Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 23 January 2013
Ben Akkuyu’da nükleer santrala HAYIR diyenlerdenim. Neden derseniz, aklımda onlarca soru var.
“Dünyanın en güvenli santralını yapıyoruz” teminatları da beni kesmiyor… Rus yetkilinin PR turları da…
Bu santral bizim topraklarımızda olacağına göre, bu soruları hepimizin sorması şart:
1. Neden Akkuyu için dünyada hâlâ simülasyon aşamasında olan, hiç denenmemiş ve Avrupa’da lisans alamamış WWER-1200 model reaktör seçildi? Biz deneme tahtası mıyız?
2. Doğalgazımız, ithal kömürümüz ve bir kısım petrolümüz Rusya’dan geliyor. Her şeyi tek ülkeden sağlarsak ona bağımlılığımız iyice artmayacak mı?
3. Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmaya göre, santralda üretilen elektrik 12.35 cent+KDV olarak belirlenen fiyata alınacak. Dünya ortalamasının 2.5 katı. Ve Türkiye, nükleer santralda üretilen elektriğe 15 yıl alım garantisi sağladı. 10 yıl içinde fiyatlar yüzde 100 mü artacak?
4. Akkuyu’daki santral için Ruslar 22 milyar dolar yatıracak. Biz anlaşma gereği 15 yıl onlardan fahiş fiyata elektrik alarak toplam 70 milyar geri ödeme yapacağız. Merkezci enerji yatırımlarını destekleyerek yenilenebilir enerjilere yatırım yapma imkânının önünü kesmiyor muyuz?
5. Avrupa nükleerden çıkış tarihini 2022-2023 olarak belirledi. Geçen yıl 19 santral kapatıldı. 4 ülke nükleer enerji üretiminden tamamen çıkacağını açıkladı. 5 ülke nükleer programından vazgeçme kararı aldı. Avrupa’nın nükleer defterini kapattığı bir dönemde biz hangi akla hizmet açıyoruz?
6. Nükleer santralların olması için nükleer endüstrinin olması lazım. Akkuyu’da santralı yapacak Rus şirket Rosatom’un önemli tedarikçilerinden Siemens, 2022’ye kadar nükleer santrallara gerekli yedek parçaları üreteceğini ama sonrasında endüstriden çekileceğini açıkladı. Bundan böyle yatırımlarını rüzgâra ve güneşe yapacak. Nükleer endüstrisi eridikçe yedek parçaları nereden temin edeceğiz?
7. Can çekişen bir sektörden söz ediyoruz. Çernobil’le beraber çöküşe geçti, Fukuşima’yla tamamen zor duruma düştü. Şimdilerde gelişmemiş ülkelere yöneliyor. Biz de onlardan biri mi olacağız?
8. Rusya, Türkiye dışında Hindistan, İran, Çin gibi ülkelerde de eşzamanlı proje kovalıyor. WikiLeaks’e sızan bilgilere göre Rosatom finansman ve teknik altyapı sıkıntısı yaşıyor. ABD’nin Moskova Büyükelçisi John Beyrle’ın sözleri aynen şöyle: “Kredi krizi, yetersiz makine üretim altyapısı ve eğitimli uzman eksikliği nedenleriyle Rosatom’un bu planları gerçekleştirmesi gerçekdışıdır”. Avrupa’da artık nükleer mühendislik bölümünde doğru dürüst öğrenci yetişmiyor, hepsi rüzgâr ve güneş mühendisliğine gidiyor. Bu santrallar için yeterli insan gücünü Rusya nereden bulacak?
9. Bir kaza olursa bütün tazminatlardan Türkiye sorumlu. Japonya’daki santralın maliyeti 25 milyar dolardı. Felaket kaça patladı biliyor musunuz? 300 milyar dolar! Diyelim kaza oldu, Türkiye’nin bütçesi belli, bu parayı nereden karşılayacak? Cep telefonu faturalarına eklenen felaket vergilerinden mi?
10. 4 yıllığına iktidara gelen hükümet Türkiye’nin geleceği adına nasıl bu kadar büyük risk alır? Kaza olsa zaten bittik. Hadi olmadı, o atıklar belki 300, belki 3 bin yıl orada kalacak. 4 yıllığına seçilen bir hükümetin yapabileceği projeksiyon en fazla 40 yıl, bir kuşağın yenilenme süresi kadar olabilir. Bu bir demokrasi sorunu değil mi?
Kaynak: Enerji Enstitüsü