Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 26 April 2013
Bugün Çernobil Nükleer Faciası’nın yıldönümü. Dünya ilk kez nükleer santralların ne kadar tehlikeli olduğunu 1986’da, Çernobil’deki nükleer santral kazasıyla öğrendi. Ancak dünyanın ilk nükleer faciası değildi. Rusya’da 1957’de bir nükleer kaza daha yaşandı. Rusya’nın doğusundaki Çelyabinsk kentinde nükleer santral yakıtı üreten Mayak’ta meydana gelen kaza, 1990’lara kadar gizlendi. Yıllarca zenginleştirme sırasında radyasyon bulaşan atık su bölgedeki nehre bırakıldı. Halen faaliyetleri devam eden ve tarih içinde birçok kazanın yaşandığı tesisin çevreye verdiği radyoaktif zarar devam ediyor.
Çelyabinsk’teki nükleer tesisi yapan Rusya devletine bağlı ROSATOM Mersin’deki nükleer santralı da yapacak. Radikal, ROSATOM’un Çelyabinsk’teki faaliyetlerinin izini sürdü. Türkiye ’den kuş uçuşu 2900 kilometre uzaktaki Çernobil’den daha fazla radyasyonun bulunduğu köyleri dolaştı. Kanser hastası olan, fiziksel bozukluklar yaşayan bölge halkıyla konuştu.
Meteor da düşmüştü
Rusya, 2. Dünya Savaşı’nda Almanların ulaşamayacağını düşünerek Çelyabinsk’e tüm ağır sanayisini kaydırdı. Halen ülkenin, hatta kimi uzmanların verdiği bilgilere göre dünyanın bile en yoğun ağır sanayisinin bulunduğu bir yer Çelyabinsk. Şehir sürekli yoğun bir duman ve toz içinde. Dünyanın en kirli bölgelerinden biri olan Çelyabinsk’e Greenpeace Akdeniz ile birlikte gittik. Dünya Çelyabinsk’in adını en son şubat ayında kente düşen meteor sayesinde duydu. Ancak Çelyabinsk, yıllardır dünyanın unuttuğu, Rus hükümetinin kulak tıkadığı bir şehir.
Yüzölçümü olarak da Rusya’nın en büyük şehirlerinden biri olan Çelyabinsk’te Mayak adında nükleer santral yakıtı üreten bir tesis bulunuyor. Tesiste uranyum zenginleştiriliyor. 1948’de Rusya hükümetine bağlı ROSATOM tarafından kurulan tesiste bir zamanlar nükleer silah yapımında kullanılan plütonyum izotopu da üretiliyordu. ABD ile Rusya arasında yapılan nükleer silahsızlanma anlaşmasından sonra artık üretilmiyor.
Uranyum zenginleştirmesi sırasında kullanılan radyoaktif bulaşmış atık su, bu tesis tarafından yıllarca bölgedeki Teça Nehri’ne bırakıldı. Kilometrelerce uzanan nehrin sularından ise çok sayıda insan etkilendi. Ural Dağları’nda bulunan Mayak tesisi yakınlarından doğan Teça Nehri’nin yaklaşık 50 km uzaklığında Müslümova Köyü bulunuyor.
Bu köy Rusya tarafından radyoaktif kirlenme nedeniyle resmen boşaltıldı. Bölge şu anda harabeye dönmüş durumda. Bir yurt ve soğuk savaş döneminde kullanılan ekmek fırını dışında tüm evler yakıldı. Bölgedeki 700 hanede yaşayan vatandaşların bir kısmı Yeni Müslümova’ya, bir kısmı ise Çelyabinsk’e gönderildi.
Köydeki nehir kenarında Greenpeace Rusya ekibi ile birlikte radyasyon ölçümleri yaptık. Radyasyondan korunmak için kıyafetler giydik. Alexey Kiselev ile birlikte yaptığımız ölçümler tehlike sınırından tam 35 kat fazlaydı. Geiger aletiyle ilk önce Çelyabinsk kentinde ölçüm yaptık. Değer 0.1 mikrosilvert/saat çıktı. Teça Nehri’ne yaklaştıkça değer hızla arttı. Belli noktalarda 35.78’e çıktı. Geiger’den çıkardığı sesler makineli tüfekten çıkıyor gibiydi.
Prof. Kılıç: Kaçın
Halen Amerika’da yaşayan ve nükleer enerji, çevre gibi konulada çalışmaları bulunan ABD Turunç Yeşil Düşünce Vakfı kurucusu ve Başkanı Prof. Hayrettin Kılıç, bu değerlerin ne anlama geldiğini şöyle açıkladı:
“Burada önemli olan aletten çıkan tıklamalar ve göstergedeki değer. Elle tutulan ölçme aletleri kaynağa bir metreden tutulacak şekilde kalibre edilmiştir. Kaynaktan 1 metre uzağında tutuyorsanız bir dakikada 12 tane atarsa saatte 0.10 mikrosievert/saat demektir. Bu aynı zamanda ortalama değeri gösterir. Asya’da bu değer 0.17, Japonya’da Fukuşima öncesi 0.081, ABD’de ise 0.34. Eğer tık sayısı dakikada 50’ye çıkarsa bu 0.42 mekrosievers/saat demektir. ‘Dikkatli olun’ anlamına gelir. Tıklama 100 çıkarsa karşılığı 0.83, ‘toprakta tehlike var’ demektir. Eğer değer 1.00’i aşıyorsa ‘tehlikedesiniz’ demek. Dakikada 500 tık olursa ‘4.17 mikrosievert/saat demek. Sığınağa girin.”
Rusya’daki değeri (35.78) söylediğimizde oradan ‘kaçmak’ gerektiğini söyledi. Kılıç ayrıca, bu ölçümün olduğu yerde en az 2500-3000 yıl yaşamın olamayacağını belirterek, “Dünyada böyle Amerika’da, İngiltere ’de iki nokta var. İki bölge de karantina altında. Çernobil ve Fukuşima da böyle. Mayak’ın etrafı da öyle. Dünyanın en kirli yerleri. Ancak Rusya’da insanlar yaşıyor” dedi.
Müslümova terk edilmiş olmasına rağmen 15 evde hâlâ aileler yaşamaya devam ediyor. Çoğunun ciddi sağlık sorunları var.
Kaynak: Enerji Enstitüsü