Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 22 April 2019
Son dönemlerde insan ve çevreye verdiği zararlardan dolayı birçok firma tarafından üretimine son verilen dizel otomobiller, laboratuvar testlerine göre sürüş sırasında yaklaşık 10 kat daha fazla zararlı gaz salınımı yaparak dünyanın sonunu hazırlıyor. Dizel araçlardan yayılan gazlar ve zararlı maddeler, astım ve KOAH gibi solunum yolu hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere çok sayıda hastalığa da sebep oluyor. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dizel araçların egzozundan çıkan asbest, arsenik, hardal gazının sigaradan daha zararlı olduğunu raporlarla ortaya koydu.
Dizel araçların egzozlarından havaya yayılan zararlı gazlar ve partiküller toplum sağlığını tehdit ederken, solunum yolu hastalıklarına da zemin hazırlıyor. Avrupa’daki sıkı emisyon kanunları ile birlikte dizel
otomobillerin sonuna yaklaşıldı. 2020’den itibaren, çevre ve insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğundan dolayı Toyota, Fiat, Jeep, BMW, Nissan, Alfa Romeo, Honda, Masarati, Suziki, Mitsubishi, Volvo ve Porsche gibi dünya devleri dizel araçlarının üretimini durdurma kararı aldı.
Avrupa’da Yeni Kurallar Belirlendi
Avrupa Birliği (AB) çevreyi kirleten egzoz gazı emisyonunu kontrol altında tutmak için 2021’den itibaren satılan araçlarda karbondioksit (CO²) miktarını kilometre başına ortalama 95 grama indiriyor. Avrupa Birliği (AB) 1990’ların başından bu yana çevreyi kirleten egzoz gazı emisyonunu kontrol altında tutma amaçlı kurallar belirlerken, en büyük hamleyi 2020 sonunda itibaren başlatıyor. 2021’den itibaren AB içinde satılan tüm otomobillerde karbondioksit (CO²) miktarı kilometre başına ortalama 95 grama indirilmek zorunda. Ayrıca 2025 yılına kadar 2021 yılı seviyelerinin yüzde 15 altına, 2030’da ise 2021 yılı seviyelerinin yüzde 35 altına inecek. Tutulması imkânsız gibi görünen bu hedefler için LPG ve CNG gibi alternatif yakıtlarla çalışan araçlara yönelik hem yatırımlar hem de uluslararası işbirlikleri hızla artıyor.
Türkiye Avrupa Birliği’nin Hedefini Geçti
Trafikte araçların karbon emisyonları ile çevreye verdikleri zararı telafi etmek için milyonlarca yeni ağaç dikmek gerektiğine vurgu yapan dünyanın en büyük LPG üretim markası BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “LPG kullanan 5 milyon otomobil, her yıl 2 milyon ton daha az karbon emisyonuyla 300 bin ağaç dikmiş kadar çevreye katkı sağlıyor” dedi.
LPG’nin doğaya ve insana olan katkılarını saymakla bitiremeyen Örücü, “Çoğu hidrokarbon yakıtlara göre LPG’nin karbon-hidrojen oranı düşüktür. Dolayısıyla ürettiği birim enerji başına çok daha az karbondioksit (CO2) açığa çıkar. LPG diğer hidrokarbon yakıtlara göre daha fazla enerji üretir. Avrupa Birliği ülkelerinde 2020 yılı için konulmuş hedefe göre, otomotiv yakıtları içinde LPG otogazın günümüzde yüzde 2 olan payının yüzde 10’a çıkarılması öngörülmektedir. Ülkemizde LPG otogaz otomotiv yakıtları arasında yüzde 12’lik bir paya erişmiştir. Bu açıdan Türkiye, Avrupa Birliği’nin 2020 hedefini şimdiden yakalamış ve geçmiştir” ifadelerinde bulundu.
Lpg’li Araç Sahipleri Yüzde 40 Tasarruf Sağlıyor
Türkiye yollarında yaklaşık 5 milyon LPG araç yakıt ekonomisinin rahatlığını yaşıyor. Pompa fiyatı benzinin yaklaşık yarısı düzeyinde bulunan LPG, araç sahiplerine ortalama yüzde 40 tasarruf sağlıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2019 yılı Ocak ayı motorlu kara taşıtları istatistiklerine göre trafiğe kayıtlı 12 milyon 437 bin 250 adet otomobilin yüzde 37,8’ini oluşturan 4 milyon 703 bin 163 araç LPG kullanıyor. Çevreci yakıtların daha da yaygınlaşması için onlara ayrıcalık tanımalı ve daha çok teşvik etmeliyiz.
Atmosfere yayılan zararlı gazların ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkacak hastalıkları bile bile dizel araçları kullanmamalı ve dünyanın sonunun gelmemesi için bu toplumsal farkındalığı oluşturmalıyız.