Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 05 September 2020
İstanbul Bilgi Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü mezunu Ömer Yıldız ile Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ege Uras’ın ortak çalışması ile bitki gelişiminden sürdürülebilir elektrik enerjisi üretilebiliyor.
BİLGİ Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi ve Yüksek Enerji Fiziği Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Serkant Ali Çetin ile BİLGİ Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hatice Gülen’in yürütücülüğündeki proje, gıda amaçlı üretim sırasında da elektrik enerjisi üretimine imkan sağlıyor.
Çift yönlü fayda sunan proje, geniş çaplı tarımsal üretim yapılan alanlar ile küçük ev veya çiftlik bahçelerinde uygulanabiliyor. Bu sistem endüstriyel kirliliği önlemenin yanı sıra verimsizlik gibi olumsuzluklar sebebiyle tarımsal üretimin yapılamadığı topraklarda gıda dışındaki amaçlarla (süs bitkisi, park/bahçe/çim gibi) bitki yetiştirilerek ıslah edilmesi sürecinde elektrik enerjisi üretilmesi için kullanılıyor. Bununla birlikte bir saksı boyutunda kullanıma hazır bitkiler ticari bir ürüne dönüştürüldüğü durumlarda ev veya ofislerde de kullanım potansiyeline sahip olabiliyor.
Projede tasarlanan sistem bitkiye ve doğaya zarar vermiyor. Sistem, bitkilerin büyüme ve ürün verme süreci devam ederken aynı zamanda elektrik enerjisi üretilebilmesine imkan sağlıyor. Bitki ürettiği şekerin bir kısmını doğrudan veya başka moleküllere dönüştürerek büyüme ve gelişmesi için kullanılırken bir kısmını da kökleri aracılığıyla toprağa veriyor. Topraktaki mikroorganizmalar ise, bitkilerin toprağa saldıkları şekeri enerji kaynağı olarak kullandıklarında karbondioksit (CO2) ve hidrojen (H2) gibi gazlarla birlikte elektron salımını yapıyorlar.
Proje kapsamında ortama salınan elektron ve hidrojenin toprağın içine yerleştirilen anot ve katot plakalarda elektriksel potansiyel fark yaratması sayesinde elektrik enerjisini toplayarak elde edilen voltaj ve akım değerleri ölçülebiliyor. Günümüzde dünya genelinde toplam enerji ihtiyacının % 80’i kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardan karşılanıyor. Karbonun yakılarak kullanılması, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan çevre kirliliğinin ana sebeplerinden biri olarak dikkatleri üzerine çekiyor.