Kategori : ELECTRICITY ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 12 November 2015
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından açılan ihaleler sonucu özelleşen elektrik dağıtım sektörü, döviz kurundaki artış nedeniyle bir süredir zor durumda. Elektrik sektöründe hisse devri ve satış için görüşmelerin başladığı ifade ediliyor.
Son dönemde bilhassa dolar kurunda yaşanan rekor artış ve bozulan ekonomik göstergeler nedeniyle elektrik sektöründe sıkıntılı günler yaşanıyor. Yalnızca elektrik dağıtım ve perakende sektörünün ihale bedeli kaynaklı 7.7 milyar dolarlık borç yükü bulunuyor. Denetim, vergi ve danışmanlık şirketi KPMG’nin Türkiye enerji sektörü raporuna göre, kur değişikliklerinden kötü etkilenen ve ana iş alanı inşaat gibi elektrik dağıtımı dışında olan grupların, sektörden çıkmak için satış arayışı veya yeni ortaklık arayışında olması bekleniyor. KPMG Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Ayhan Üstün, “Bizim beklentimiz şu yönde: Özelleştirmeden alan ve bugün zarar eden yatırımcıların bir kısmı ikinci, üçüncü el değiştirmelere gidecekler. Şu an bunun görüşmelerinin başladığını bile söyleyebilirim, hem elektrik dağıtım, hem üretiminde. Bunlar artık bu koşulda daha fazla devam edemeyeceklerini, aldıklarını işletemeyeceklerini gördükleri için gerek yerli, gerek yabancı yatırımcılarla görüşüyorlar” diyor.
HİSSE DEVRİ İÇİN ARAYIŞ
Geçtiğimiz günlerde enerji sektöründeki son gelişmelere yönelik değerlendirmeler içeren bir rapor açıklayan KPMG’nin Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Ayhan Üstün ve Danışmanlık Bölümü Kıdemli Müdürü Onur Okutur ile bir araya geldik. Okutur, dolar kurundaki artış nedeniyle bir süredir zor durumda olduklarını ifade eden ve düzenleme bekleyen elektrik dağıtım şirketleri arasında ortaklık görüşmesi yapan ve hisse devri için görüşmeler yapanlar olduğunu söylüyor. Üstün ise “Bunların bir kısmı çok gizli… ‘Bu yatırımı yaptım, üzerinde 700-800 milyon dolar kredi var, yüzde 30-40’ını yabancı yatırımcıya satabilirsem, gelen para ile kredinin bir kısmını ödeyebilirim’ diye bakanlar da var” diye ekliyor. “Bu arayış elektrik dağıtımında mı, üretiminde mi” sorusuna karşılık Üstün, şöyle konuşuyor:
BÜTÇEYE GÖRE
“Benim görüşüm hepsinde var ama dağıtımda gerçekleşmesi güç oluyor. Fiyat büyük olduğu için konuşabilecekleri müşteri sayısı az. Arkasında özelleştirme sürecinden kaynaklanan regülatif bazı sorunlar var. Yabancı yatırımcının doğrudan girmek istediği bir alan olmayabiliyor. Üretimde genelde daha kolay. Küçük de var, büyük de var. Herkes kendi bütçesine göre bir yere gidip görüşebiliyor. Mesela Enerjisa portföyündeki bir kısım santralleri satılığa çıkarmış; tek tek de, grup halinde de satabilir. Yabancı yatırımcı bunu duyduğu zaman ilgisini çekiyor. Benim altını çizmek istediğim bir nokta daha var: Yabancı yatırımcı profili değişti. Bundan 2-3 yıl önce genelde batıdan gelen yabancı sermayeyi konuşurduk, ABD, İngiltere, Almanya. Son 1-2 yıldır çalıştığımız projelerin çoğunda yabancı sermaye dediğimiz, Türkiye’nin doğusundan gelen sermaye oldu. Ortadoğu’da genelde fonlar ve arkasında onları finanse eden aileler var. Çin’den, Japonya’dan gelenler ise şirketler.”
YATIRIMCILAR İÇİN FIRSAT
Onur Okutur, enerji sektöründe özel sektör kredisinin 24 milyar dolar gibi bir rakama ulaştığını dile getirerek, “24 milyar dolarlık kredinin batması veya ödenmemesi finans sektörünü de yerinden oynatacak bir rakam. Şu anda zor durumda olan, bu kredileri ödeyemeyecek firmaları biliyoruz ama onların da şöyle bir güvencesi var: bunu çözecek bir şey yapılması için çözüm bulmaya çalışıldığını biliyorlar. Osmangazi böyle bir süreç işte. Osmangazi’de Çinlilerin gelip teklif vermesinin bile arkasında devletlerarası güven ilişkisi olduğunu düşünüyorum çünkü teklif veren bir kamu şirketi” şeklinde konuşuyor. Çinlilerin sonradan Osmangazi’den çekilmesini sorduğumuzda ise Okutur, “Çıktı ama o teklifi vermesi bile Türkiye’de şaşkınlıkla karşılandı çünkü piyasanın kendi oyuncuları teklif vermediler. Enerjisa ve CLK zaten yasal sınıra ulaştılar. Yabancı yatırımcıya dönersek, hala Türk enerji piyasası cazip bir sektör. Dağıtım şirketlerinin brüt karı devlet garantisi altında. Sürekli nakit tahsilat yapan, düzenli nakit geliri olan kuruluşlar. Pek çok yan maliyet tarifeye yansıtabiliyor” diyor. KPMG’nin hazırladığı raporda da şunlar kaydediliyor: “Müşteri sayıları yüksek elektrik dağıtım şirketleri, gerek yerli gruplar gerekse yabancı yatırımcılar için iyi bir fırsat oluşturuyor. Kur değişikliklerinden kötü etkilenen grupların, ana iş alanı inşaat gibi elektrik dağıtımı dışında olan grupların, yeni ortaklıklar ya da sektörden çıkmak için satış arayışı içerisinde olacağını tahmin ediyoruz. Özellikle Ocak 2016’da yürürlüğe girecek beş yıllık Üçüncü Uygulama Dönemi ile maliyet ve yatırım planları belirlendikten sonra bu firmalara ortaklık veya satın alma tekliflerinin artacağını bekliyoruz.”
Haberin Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: Hürriyet