Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, OIL & FUEL SECTOR NEWS - Tarih : 19 November 2013
UEA Petrol Endüstrisi ve Piyasalar Bölümü Başkanı Antoine Halff, gelecek bir kaç yılda ABD, Rusya ve Suudi Arabistan dünya pazarını domine edecek en büyük üreticiler olacağını söyledi.
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Petrol Endüstrisi ve Piyasalar Bölümü Başkanı Antoine Halff, Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da yaşanan siyasi gelişmelerden dolayı piyasanın nasıl gelişeceğini şimdiden görebilmenin zorluğuna dikkati çekerek, ”Petrol üretiminde hangi ülkenin birinci olduğunun önemi yok. Gelecek bir kaç yılda da ABD, Rusya ve Suudi Arabistan dünya pazarını domine edecek en büyük üreticilerden olacak” dedi.
Halff, UEA olarak fiyat tahmini yapmadıklarını, genel olarak petrol piyasasında Kuzey Amerika’daki arz evriminin etkili olacağını belirterek, bu yeni arzın, Kanada’dan Brezilya’ya kadar tüm yarım küredeki petrol arzının yükselme potansiyelini artırdığını, yeni (fazla) arzın fiyatları aşağı çektiğine vurgu yaptı.
Amerika’da büyük bir artış yaşanırken, bir takım sosyal ve siyasi gelişmelerin yaşandığı Libya, Sudan, Suriye, Ye
men ve Irak’ta çok önemli arz kaynakları olmasına ve bu kaynakların daha da artmasına karşın ciddi aksamalar olduğuna işaret eden Halff, gelecek bir kaç yıla bakıldığında Kuzey, Latin Amerika’da petrol arzının artmasının beklendiğini, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ise gelişimi görebilmenin oldukça zor olduğunu ifade etti. Irak’ın da çok büyük üretim potansiyeli olmasına karşın, bir takım sorunlarla karşı karşıya olmasından dolayı arz konusunda yavaş bir gelişme gösterdiğini dile getiren Halff, UEA’nın son raporuna atıf yapılarak, ABD’nin Suudi Arabistan ve Rusya’yı geçerek 2016′da dünyanın bir numaralı petrol üreticisi olacağı anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
”Öyle düşünüyorum ki, rakamlara çok odaklanmak pek doğru değil. 2016 veya 2017′de hiç farketmez. Şayet likit, ham petrol veya doğalgaz olarak bakarsak ABD en büyük üretici… Suudi Arabistan ve Rusya’dan dahi… Ancak sadece ham petrol olarak bakarsanız Suudi Arabistan en büyük üretici. Fakat açıkça ABD bu konuda en büyük üç ülkeden biridir. Gelecek bir kaç yılda da bu 3 ülke, dünya pazarını domine edecek en büyük üreticilerden olacaklardır. Petrol üretiminde hangi ülkenin birinci olmasının hiçbir önemi yok.”
“‘Irak oyunu değiştirebilecek potansiyele sahip” diyen Antoine Halff, dünya rezevrlerinin 6′da 1′ine sahip olan ‘Irak’ın çok büyük potansiyeli olduğunu ancak çok büyük sorunları da olduğunu söyledi.
“En büyük sorunlardan biri güvenlik sorunu. Siyasi kargaşa, karar verme süreçlerinde sorunları var. Lojistik ve teknik problemler var ve bunlar devam ediyor ama potansiyeli çok yüksek” diyen Antoine Halff, Irak’ın potansiyel petrolüyle enerji piyasasında oyunu değiştirebilecek rol üstlenebileceğini, ancak bunun ne kadar zaman alacağının net olmadığını belirtti.
”İran zorlanıyor”
“İran bildiğiniz gibi son yıllarda uluslararası yaptırımlara maruz kalıyor” diyen Halff, yaptırımlar yüzünden zor günler yaşayan İran’ın son aylarda çok büyük problemlerle karşı karşıya kaldığını ve artık petrol satmakta çok zorlandığını, İran’ın yedek kapatistesini yaptırımlar yüzünden kullanamadığını ve bu nedenlerye İran’la ilgili kesin bir şey söylemek için erken olduğunu bildirdi.
ABD petrolünün geleceğinde Meksika Körfezi’nin daha önemli bir rol üsteleneceğini dile getiren Halff, gelecekte bölgede büyüme yaşanacağını, ABD’de gelecek 5 yıl içinde petrol arzının artacağını ancak, rafineri kapasitesinin sınırsız olmadığını ifade etti.
Halff, Kuzey Amerika’daki arz değişiminin, sadece ABD’ye değil, uluslararası bazda bir çok ülkeye de faydası olduğunu söyledi.
Çin’in ise rafineri sektörüyle, artık petrol pazarındaki genişlemenin merkezinde yer aldığını belirten Halff, Çin’le birlikte Hindistan ve Ortadoğu’daki büyümenin, özellikle 2008′den itibaren 15 rafinerinin kapandığı Avrupa’daki eski rafineri sanayine karşı bir sorun teşkil ettiğini dile getirdi.
Çin’in doğalgaz ihtiyacının daha çok çevre amaçlı olduğunu, Pekin’in temiz enerjiye ihtiyacı olduğunu belirten Halff, Çin ve ABD’deki talep artışına karşın, doğalgazın petrolle karşılaştırıldığında talep açısından marjinal kalacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: Enerji Enstitüsü
