Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 28 August 2013
Ankara’da Avrupa’nın birçok ülkesindeki kadar rüzgar potansiyeli bulunuyor. Ticari amaçlı yatırım için diğer bölgeler daha uygun görülmekle birlikte, bireysel ihtiyacı karşılamak için Ankara’nın rüzgarı kullanılabilir seviyede yer alıyor. Ankara’da lisans gerektirmeyen 1.000 kilovatlık rüzgar elektrik santrali ile 50 hanenin elektrik ihtiyacı karşılamanın mümkün olduğu belirtiliyor.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, Ankara’nın rüzgar potansiyeliyle ilgili bir çalışma yaptı. Buna göre, topografik açıdan Türkiye’nin ortasında kalan ve denize yakın bir bölgede yer almayan Ankara, Ege Bölgesi ile kıyaslandığında düşük rüzgar potansiyeline sahip olarak değerlendiriliyor.
Bununla birlikte Ankara’da Avrupa’nın birçok ülkesindeki rüzgar potansiyeli kadar rüzgar bulunuyor. Ancak Türkiye’deki rüzgar enerjisi santrali yatırımları Balıkesir- Bandırma bölgesi, İzmir- Manisa bölgesi ve Hatay çanağı gibi 3 önemli rüzgar havzasında yoğunlaşıyor. Rüzgar enerjisi açısından birinci derecede önemli bu bölgelerin yanı sıra Konya, Kayseri, Tokat ve Amasya’da da önemli bir rüzgar potansiyeli bulunuyor. Ankara ise bu illerden sonra geliyor.
Ankara, kuzey ve kuzeybatı kesimlerine doğru önemli bir potansiyeli barındırıyor, ancak yatırım yapmak için öncelikli iller kapsamına girmiyor. Ticari amaçlı yatırım için diğer bölgeler daha uygun görülmekle birlikte, bireysel ihtiyacı karşılamak için Ankara’nın rüzgarı kullanılabilir seviyede yer alıyor.
Ankara’da Elmadağ civarında ticari olarak elektrik üretmek için lisans başvurusu bulunuyor. Sayıları az olsa da bireysel kullanıcılar da var.
Rüzgardan yararlanarak site ve işyerlerinde elektrik üretmek isteyen kişiler, bölgelerindeki rüzgar potansiyelinin matematiksel olarak hesaplanması için Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğüne başvuruyor. Sonrasında, mühendislik hizmeti alınarak tesisler kurulabiliyor.
Bu süreçteki en önemli konu ölçüme dayanıyor. Bir yıllık kesintisiz rüzgar ölçümünden sonra, yıllık elektrik üretim miktarı hesaplanıyor ve burada yatırım yapmanın uygun olup olmadığı hakkında karar veriliyor. Yapılacak yatırımın kendini finanse etmesi 8-12 yıl arasında değiştiğinden, kazanımlar uzun vadede sağlanıyor.
Yatırım maliyetleri, rüzgar karakteristiği, arazi yapısı, trafo merkezine olan bağlantı yolu uzaklığı, jeolojik araştırmalar gibi faktörlere göre farklılık gösteriyor.
Bununla birlikte 1.000 kilovata kadar lisanssız üretim yapılabiliyor. İsteyen herkes gerekli başvuruları yaptıktan sonra, rüzgardan elektrik elde edip kullanma ve fazlasını satma hakkına sahip bulunuyor. Bu sınıra kadar bireysel başvurular yapılabiliyor.
Bir hanenin elektrik ihtiyacının yaklaşık 5 kilovat olduğu dikkate alındığında, 1.000 kilovatlık bir üretimle 200 hanenin ihtiyacını karşılamak mümkün olabiliyor.
Türbinlerin bütün yıl içindeki çalışma oranı yüzde 30-35’ler civarında bulunuyor. Ankara’da bu oranın yüzde 20-25’lere düştüğü varsayıldığında, 1.000 kilovatlık bir güçle 50 hanenin elektrik ihtiyacı karşılamanın mümkün olduğu belirtiliyor.
Kaynak: Energy World