Kategori : NATURAL GAS ENERGY NEWS, ENERGY AGENDA NEWS, SOLAR ENERGY NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 11 July 2018
Küresel ısınmayla mücadele söz konusu olduğunda, doğal gaza olan görüşler de biraz karışıyor. Bir taraf, doğal gazın, kömürün pazar payını azalttığını ve bu nedenle ısı yakalama emisyonlarını büyük ölçüde azalttığını söylerken, diğer taraf da rüzgar ve güneş enerjisi gibi daha umut verici alternatiflere vurgu yapıyor.
Değişen enerji dinamikleri, CO2 emisyonlarının, 1990’ların başından beri en düşük seviyede olduğunu gösteriyor. Ve bu durumda kilit soru, politika yapıcıların doğal gaz piyasası ile uğraşmaya devam edip etmeyecekleri ya da ağır yükü kaldırmak için daha temiz, yenilenebilir seçeneklerin peşinde koşup koşmayacaklarıdır. Her iki tür yakıt da aslında küresel ticaretin merkezindedir.
Reuters’ın raporuna göre, Washington’daki Dünya Gaz Konferansı’nda, doğal gazın, yenilenebilir enerjiye geçiş yakıtı olduğu fikrinin garip bulunduğu, aslında doğal gazın, iklim değişikliği için bir çözüm olduğu görüşü vurgulandı.
ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA), ABD’nin kanıtlanmış doğal gaz rezervinin, %5 artışla 341 trilyon kübik feet olduğunu, önceki araştırmalara göre yaklaşık 17 trilyon kübik feet daha fazla olduğunu bildirdi. Hükümetin öngörülerine göre, dünyadaki doğal gaz tüketimi yılda %30 artıyor. Tahminlere göre bu miktar, Asya’dan beklenen talep nedeniyle en azından sürdürülebilir bir seviyede.
Enerji üretim pazarının kömür payı önümüzdeki yıllarda %30’larda kalacakken, doğalgaz payı % 50’ye varabilir. Bu genişlemenin %60’ının da sanayinin büyümesinden kaynaklanacağı öngörülüyor.
Ekonomik güçler, doğal gaz endüstrisini ileriye taşıyacak, aynı zamanda da ısı yakalama emisyonlarını azaltmaya yardımcı olacak. Ancak bu gelişmeler, yenilenebilir enerjiyi desteklemek için daha yeni ve daha temiz teknolojilerin geliştirilmesini engellemiyor. Öngörülebilen gelecek için, yakıtlar aynı zamanda erişimlerini de genişletecekler.
Kaynak: “Could Renewable Energy Really Breeze Past Natural Gas?”, Reuters