Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS - Tarih : 07 November 2013
Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği ve potansiyeli bakımından zengin bir ülkedir. Mesela Türkiye, birçok ülkede bulunmayan jeotermal enerjide dünya potansiyelinin %8 ’ine sahiptir. Ayrıca coğrafi konumu nedeniyle büyük oranda güneş enerjisi almaktadır. 
Türkiye, hidrolik enerji potansiyeli açısından da dünyanın sayılı ülkelerindendir. Rüzgar enerjisi potansiyeli de çevre ülkelerin çok ilerisindedir. Bunların dışında, kayda değer ölçüde biyogaz ve biyomas potansiyeli bulunmaktadır. Tüm bu enerji kaynaklarının hiçbir maliyeti yoktur, yenilenebilir olduklarından dolayı tükenmezler ve fosil yakıtların aksine çevre ve insan sağlığına hiçbir zarar vermezler.
Güneş enerjisi çevre kirliliğine yol açmayan tükenmez bir enerji kaynağıdır. Son yıllarda görülen yakıt fiyatlarındaki yüksek artışlar nedeniyle birkaç yıl öncesine kadar ekonomik görülmeyen güneş enerjisi, bazı kullanım alanlarında oldukça ekonomik duruma gelmiştir. Nitekim petrol, kömür ve atom enerjisi gibi birincil enerji kaynaklarına alternatif olarak güneş enerjisi çok umut vericidir. 
Tablodan da görüleceği üzere güneş enerjisi ülkemiz için çok önemli bir paya sahiptir. Nedeni bilinmez ama güneş enerjisine karşılık verilen teşvikler oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Ama Almanya’yı göz önüne alınca daha garip bir tablo ortaya çıkıyor. Bunu şöyle açıklayalım bizim en düşük güneş alan bölgemiz olan Karadeniz bölgesine bakalım. Almanya nın güneş enerjisi bakımından en yüksek bölgesi Karadeniz bölgemiz kadar olmasına rağmen Almanya nın bu konu da ki yatırımlarını hepimiz biliyoruz. Bu durumu görünce devletimizin bu konuda ki eksikleri ortaya çıkıyor.
Bir an önce yenilenebilir enerji kaynaklarına hak ettikleri önemi vermelidir. Hele de güneş enerjisi konusunda daha fazla adım atması gerekiyor. Çünkü yeterince dışa bağımlılığımız var. Enerji yoğunluğu bakımından da durumumuz ortada. Bu konuda yani yenilebilir enerji kaynaklarını değerlendirilmesi için yapılan teşviklerin arttırılması gerekiyor. Bir güneş enerjisi santrali kurmaya kalktığımızda 7-8 yılda geri dönüyor. Alım garantisi ise 10 yıl bu durumda güneş enerjisine yatırım yapmak hiç de sağlıklı olmadığı görülüyor. İnşallah kısa zamanda yerli kaynaklara hak ettikleri değer verilir ve ülkemiz daha da iyi bir konuma gelir.
Yazan: Fatih ÇAÇAN – Enerji Sistemleri Mühendisi / Enerji Gazetesi
Yayıncı: Enerji Gazetesi
