Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 07 December 2015
SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz; “Türkmen gazının TANAP’la bütünleştirilmesi ile 31 milyar metreküplük kapasiteye ulaşmak daha hızlı realize olabilir. TANAP’ta kaybedilecek bir tek saniye bile yok” dedi.
Yavuz, Başbakan Davutoğlu’nun güvenoyu almasından hemen sonra Bakü’ye gerçekleştirdiği geleneksel ziyaretin Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşliği ve bu kardeşliğin derinliğini gösterdiğini söyledi.
Rusya ile yaşanan sıkıntılı günlere denk gelen ziyaretin farklı bir anlam kazandığını ifade eden Yavuz, Türkiye’nin uzun bir dönemden beri enerji arz güvenliğini ve çeşitliliğini sağlamak için önemli açılımlar, politikalar ürettiğini belirtti.
Yavuz, Türkiye’nin bu kapsamda 2014’te Şah Deniz II sahasındaki doğalgaz yatağına Türkiye Petrolleri (TP) aracılığıyla yüzde 19, aynı gazı Hazar’dan İtalya’ya kadar taşıyacak Güney Gaz Koridoru’nun Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ayağına da Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) aracılığıyla yüzde 30 ortak olduğunu hatırlattı.
TANAP projesinin Türkiye açısından enerji arz güvenliğini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğine işaret eden Yavuz, Başbakan Davutoğlu’nun Azerbaycan ziyareti sırasında Türkiye ve Azerbaycan arasında gerçekleşen görüşmelerde TANAP projesinin daha hızlı bitirilmesi için siyasi desteğin artırılması kararı verildiğini aktardı.
Yavuz, bu kararın projenin uygulayıcıları olarak kendileri için çok önemli olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: “Bizler zaten projeyi yakından takip ediyorduk ama artık daha da yakın izleyeceğiz. Ne kadar erken bitirilebilirse o kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Zaten hızlı bitirilmesi için 1800 kilometrelik hattın farklı bölgelerinde farklı ihalelerle ayrı firmalara verilmişti ki hepsi eş zamanlı olarak çalışabilsinler diye. Üç inşaat sezonunda bitirilmesi planlandı, çalışma saatlerine bakılacak, malzeme ekipman tedarikindeki etkinliğe bakılacak, firmaların daha hızlı çalışabilmesi için neler yapılacak bunlara bakılacak ve gece gündüz 365 gün 24 saat çalışılacak. Kaybedilecek bir tek saniye bile yok. Ne kadar erken bitirilebileceğiyle ilgili kesin bir şey söylemek mümkün değil ama tüm ekip olarak herkes elinden geleni yapacak.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü