol edilebilir.
– Kişinin daha çok ne zaman teknolojik cihazları kullandığını gözlemlemesiyle, gereksiz olduğunu düşündüğü zamanlarda cihazlar kapatılabilir ya da uzaklaştırılabilir.
– Bu uygulamalar sonucunda ortaya çıkan boş zamanlar çeşitli aktivitelerle doldurulabilir.
– Teknoloji bağımlılığının altında yatan süreçler farmakoterapi ya da psikoterapi gerektiren süreçler de olabilir. Bu nedenle bir ruh sağlığı uzmanından da destek almak çoğunlukla gereklidir.