Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, NUCLEAR ENERGY NEWS - Tarih : 22 June 2012
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “nükleer güç santrallerinin riskinin, yıldırımdan ölme riskinin 5’te biri” olduğunu belirterek, güvenlik riski olan santrallerin kapatılmasının, nükleer santrallerden vazgeçilmesi manasına gelemeyeceğini ifade etti.
“St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu” kapsamında düzenlenen “Nükleer Güç: Fukuşima Sonrası Bir Yıl” başlıklı panelde konuşan Bakan Yıldız, Fukuşima’nın, politika üretenlerin, ülkenin idarecilerinin, kamu ve özel sektörün bütün yönleriyle beraber dikkate alması gereken önemli bir iş kazası olduğuna dikkat çekti.
Bununla birlikte Çernobil’de olduğu gibi bu tür kazaların ardından güvenlik sistemlerinin artırıldığını ve “her tehdidin bir fırsatı olduğunu” söyledi.
Çernobil kazasının ardından 144 adet santral inşa edildiğini vurgulayan Yıldız, Fukuşima’dan sonra da 30 ayrı ülkede toplam 63 santral yapımına devam edildiğini bildirdi.
“Nükleer güç santrallerinin riski, hala yıldırımdan ölme riskinin 5’te biri kadar” ifadesini kullanan Bakan Yıldız, “Fukuşima önemli bir kazadır. Bu kazadan herkes ders almak durumundadır. Hükümet üyeleri, kamu, özel sektör, herkes ders almak durumundadır ve güvenlik sistemlerini tekrar gözden geçirmek zorundadır. Biz de öyle yapıyoruz. Hiçbir yatırımcı bütün o parasını riske edip de bu tür yatırımlara ciddi blok paralar koymazlar. O yüzden tabii ki herkes güvenliğini, deprem risklerini göz önüne almak zorundadır” ifadelerini kullandı.
Fukuşima7daki kazanın ardından nükleer güç santrallerinin dünyada tamamen kapatılacağının söylendiğini belirten Yıldız, sürdürülebilir enerji politikalarının, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli gerekçelerinden biri olduğunu, sürdürülebilir bir enerji yapısı oluşturmak için ”mutlaka” stabil enerji politikalarını koruyup kollamak gerektiğini söyledi.
Yıldız, dünyanın büyüdüğünü, Türkiye’nin de dünyanın büyüme hızından daha hızlı büyüdüğünü vurgulayarak, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesinin ve bu çerçevede nükleer güç santrallerinin Türkiye için bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Yıldız, “26 tane 40 yaşını doldurmuş ve artık işletmesinin kapatılması zorunlu hale gelen nükleer santrallerden vazgeçmenin, nükleer güç santrallerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini bilmek lazım” dedi.
Bakan Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir ülke ‘2031 yılında ben, nükleer santralin faaliyetini durduracağım’ dedi. Peki tehlikeliyse niçin şimdi durdurmuyoruz bunu? Böyle bir risk ve tehdit varsa niçin 2031 yılını bekliyoruz? Baktığınızda görüyorsunuz ki, 40 yaşını o zaman dolduracak. Rosatom ve Atomstoy Export ile yapacağımız nükleer santraller projesinin Mersin Akkuyu’da yani Akdeniz’deki yapacağımız proje için ben de hafif ironik olmak kaydıyla, ‘Biz de bu santralimizi 2071 yılında kapatmayı düşünüyoruz’ dedim.”
Dünya enerjisinin yüzde 13,5’inin nükleer santrallerden karşılandığını belirten Yıldız, ikinci ve üçüncü santrali 4’er ünitelik, toplam 12 tane ayrı nükleer santral anlamına gelen 12 ünitelik santrali gerçekleştirmek istediklerini bildirdi. Yıldız, ”Bir tanesi Akdeniz’de Rusya ile beraber. Bir tanesi, şu anda görüşmelerini sürdürdüğümüz Japonya, Güney Kore, Çin ve Kanada. Buna farklı ülkeler eklenebilir, çıkartılabilir, bu bir müzakere süreci. Ama bizi ikinci ve üçüncü bloku da yapmayla alakalı kararlılığımızı vatandaşımızla, halkımızla şeffafça paylaşarak anlatıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Haberx.com