Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 23 February 2021
Masdaf, tarım arazilerine, temiz su temini sağlayan “akıllı pompa teknolojileri” ile hem tarımsal verimliliği artırmayı hem de sürdürülebilir yaşam için hayati önem taşıyan su kaynaklarını korumayı hedefliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu‘nun (TÜİK) araştırma sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun 2023 yılında 84 milyona ulaşması bekleniyor. Artan nüfusa paralel olarak gıda ürünlerine olan talepte de artış bekleniyor. Buna karşın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verileri, Türkiye’de ki çiftçi sayısının son 12 yılda % 48 azaldığını, tarım alanların da ise son 18 senede % 12,3 düşüş yaşandığını gösteriyor.
Karasal büyüklüğünün % 30,8‘i tarım alanlarından oluşan Türkiye, tarımsal üretim potansiyeli açısından oldukça büyük bir zenginliğe sahip ülkeler arasında yer alıyor. Bu potansiyelin yeterince kullanılabilmesi ve artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması için tarımsal üretimi ve verimliliği artıracak akıllı teknolojilerin kullanılması büyük önem taşıyor.
Türkiye’deki tarım arazilerinde yaygın bir şekilde kullanılan damla sulama sistemleri ve akıllı teknolojiler ile tarımsal üretim ve verimliliği arttıran seraların yüzölçümü her geçen yıl artış gösteriyor. Bu kapsamda pompa sektörünün lider markası Masdaf, tarım arazileri ve sera alanlarının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak geliştirdiği özel tip pompalar ile tarımsal verimliliği artıracak alternatif çözümler sunmaya devam ediyor.
Tarımsal sulamada doğru pompa seçimi ile maksimum verimlilik ve optimum enerji tasarrufu sağlanabileceğini belirten Masdaf Satış Müdürü Cem HANEDANOĞLU, sözlerine şöyle devam etti: “Sistem seçiminde; pompalanacak suyun sıcaklığı, özgül ağırlığı, temizliği, pompaj debisi, sistemin geometrisi, su kaynağına erişilebilirlik durumu, emme koşulları ve tesisin kurulacağı yer oldukça önemli. Tüm bu kriterler dikkate alınarak yapılan sistem seçimi; işletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf sağlayacaktır. Bu noktada öncelikli kriterimiz, tarım alanlarının su kaynağına olan mesafesi oluyor. Örneğin arazinin yakınlarında gölet, baraj, ırmak, göl ve dere gibi sabit su kaynakları bulunuyorsa; arazinin ve tesisatın durumuna göre ilk dağıtım şebekesinde uygun debi ve basınç değerlerinde “uçtan emişli veya splt çift emişli yatay santrifüj pompalar, yüksek basınç üreten yatay veya dikey kademeli tip santrifüj pompalar veya kendinden emişli pompalar” ile su temini sağlıyoruz. Elektriğin temin edilemediği küçük arazilerin sulanmasında ise ağırlıklı olarak dizel veya benzinli motor ile çalışan kendinden emişli mobil üniteler öneriyoruz.
Sulama tarafında suyun temini için çok fazla tercih edilen sistemlerden biri de “yeraltı suları” oluyor. Yeraltı sularının zeminden veya su hattından çekilebilmesi için çözüm önerimiz ise “BRX serisi Derinkuyu Pompaları” oluyor. İşletmede de büyük kolaylık ve konfor sağlayan derinkuyu pompaları, bakım gerektirmiyor, su altında çalıştığı için gürültü ve titreşime neden olmuyor ve böylece rahat bir çalışma ortamı sunuyor. Pompa ve motor müdahale edilemeyen koşullarda olduğu için sistem, insan kaynaklı hatalara maruz kalmıyor.” dedi.