Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 24 December 2015
OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca, düşen petrol fiyatlarının tüketiciye yansıması konusundaki tartışmalara değinerek, petrol varil fiyatının yeniden 100 dolara çıkması durumunda dahi kâr marjlarının değişmediğini vurguladı. Ağca, “Pompa fiyatının sadece 3’te 1’i akaryakıt. Bir litre yakıtın yüzde 60’ı vergilerden oluşuyor. 2015’te sektörümüz 60 milyar lira vergi topladı. Tahsildarlık yapıyoruz” dedi.
OPET Petrol Genel Müdürü Cüneyt Ağca, petrol fiyatlarındaki düşüşün tüketiciye aynı oranda yansımamasına yönelik tartışmalarla ilgili, “Hürriyet Gazetesi’nde fiyatla alakalı son derece doğru bir analiz yapılmış. Pompa fiyatının içinde akaryakıt yaklaşık 3’te birine tekabül ediyor. Artı bir de kur var. Siz fiyatın içindeki 3’te birlik oranı yarısına indirseniz, bu toplam fiyat içinde 6’da 1’e tekabül ediyor. Bizim marjımız, yani ürün fiyatının üstüne koyduğumuz rakam da, diğer maliyetlere göre değişiyor. Üretimden örnek vereyim.
Petrol 100 dolar ama siz üretici olarak 15 dolara mal ediyorsunuz. Marjınız 85 dolar. Petrol fiyatı 30 dolara düşüyor. Sizin hala 15 dolarlık marjınız var. Bizdeki yapı öyle değil. Bizim aldığımız ürünün fiyatı azalıyor ama giderlerimizi etkilemiyor. Bir yıl önce marjlar 42 kuruştu, şimdi 45-46 kuruş. Petrol 100 dolar dahi olsaydı, bizim marjımız 45 kuruş civarında olacaktı. Yani fiyat düşünce bizim karımız değişmiyor ama satışlarımız artıyor. Kimse beklemiyordu ama bu yıl akaryakıt piyasası yüzde 15 büyüdü. Hacim arttığı için, karlılık da artıyor” dedi.
60 MİLYAR LİRA VERGİ TOPLADIK
2015 yılını gazetecilere değerlendiren Ağca, 2015’te ham petrol fiyatındaki ve dövizdeki değişimlerin akaryakıt fiyat oluşumu üzerindeki etkilerine de değindi. Ağca, ham petrol fiyatlarındaki değişimlerin pompa fiyatı üzerinde kısmi etkisi olduğunu, fiyatı oluşturan unsurların ürün fiyatı, döviz kuru, rafinaj ve dağıtım maliyetleri ile vergi gibi ana kalemler olduğuna dikkat çekti.
Yine de, akaryakıt fiyatları düştüğü için tüketimin artması sonucu pazarın bu yıl yüzde 15 büyüdüğünü söyleyen Ağca, “Ben bunun üç temel nedeni olduğunu düşünüyorum: 1) Miktar olarak kayıt dışı yakıt azaldı, sınırlardan kaçak giriş azaldı. 2) Üçüncü havalimanı, üçüncü köprü gibi çok ciddi büyük projeler yapılıyor. Bu projelerde ciddi bir kamyon trafiği ve yakıt tüketimi var. 3) Fiyatların geldiği seviye. Motorinin litresi geçtiğimiz yıl 4.7 lirayken, bugün 3.5 liraya düştü. Tabii bu da tüketimi olumlu etkiledi. O yüzden fiyatın aşağı inmesi tabii ki herkesin tercih edeceği bir şey. Keşke imkan olsa da vergiler de inebilse. Vergi konusunu sektör oyuncularının söylemesine gerek yok, eminim imkan olsa o vergiler zaten iner. Yetkililerin de ‘Bu vergi böyle, biz de çok memnunuz’ düşüncesinde olduğunu sanmıyorum. Bu vergi bir şekilde toplanmak durumunda. Avrupa ülkelerine bakarsanız orada da çok farklı değil. Değişik ülkelerde akaryakıttan çok ciddi vergi alınıyor. Bu sektörden 2015’te toplanan ÖTV ve KDV 60 milyar TL. Biz tahsildarlık yapıyoruz. Fiyatın içinde yaklaşık yüzde 60 seviyesinde vergi var. 100 milyarlık bir piyasa, bunun da 60 milyar lirası vergi.
”ÇIKARKEN DE İNERKEN DE AYNI
Ağca, petrol fiyatı hareketlerine akaryakıt fiyatlarının geç refleks verdiği eleştirileri anımsatılınca, “Anlatılamayan bir konu da bu. Türkiye’de aslında resmi olmayan bir otomatik fiyatlandırma var. Ham petrol fiyatı değişiyor, ürün fiyatı değişiyor, ona göre kur ne ise Türkiye’deki fiyat belirleniyor, rafineri kendi marjını koyuyor ve fiyat yayınlıyor. Fiyat bandı ve kurla birlikte belli bir eşik aşıldığında değişim yapılıyor. Bu algı fiyatlar çıkarken hemen yapılıyor, düşerken hemen yapılmıyor gibi. Aslında doğru değil. Çıkarken de, inerken de aynı kriter uygulanıyor. Zaman zaman kurdaki değişiklikler göz ardı ediliyor. Ondan dolayı yansıtılmamış gibi duruyor. Günlük fiyatlama yapılabilir. O günkü kurdan ve uluslararası fiyattan belirlenir ve ertesi gün yayınlanır.
Bu, tavan fiyat döneminde yapıldı” dedi. Petrolün varil fiyatındaki düşüş oranıyla aynı miktarda indirim olmadığı için rahatsızlık olduğu sorulduğunda ise Ağca, şöyle konuştu: “Onun olması mümkün değil. Türkiye’de benzin 16 Temmuz 2014’te 5.1 liraya kadar çıktı. O dönemde petrol fiyatı 105 dolardı. Bugün 4.29 TL. Petrol fiyatı 105’ten 37’ye düşmüş, yani yaklaşık üçte bire düşmüş. Fakat fiyat yaklaşık 80 kuruş düşmüş, yani yüzde 20 bile değil. Bir de kur etkisi var. O dönemde benzinin metreküpü 816, motorinin 833 dolardı. Bugün benzin 336, motorin 294 dolar. Ürün fiyatına ham petroldeki düşüş bire bir ve anında yansımıyor. Temmuz 2014’te kurla çarptığımızda ürünün fiyatı 1.76 TL oluyor. Aralık’a geliyoruz, ürünün fiyatı 1.76’dan 1.01’e düşmüş. Yani vergi düşüyor, ürün fiyatı da düşüyor ama kurdan dolayı üçte bir değil, 1.76’dan 1’e düşüyor. Bunlara diğer kalemler eklendiğinde, 5.01’den 4.29’a inmiş. Yani 80 kuruş. Çıktığı dönemde de aynı hesaplar yapılıyor.”
Yazan: Merve Erdil
Haberin Devamı için tıklayınız>>>
Kaynak: Hürriyet