Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 11 November 2013
Büyükelçi Mithat Rende, Irak petrol ve gazının Türkiye’ye ulaşması projesi hakkında, “Yerin altında kalan petrol ve doğalgazdan kimseye hayır gelmez. Irak halkının refahı için bunun satılması lazım” dedi.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki Enerji ve Çevreden Sorumlu Genel Müdür görevinden Paris’te OECD Büyükelçisi görevine getirilen Büyükelçi Mithat Rende, enerji politikalarının arkasındaki beyinlerden biri. Kuzey Irak, İsrail gibi yeni doğalgaz ve petrol projelerini konuştuğumuz Rende, “Hidrokarbon açısından dışa çok bağımlıyız. Irak’ın doğalgaz ve petrolünün Türkiye’ye ulaşması, ki bu en ucuz doğalgaz ve petrol sayılıyor, hem kaynak çeşitlendirme açısından çok büyük katkı sağlar, hem de sınırımızın ötesinden bize gaz ulaşması büyük avantaj yaratır. Bu kaynaklar Türkiye pazarına ulaşacak. Kaynak çeşitlendirmesi, hem fiyatları, hem diğer ülkelerle yeni kontratlarda yapacağımız pazarlık gücünü artırır” dedi.
24 saatin sadece 8 saati el
ektrik
Büyükelçi Rende, şöyle konuştu: “Irak halkının refahı için bu petrol ve gazın çıkartılıp, pazarlara ulaştırılması gerekir. Dilerim bir an evvel Irak’ın petrol ve gaz kaynakları pazara ulaşsın ve kuzeyiyle güneyiyle tüm Iraklılar istifade etsin. Bu kadar petrol ve doğalgaz zengini bir ülkenin halkı, 24 saatin sadece 8 saati elektrik alabiliyor.” Doğu Akdeniz’den Ceyhan’a yeni bir doğalgaz hattı konusunda ise Rende, “Doğu Akdeniz’de gazın pazara tek ulaşım yeri de en iyi pazar da Türkiye’dir. Umarım, özel sektörün yaratıcı gücü ve çabalarıyla sorunlar aşırılır” dedi.
Türkiye’den 7 milyon varil petrol
Türk Boğazlarından 3 milyon varil petrol geçtiğini vurgulayan Rende, “Kerkük’ten ileride ilave boru hatlarıyla 2 milyon varil gelecek. Irak’tan gelen 2 milyon varile ilave olarak, Bakü-Tiflis-Ceyhan’da 1 milyon varilin üstüne çıkılırsa, yaklaşık 7 milyon varil petrol Türkiye üzerinden dünya pazarlarına ulaşacak. Doğalgazda TANAP’ın gerçekleştirilmesi çok önemli olacak. TANAP’ın gerçekleşmesini, Nabucco’nun gerçekleşmesi gibi farz etmek lazım” dedi.
Siyasi fiyat biçebilir
İsrail’in ekonomik bir karar vermesi durumunda en mantıklı seçeneğin Türkiye olduğunu kaydeden Rende, “Ancak siyasi çözüm üretmek isterseniz, o zaman maliyeti sizin için önemli olmaz. Çünkü ona siyasi bir fiyat biçersiniz. Eğer İsrail sadece siyasi nedenlerle, Türkiye’ye taahhütlerini yerine getirmemek için ‘Ben LNG terminali kuracağım, onun da sonuçlarına katlanacağım’ derse, o zaman o bir siyasi proje olur. Siyasi projenin de maliyeti yüksek olabilir” şeklinde konuştu.
Kaynak: Enerji Enstitüsü
