Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 14 September 2012
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ”Dünyada gelen turist sayısı ve gelir miktarıyla ilk ona girmişsek dünyada önemli bir aşamadayız demektir. Kendi turizmimizi dünya standartalarına çıkartmamız gerekiyor” dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) düzenlediği ”Sürdürülebilir Turizm Semineri”nde konuşan Günay, sürdürülebilir turizm yaklaşımının bir turizm çeşidi değil, bir turizm politikası olduğunu kaydetti. Türkiye’nin çeyrek yuz yıldır kararlı bir şekilde turizm yapmaya çalıştığını anlatan Günay, ”Biz de şuanda geldiğimiz düzey itibariyle dünyada gelen sayısı ve gelir miktarıyla ilk ona girmişsek dünyada önemli bir kademedeyiz, aşamadayız demektir. Kendi turizmimizi dünya standartalarına çıkartmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Günay, kültürel mirasa çıkma konusunda 100-150 ülke arasında 12. sırada olan Türkiye’nin kültür endüstrinin boyutları konusunda 16. sırada bulunduğunu belirterek, ”Rekabet edebilirlikte ise 59’lardan 50’ye gelmişiz. Şimdi bizim kendimizi buraya uyarlamamız lazım” diye konuştu.
Hala çevre sorularının, sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin, ”olsa da olur” diye ilgilendiği alanlardan biri olduğunu söyleyen Günay, şöyle konuştu:
”Halbuki çevre dünyanın çok temel sorularından bir tanesi, ve sürdürülebilir turizm çevreyle de sınırlı değil. Çevreyi korumak gerekiyor, benim bütün bu konuşulanlardan bütün okuduklarımdan çıkardığım kadarıyla çevreyi korumak gerekiyor, tarihi korumak gerekiyor, toplumsal sorumluluk bilincini yükseltmek ve korumak gerekiyor. Çevreyi koruyacağız, konuştuğumuz bir çok konu var. Katı atık yönetimi, sera gazıyla ilgili mücadele, suyun kullanılması bütün bunlar bildiğimiz yeşilin ve mavinin korunması diye özetleyebileceğimiz bütün bu kavramlar, çevrenin korunması.”
TÜSİAD’ın turizmin çok önemli bir alanını, ”sürdürülebilir turizm” konusunu gündeme getirmiş olmasının çok sevindirici olduğunu belirten Günay, bunu hem TÜSİAD açısından, hem turizm açısından hem de Türkiye açısından çok büyük bir kazanım saydığını vurguladı.
Bakan Günay, bölgemizde ve dünyada ekonomik sıkıntılar yaşanmasına rağmen geçen yıl ”gelen sayısı” itibariyle İngiltere’yi geride bıraktığımızı kaydetti.
Türkiye’nin artık biraz konseptini değiştirmesi ve geliştirmesi gerektiğini ifade eden Günay, şöyle konuştu:
”80’li yıllardan beri turizmin Türkiye için temel politika olması serüveninin içinde yaşamış kurumların burada genç temsilcileri var. Herkes biliyor. Biz 80’li yıllarda turizme başladığımız zaman ne tarih duyarlılığı, ne de çevre duyarlılığı vardı ve şimdi onun bedellerini ödüyoruz. Eğer bugün üzerinde tartıştığımız, zaman zaman kavga ettiğimiz ve hala aşmakta zorlandığımız, bütün gereklerini yerine getirmekte zorlandığımız tarih duyarlılığımız 80’li yıllarda, turizm başlarken olsa İstanbul bugünkünden daha güzel bir halde olabilirdi. Biz korumacılıkta daha başarılı olabilirdik. Zorlanıyoruz, çünkü önümüzde kötü örnekler var” dedi.
Suyun kullanımında, enerji kullanımında, emisyon gazında sorunlarımız olduğunu dile getiren Bakan Günay, çarpık şehirleşmenin de böyle devam etmesi durumunda gelecek için en büyük sıkıntılardan biri olacağını söyledi. Bu kavramların Türkiye’nin gündemine yeni yeni gelmeye başladığını anlatan Günay, Bakanlık olarak planlama çalışmaları yaptıklarını ifade etti.
Turizmi ülke sathına yaymaya çalıştıklarına işaret eden Günay, şunları söyledi:
”Bunun için tematik koridorlarımız var, bölgelerimiz var. Marka şehir çalışmaları yapıyoruz. Bizim 2023’e kadar uzanan strateji belgemizde ve 2007 – 2013 Eylem Planımızda belki sürdürülebilir turizm kavramı bu toplantının konusu olduğu kadar özel bir başlık olarak öne çıkarılmamış ama orada sayılan konu başlıklarını irdelerseniz hepsinin buradaki hassasiyetlerle örtüştüğü görülüyor. O açıdan bundan sonraki yapacaklarımızla ilgili kaygı duymuyorum ama geçmişteki duyarsızlıkların bedelini ödediğimizi ifade etmek istiyorum.”
Son zamanlarda sürdürülebilirlik konusunda adım attıklarını da belirten Günay, ”Bakanlığın çevresel duyarlılığı geliştirmek için daha önceki yıllarda bir çam uygulaması vardı. TUROB’un yeşillenen oteller projesi vardı. TÜROFED’in ‘Beyaz Yıldız’ projesi vardı. Biz bunların hepsini bakanlığın bir uygulaması altında toparlamaya çalışıyoruz. ‘Yeşil Yıldız’ uygulaması” dedi.
Sektöre yönelik desteklere değinen Günay, şu bilgileri verdi:
”Kamunun çok ciddi desteği yok. Kamunun sadece kültür ve turizm koruma geliştirme bölgelerinde yatırım yapılıyorsa, Türkiye’nin neresinde olursa olsun, son teşvik paketine göre 5. derece teşviklerden yararlanabilecek. Onun dışında bizim turizmciye enerji desteği dışında verebildiğimiz, arsa tahsisi dışında bir katkı yok ama bu enerji desteğininde gelişi güzel yani suyu getirenle, testiyi kırana da aynı şekilde verilmesi bize çok doğru gelmedi. Onun için birkaç yıldır bunun üzerinde çalışıyoruz. Sanırım bir Bakanlar Kurulu kararı çıkacak. Çevreye duyarlı tesislere yani yeşil yıldız almış olan tesislere bunu vermek konusundaki kararlılığımız aynen sürüyor. Yani size tüyo vermiş, bundan vazgeçmiş değiliz. Bunu aynen devam ettireceğiz. Bu yıl bu Bakanlar Kurulu kararını çıkaracağız.”