Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 16 November 2012
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Kakaç, enerji ihtiyacını karşılama konusunda yenilenebilir enerji kaynaklarının yeterli olmadığını, mutlaka reaktör kurulması gerektiğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) 2. Bilgilendirme ve Ar-Ge Günleri, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Enerjinin Dünü, Bugünü ve Yarını’ adlı panelle devam etti. UÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Muhsin Kılıç’ın başkanlık ettiği panele, Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Rusya IOFFE Enstitüsü’nden Ekaterina Kunitsyna, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Kakaç, Zorlu Holding yöneticilerinden Gürcan Okumuş ile Ataseven Enerji Üretim AŞ yöneticisi Mustafa Serdar Ataseven konuşması olarak katıldı.
UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek’in de takip ettiği panelin açılışında konuşan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Sadık Kakaç, enerji kaynakları hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Kakaç, enerji verimliliğini artırmak, enerji tasarrufuna önem vermek, milli gelirde dolar başına kullanılan enerjiyi azaltmak gibi öneriler sundu. İthal edilen doğalgazın yüzde 50’lerinin elektrik enerjisinde kullanılmasının problem olduğunu belirten Kakaç, bu oranın yüzde 20-25 seviyesine indirilmesi gerektiğini ifade etti.
KAKAÇ: REAKTÖR KURULMASINI DESTEKLİYORUM
Türkiye’de reaktör kurulmasını desteklediğini vurgulayan Prof. Dr. Kakaç, şöyle konuştu: “Nükleer enerji dendiği zaman Almanya’da, Rusya’da ve Japonya’daki kaza hatırlanıyor. Almanya’daki kazada bir şey olmamıştır. Rusya’daki kazada olmuştur. Çünkü reaktör atom bombası yapmak için kurulmuştur. Dolayısıyla onun koruma kabı yoktur. Japonya’daki kazada, reaktörde hiçbir şey olmadı. Reaktörün içine su bastı. Pompalar su altında kaldı. Üretilen enerji dışarı alınamadı. Başka enerji kaynağı yok. Türkiye’de reaktör kurulmasını destekliyorum. Türkiye’de elektrik ihtiyacı her yıl yüzde 7-8 artıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları katkı sağlıyor ama problemi çözemiyor.”
Sunteks firmasından Prof. Dr. Nilüfer Eğrican ise enerjide yüzde 70’in üzerinde dışa bağımlılık olduğuna dikkat çekti. Kaynakların çeşitliliğine değinen Eğrican, arz ile talep arasındaki farkın gittikçe açıldığını belirtti. 2010 yılı ile 9 ay sonrasını karşılaştırdığını vurgulayan Eğrican, serbest üretim şirketleri ve otoprodüktör santrallerinde artış olduğunu ifade etti. Özel sektör ve kamu yatırımlarının tamamının talebi karşılayamadığını, yeni yatırımların yapılması gerektiğini kaydetti.
EĞRİCAN: GÜNEŞ ENERJİSİNE ÖNEM VERİLMELİ
Güneş enerjisinin önemine değinen Eğrican, Almanya, İtalya, Japonya, İspanya, ABD ve Çin’in kurulu güç bakımından ilk sıralarda yer aldığını dile getirdi. Türkiye’nin yıllık 380 milyar kilovatsaat güneş enerjisi potansiyeline sahip olduğunu anlatan Eğrican, bu konuda çok daha aktif olmak gerektiğinin altını çizdi.
Zorlu Holding yöneticisi Gürcan Okumuş da Türkiye’nin son 100 yılda elektrik enerjisine yaptığı yatırımı son 10 yılda yapması gerektiğini belirtti. 17 bin megavata yakın bir kurulu gücün özelleştirilmesinin planlandığını belirten Okumuş, Türkiye’de doğalgazın enerji üretiminde yüzde 50 oranında kullanılmasının ise sağlıklı olmadığını vurguladı. Hükümetin bunu yüzde 30’lara çekme hedefini hatırlatan Okumuş, bu seviyeye ulaşmak için diğer kaynakların seviyesinin artırılması gerektiğini dile getirdi.
Ataseven Enerji Üretim AŞ yöneticisi Mustafa Serdar Ataseven de ülkedeki elektrik ihtiyacının her yıl yüzde 8 artmasına karşın yatırımların yüzde 3’lerde kaldığını, bu alanda yeni yatırımların şart olduğunu ifade etti.
Kaynak: FocusHaber