Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 14 December 2021
Nature Communications Dergisi’nde yayımlanan makalenin temel bulguları, küresel ısınmada yaşanacak her ek artışın, işgücü kayıplarında katlanarak artan sonuçlar yarattığını gösteriyor.
Makaleye göre, insan vücudunun dayanabileceği ısı ve nem kombinasyonlarının fizyolojik sınırları bulunuyor. Günümüzde dünya genelinde işçilerin maruz kaldığı sıcaklık koşulları, her yıl yaklaşık 280 ile 311 milyar dolar arasında kayıp yaşanmasına yol açıyor. Küresel ısınmanın sanayi devrimi öncesindeki seviyesine kıyasla yaklaşık 3°C ısınmasıyla, finansal kaybın 5 kattan fazla artacağı ve 1,6 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Makaleye göre, her bir derecelik ısınma, işgücü verimliliğinde doğrusal değil katlanarak artan kayıplar yaratıyor. Örneğin, 12 saatlik bir iş gününde kaybedilen işgücü saati, son 42 yılda her 1°C için yaklaşık 101 milyar saat iken, bu ısınmaya ek 2°C‘lik artış kaydedilmesi durumunda her bir derece için 197 milyar saatlik (+/-11 milyar saat) iş kaybı yaratacağı tahmin ediliyor.
İstanbul için nemli ısının artışı ve işgücü kaybı şu şekilde sunuluyor:
Bu çalışma, emek yoğun işlerin, günün daha serin saatlerinde gerçekleştirmenin etkinliğini irdeleyen ilk analiz özelliği taşıyor. Mevcut durumda, günün en sıcak 3 saatinde ağır işlerin gerçekleşmesini önlemek, üretkenlik kayıplarının yaklaşık %30’unu telafi edebilme potansiyeli taşıyor. Ancak bu durum, sıcak ve nemli havalarda işçilerin uykusunun yetersiz olabilmesi nedeniyle başka sorunlara yol açabilir.
Duke Üniversitesi’nden Dr. Luke Parsons, “Günümüzde birçok işçi öğleden sonra havanın çok sıcak olması sebebiyle çalışmalarına ara veriyor. Sabahın erken saatlerindeki zaman diliminin konforlu şekilde çalışabilmek için yeterince serin şekilde seyredeceğini düşünüyordum. Ancak günün en serin saatlerinin dahi sürekli çalışmak için bu hızda ısınması karşısında oldukça şaşırdım.
“Gezegenimiz şimdiden bir asır öncesine kıyasla bir derece ısınmış durumda. Isınmadaki bu artış işçilerin çalışma koşullarını etkiliyor. Her bir derecelik sıcaklık artışı, insanların kendilerini ve içinde bulundukları toplumları güvenli şekilde destekleme kapasitelerini sınırlandırıyor. Bunun yanı sıra, tarım ve inşaat gibi sektörlerdeki iş kollarındaki faaliyetler, yaz aylarında dünyanın pek çok bölgesinde neredeyse olanaksız hale gelecek” ifadelerini kullandı.