Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS - Tarih : 16 February 2013
2006 yılı değerlerine göre, Türkiye’deki sanayi sektörü toplam enerji tüketiminde %36, elektrik tüketiminde %55’lik paya sahiptir.
Yapılan çalışmalar sanayi sektörünün enerji tasarruf potansiyelinin yüksek olduğunu göstermiştir. Rekabetin artması ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerekliliğinin de sektörde baskı oluşturması sonucunda ülkemizdeki enerji verimliliği çalışmaları sanayide başlamış olup başarılı örneklerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Ancak bu çalışmalara rağmen sektörde hala 6.5 mtep gibi bir değere sahip büyük bir tasarruf potansiyeli bulunmaktadır.
Enerji yoğunluğu değeri de (Enerji yoğunluğu = yıllık birincil enerji tüketimi / yıllık gayrisafi milli hasıla)verimlilik açısından önemli bir göstergedir. Bir ülkenin enerji yoğunluğunu hesaplanarak enerjiyi verimli veya verimsiz kullandığını söylenebilir.Ülkemizde enerji yoğunluğu, OECD ülkelerinin 2, Japonya’nın ise 4 katıdır.
Sanayideki toplam enerji tasarruf potansiyelinin %25 olduğu ve kullanılan toplam yıllık yaklaşık 27 MTEP enerjinin 20 MTEP’lik (%75’lik bölümü) kısmının demir çelik, çimento, cam, petrokimya ve petrol sektörlerinde tüketildiği göz önüne alındığında bu sektörlerde yapılacak tasarruf miktarlarının birinci derecede önem taşıdığı söylenebilir.
Sanayide sektörel bazda yapılabilecek tasarruf uygulamaları, ilgili sanayi kuruluşunun prosesine ve proseste kullandığı enerji kaynaklarına doğrudan bağlıdır. Bazı prosesler de elektrik enerjisi ön plana çıkar. Bazı prosesler çok yüksek sıcaklıklarda olup, atık baca gazları da çok yüksek sıcaklıklardadır ve bu atık önemli bir enerji tasarrufu odağıdır.
Genel olarak sanayideki sektörlere göre uygulanan ve enerji tasarruf potansiyeli olan sektörle prosesler şöyle özetlenebilir.
– Demir çelik sektöründe: Bu sektör enerji yoÄŸun bir sektördür. Demir çelik tesislerinde maliyetin %15’inin enerji (entegre tesislerde bu deÄŸer % 25 lere kadar çıkabilmektedir) gideri olduÄŸu bilinmektedir. ÇeliÄŸin ergitilmesinde, dökümünde, haddelenmesinde, çelik ergitme ve tav ocaklarında, ocağı besleyen enerji sistemlerinde, toz tutma ve soÄŸutma suyu sistemlerinde yapılabilecek tasarruflar hem tesis hem de Türkiye genelinde göz önüne alındığında küçümsenmeyecek boyutlardadır. 2005 yılı verilerine göre sektördeki tasarruf potansiyel miktarı %30 mertebesindedir. Demir çelik sektörünün, Türkiye’nin tüm sanayisindeki toplam enerji tüketimi içindeki payı %30’dur.
– Cam, seramik ve çimento sektörleri: Taşın toprağın 1000o C üzerindeki ısılarda iÅŸlenerek ürüne dönüştüğü yüksek sıcaklık prosesleri olan bu tesislerdeki sinter ve kurutma fırınlardan çıkan yüksek sıcaklıktaki gazların enerjisinden geri kazanım, bürülörlerin yanma verimlerinin iyi ayarlanması, fırın sızdırmazlıklarının saÄŸlanması, yalıtımların iyileÅŸtirilmesi, hammadde ve mamul transfer sistemlerinin iyileÅŸtirilmesi gibi önlemler enerji tasarrufu saÄŸlayacaktır.
– Gıda, tekstil ve petrokimya sektörleri: Daha düşük sıcaklıkta iÅŸlemlerin yaıpıldığı bu sektörlerde kojenerasyon uygulaması enerji verimliliÄŸini artıracak en önemli uygulamadır. Özellikle yoÄŸun buhar kullanan tesislerde birleÅŸik güç ve ısı uygulamalarına öncelik verilmelidir. Büyük ölçekli kuruluÅŸlarda ise birleÅŸik güç ve ısı uygulamalarına zorunluluk getirilmelidir. Ãœlkemizde bunu baÅŸarı ile uygulayan birçok sanayi kuruluÅŸu vardır. Yeni kurulacak tesislerde bu uygulama teÅŸvik edilmelidir. Bu sektörlerde yoÄŸun olarak bulunan soÄŸuk depolarda, klimalarda, buhar sistemlerinde doÄŸru iÅŸletme yapılması ve izolasyonun uygun yapılması, fırın ve kazan brülörlerinin iyi ayarlanması, motor ve kompresörlerde alınacak önlemler de enerji verimliliÄŸini artıracak uygulamalardır.
Yazan: Süleyman ELDEM / Makine Yüksek Mühendis
Kaynak: EnerjiGazetesi