Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS - Tarih : 30 July 2016
Türkiye’nin 15 Temmuz’da yaşadığı askeri darbenin yankıları sürerken, farklı sektörlerden darbe girişiminin başarılı olması durumunda yaşanması muhtemel sıkıntılar hakkında da açıklamalar geliyor. Enerji sektörüne yön veren isimlere göre eğer darbe başarılı olsaydı, Türkiye’nin son dönemde attığı Rusya, İsrail, yakınlaşması anlamını yitirecek, yüz milyarlarca dolarlık stratejik enerji adımlarının hemen hemen hepsi iptal olacaktı.
Enerji alanında dünyanın en önemli sivil kuruluşlarından biri olan Uluslararası Enerji Ekonomisi B
irliği’nin (IAEE) Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, 15 Temmuz gecesi ve ardından yaşananların Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve sosyal tarihinde çok önemli bir kilometre taşı olduğunu belirtti.
Güvenlik güçlerinin ve milletin feraseti sayesinde kalkışmanın başarısız olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Her anlamda uçurumun kenarından döndük diyebiliriz. Kamuoyunda darbe başarılı olsaydı neler yaşanabileceğine dair genellikle siyasi bir okuma var. Darbe olan bir Türkiye’de ekonominin ve özellikle enerji ekonomisinin nasıl dibe vuracağını ve çok uzun yıllar öyle kalacağını da aklımızın bir köşesinde tutmamız gerektiğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
“Enerji anlaşmaları iptal edilerek, HUB hayali de suya düşerdi!”
Türkiye’nin son yıllarda bölgenin enerji denkleminde her geçen gün önemini artıran bir pozisyonda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
“Özellikle son 1 ay içerisinde Rusya ve İsrail ile atılan normalleşme adımları bizim önümüzü iyice açtı. Siyasi çevrelerden gelen ‘Mısır ve Suriye ile de adım atılacak’ kulisleri yeni dönemin habercisiydi. Bu yeni dönemde de Türkiye’nin en büyük kozu ‘istikrar’ idi. Eğer darbe başarılı olsa bu istikrardan eser kalmayacak, Türkiye’nin başta komşuları olmak üzere tüm dünyayla izole bir ilişkisi olacaktı. Rusya ile yapılması muhtemel projeler, Azerbaycan, İran, Türkmenistan gibi ülkelerle atılan ve atılacak adımlar bir çırpıda boşa gidecekti.
Öte yandan İsrail’in doğalgaz rezervlerinin Avrupa’ya taşınması gibi ülkemiz için hayati öneme sahip bir proje de başlamadan bitecekti. Bunların gerçekleşmeyeceğini net bir şekilde söylüyorum çünkü enerji öylesine hassas bir konudur ki siyasi istikrarın olmadığı bir yerden koca bir Avrupa kıtasını besleyecek enerji projelerinin geçmesi imkansız. Eğer darbe başarılı olsa Türkiye’nin enerji anlaşmaları iptal edilir, HUB olma hayalimiz suya düşerdi. Bunu sadece enerji anlaşmalarının iptali değil, Türkiye’nin yüz milyarlarca dolar kaybetmesi, cari açığın rekor seviyeye çıkması ve bir dönemi çok iyi anlatan ‘70 cent’e muhtacız’ açıklamalarının yeniden yapılabileceği bir ortamın oluşması üzerinden okumalıyız.
Türkiye’nin darbelerle, cuntalarla, ölümlerle değil, demokrasiyle, huzurla, çok büyük projelerle anılması gerektiğine inanıyor, 15 Temmuz olaylarında hayatını kaybeden demokrasi şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.”
