Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS - Tarih : 20 December 2018
Bu yılın ilk yarısı güneş sektörü açısından beklentileri karşılayacak düzeyde gerçekleşti. Fakat yılın ikinci yarısı beklenmedik siyasi gelişmeler ve bunun sonucunda döviz dengelerinin alt üst olması güneş sektörünü oldukça zora soktu. Ana ürün bazı anlamında dövize bağlı olan güneş sektörü ne yazık ki yılın ikinci yarısında yatırımlarını durdurmak veya ertelemek zorunda kaldı. Özellikle kamu idarelerinin bu beklenmedik döviz dalgalanması sonucunda yatırımlarından vazgeçme veya gözden geçirmek zorunda kaldılar.
Bilindiği gibi genel olarak ithalata dayalı bir ekonomimiz olduğu için bu döviz dalgalanmalarından dolayı her anlamda olumsuz etkilendik. Özellikle enerji ihtiyacımızın çoğunu yurt dışından aldığımız ve yine bunu da dövizle karşıladığımız için enerji fiyatları da doğal olarak artmak zorunda kaldı. Elbette bu da başta elektrik maliyetleri olmak üzere enerji maliyetlerimizi arttırdı.
Elektrik maliyetlerinin bir yıl içerisinde % 50’den fazla artması işletme sahiplerini oldukça zor duruma soktu. Fakat şu da unutulmamalı güneş battığı gibi yeniden de doğacaktır. Elektrik giderlerinin bu kadar artması işletme sahiplerini kara kara düşündürse de mutlaka bunu bertaraf edecek bir umut vardır. Çünkü her sabah doğan güneş bizim ve tüm dünya için doğmaktadır.
Yılın ikinci yarısında başlayan döviz dalgalanması henüz istenilen seviyeye gelmese de eskisine göre epey geriye düşmüştür. Ayrıca GES kurulum maliyetlerinin düşmesi, dövizin gerilemesi ve elektrik fiyatlarının bu denli artması yatırımcılar ve işletme sahipleri için güneşin önemini bir kez daha öne çıkarmıştır. Çünkü kurulacak GES santrali maliyetini karşılama oranı bundan bir yıl öncesine kadar oldukça geriye düşmüştür. Yani maliyetin geri dönmesi eskiden 7-8 yılı bulurken bugün 5-6 yıla kadar inmiştir.
Elbette bu maliyet rakamları değişkenlik gösterebilir. Ama benim özellikle altını çizmek istediğim nokta yatırımcıların ve işletme sahiplerinin böyle zor günlere önceden hazırlıklı olması. Güneş gibi bedava bir enerji kaynağı bence beklenilmeyecek kadar büyük bir fırsat. Çünkü bu kadar girdi maliyetleri varken neden birde elektrik maliyeti olsun.
Önümüzdeki günlerde özellikle endüstriyel çatı pazarlarının daha da canlanacağını ve GES yatırımlarının hızlanacağını düşünüyorum. Bu hem sektör açısından hem de yatırımcılar açısından oldukça kazançlı olacaktır.
Sektörün daha da canlanması açısından bir başka beklentim son zamanlarda konuşulan “miniYEKA’lar”. Devletimizin kısa bir zaman da “miniYEKA’larla” ilgili yeni bir düzenleme yapması temennimdir ve her ilde asgari Lisanslı 50 MW’lık kapasitelerin açılması. Böyle bir uygulama hem ülkemizin enerji bağımlılığını azaltır hem de güneş sektörünü oldukça hareketlendirir.
Yukarıda da belirttiğim gibi GES maliyetlerinin ve dövizin düşmesi 2019’da GES sektörünün oldukça hareketli olacağına işarettir. Fakat böyle bir talep olması durumunda hem özel sektör hem de kamu yatırımları için kapasite sorunu çıkabilir. Bunun önlemini şimdiden devletimiz alırsa yatırımların hız kazanması açısından olumlu olacaktır. Birkaç aydır sektörde konuşulan LÜY kapsamında kurulacak Kamu Projeleri, Enerji Kooperatifleri ve Çatı- GES’ler için her ilde asgari 50 MW’lık kapasiteler açılması son derece yerinde olacaktır.
Bir başka konuda uzun zamandır gündemde olan fakat hala yasalaşamayan aylık mahsuplaşma konusudur. Hem bireysel tüketicinin hem de kurumsal tüketicinin son derece yararına olacak böyle bir konunun uzun zamandır yasalaşamaması sektör ve tüketiciler açısından olumsuz bir durum olmuştur. Özellikle çatı pazarları için son derece önemli olan böylesine elverişli bir durumun önümüzdeki yıl yasalaşması sektörün canlanması açısından önemlidir.
Daha önce de belirttiğim gibi yüksek döviz maliyetleri oldukça şişirmişti. Bu yüzden özellikle kamu kurumları yatırımlarını ertelemek zorunda kaldılar. Bu da sektörün bir kanadının kırılması demektir. Çünkü kamu yatırımları son yıllarda özellikle GES alanında hızla artmaktadır. Özellikle belediyelerin ciddi elektrik giderleri olmaktadır. Kamu kurumlarının desteklenmesi için devlet bankalarının uygun faiz oranlı uzun vadeli 1+7 yıl gibi krediler vermesi yerinde olacaktır. Devlet kurumlarının bu şekilde desteklenmesi kamu giderlerini de azaltacaktır. Ayrıca elektrik harcamalarının azalması yeni yatırımları da beraberinde getirecektir.
Sonuç olarak son gelişen olaylar GES sektöründe kısa bir duraklama dönemi olsa da gelecek günlerde bu sektörün her zaman daha elverişli ve geçerli olacağı kesindir. Yatırımcıların böylesine elverişli bir yatırımı göz ardı etmesi mümkün değildir. Şu anki koşullarda 5-6 yıl gibi kısa bir geri döngüsü olan böyle bir yatırım her zaman öncelikli olmalıdır.
Hem sektörün canlanması hem de yatırımcıların kazançlı çıkması bakımından güneşten vazgeçilemez.
Güneş battığı gibi doğmasını da bilir… Bol güneş yatırımlı günler…
Hasan YİĞİT – EnerjiBaba Kurucusu / YETÜD Genel Sekreteri – hasan.yigit@gmx.de