Kategori : BIOMASS & BIOGAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 27 May 2016
Profesör Maria Dolores Curt liderliğindeki Universidad Politécnica de Madrid (UPM) Agro-Enerji Grup araştırmacıları, muzların biyokütle kalıntılarının biyoenerji gibi farklı amaçlarla kullanılabileceği sonucuna vardılar.
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü sitesinden alınan verilere göre, biyokütle enerjisi tükenmez bir kaynak olması, her yerde elde edilebilmesi, özelli
kle kırsal alanlar için sosyo-ekonomik gelişmelere yardımcı olması nedeniyle uygun ve önemli bir enerji kaynağı olarak görülüyor.
Biyokütle için mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, otlar, yosunlar, denizdeki algler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpler (meyve ve sebze artıkları) kaynak oluşturabiliyor.
Petrol, kömür, doğalgaz gibi tükenmekte olan enerji kaynaklarının kısıtlı olması, ayrıca bunların çevre kirliliği oluşturması nedeni ile, biyokütle kullanımı enerji sorununu çözmek için giderek önem kazanıyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli bir yeri olan biyokütleden daha çok yararlanılabilmesi amacıyla, başta bilim adamları olmak üzere araştırmacılar, yeni kaynaklar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Profesör Maria Dolores Curt liderliğindeki Universidad Politécnica de Madrid (UPM) Agro-Enerji Grup araştırmacıları, muzların biyokütle kalıntılarının biyoenerji gibi farklı amaçlarla kullanılabileceği sonucuna vardılar.
Araştırmacılar, coğrafi bilgi sistemlerini kullanarak, El Oro (Ekvador) bölgesinde biyoenerji uygulamaları için muz kalıntılarından biyokütle üretimlerini kullandılar. Sonuçlar, atık kullanımının bölgedeki elektrik talebinin yüzde 55’ini ve ülke genelinde bioethanol talebinin yüzde 10’unu karşıladığını gösteriyor.
Sonuçlar, kullanılabilir potansiyel alanın 38,604 hektar ve atılmış muzların taze madde olarak yılda 190,102 ton olabileceğini, aynı zamanda kuru maddenin de 198,602 ha lignoselüloz biyokütle olabileceğini belirlediler. Bu, 19 milyon litre bioethanol üretilebileceği ve iki elektrik santralinin gücünün 18 megawatt olabileceği anlamına geliyor.
Araştırmacılar, “Sonuçlarımızı uygulamaya sokarsak, El Oro bölgesinin elektrik ihtiyacının yüzde 55’i ve Ekvator’daki bioethanol ihtiyacının yüzde 10’u karşılanabilir. Bunun yanı sıra bu sonuçların uygulanması ülkedeki enerji matrisi çeşitliliğini arttıracak, iş yaratacak ve yerel ekonomi ile kırsal kalkınmayı hızlandıracaktır; bunlar da biyo-enerji ve biyo-ekonominin temelleridir” dedi.
Kaynak: Alternatif Enerji
