Kategori : ENERGY AGENDA NEWS, ENERGY EFFICIENCY NEWS, WIND ENERGY & RES NEWS - Tarih : 12 December 2012
Fransız Alpleri’nde bir dağ evindeyiz. Turistler için bir sığınak olan Sarenne Sığınağı adlı bu ev, aynı zamanda enerjiyi koruma amaçlı yapıldı. 2000 metre yükseklikte rüzgar enerjisi ve atıklardan yararlanılarak inşa edilen evde pozitif bir enerji hakim.
Fabrice Andre, ruhunda bir mühendisi barındıran, yaratıcı bir mucit. Kendi tasarladığı, enerji tasarrufuna dayalı üç tekerlekli bisikletle 270 km kat edebilen Andre, aracın çalışma mantığını anlattı: “Yararlanılan teknoloji, bir pilin şarjının diğerininkine aktarılarak azami ölçüde özerklik tanıması üzerine kurulu. Ayrıca pedal çevirmek için yardımcı bir parça da var.”
Andre’ye 2000 kilometre yükseklikte, Alpe d’Huez kayak merkezinin yukarısında rastladık. Andre, bize bu enerji harikası ev fikrinin çıkış noktasını şu sözlerle açıkladı: “Hiçliğin ortasında, her yere uzak bir bina yaparak enerji özerkliği yaratabileceğim fikrinden yola çıktım. Enerji özerkliği, yalnızca elektrik kaynaklarını ilgilendiren bir konu değil; aynı zamanda ısınma, bağ ve bahçe işleri ve ulaşım konularını da kapsıyor.”
Mucit Andre’nin pratik zekası her anlamda enerji özerkliği içinde yaşamasına yardımcı oluyor. Andre, özgürlük ve rahatlığı kendisine slogan olarak seçtiğinden söz ediyor. İnşa ettiği ahşap evin yapım aşaması ise yalznıca tomrukların üst üste yığılmasından ibaret. Andre, bu şekilde oldukça iyi düzeyde bir yalıtım sağladığından bahsetti: “Şunu bilmek gerek: 20 santimetre kalınlığında ahşap, 2 metrelik cam yününe eş değer bir yalıtım sağlar. Sonra yığma yöntemi var. Bu, yıllandıkça yalıtımını koruyacak, su geçirmeyecek tipte bir yapı. Bağlantıyı ve yalıtımı sağlayan şey, yük.”
Andre, bahçeye kurduğu rüzgar gülü ile ev için gerekli enerjinin bir kısmını karşıladığından söz etti: “Değişken bir geometrisi ve dikey ekseni olan bir rüzgar gülümüz var. Bu şekilde hızlanıyor. Burada varagele halatı geri dönerek yelkeni kapatıyor. Rüzgar gücünü kaybediyor, yelken tamemen açılıyor. Bütünüyle açık. Neredeyse yok edilemez özellikte, çünkü daha güçlü rüzgarı silindir haline gelerek kaldırabiliyor.”
Enerji üretmek, atık maddelerin ve emisyonların da kontrolü anlamına geliyor. Fabrice Andre, bu konuda bulduğu doğal çözümden bahsetti: “Bu dağ evinde su arıtma havuzu bulunuyor. Evde kullanılmış suyu, kirli suları biriktiriyoruz. Doğal ortamda kullanmadan önce arıtıyoruz. Şurada gördüğümüz su yosunu ve elodea bitkisi, oksijenleme işlemini yapıyor.” Güneş enerjisinden faydalanmayı da unutmayan mucit, bu kışlık dağ evi için vazgeçilmez bir özellik olan kara karşı geliştirdiği ısı yalıtım yönteminden söz etti: “Burada güneş panelimiz var. Bu, binanın kuzey cephesine güneşi yansıtmaya yarayan bir ayna. Sadece güneşten yararlanarak karı eritmemize yardımcı oluyor. Küreğe gerek kalmıyor.”
Güneş ve rüzgardan yararlandıktan sonra geriye atıklar kalıyor. Bu evde, plastik dahil tüm atık maddeler özel bir ısıtıcıda kullanılarak değerlendiriliyor. Andre, atık maddelerden ne şekilde faydalandığını şu sözlerle açıkladı: “1600 derece sınırını geçtiğimizde daha hassas maddelerden, plastik, strafor gibi çevreyi kirleten maddelerden de yararlanabiliyoruz. Çünkü aslında istenmeyen molekülleri yok eden şey ısı.”
Kış sezonunun ilk turistleri bölgeye akın etmeden, Fabrice, özellikle de termodinamik enerjiye dayalı çalışmalarını salondaki masasına kurdu. Termodinamik sistemin nasıl çalıştığını şu sözlerle anlattı: “Havadan geçen akım bu iki tüpte toplanıyor. İki jeneratör üzerinde yüzey aktif madde prensibini uyguluyoruz. Biri iletici, diğeri alıcı görevi görüyor. İkisi arasında çevredeki, havada gezinen elektronları pompalıyoruz. Toprakla sonsuzluk arasında, ayağımızın altıyla dünyanın merkezi arasında olduğundan çok daha fazla enerji kaynağı olduğu kesin. Şimdilik yalnızca bir kısmını tanıyoruz. Termodinamik enerjiye gelince, daha çok yenilenebilir enerji sürecinden söz edebiliriz. Aklın küçük bir ölçüde de olsa ihtiyaçlarımıza cevap verdiği bir noktadayız. Bu, günlük 2 kilovat kadar bir ihtiyaç. Yılın 365 günü için düşünelim. Eğer yükleri dengelemeyi ve paralel bir şekilde stoklamayı becerebilirsek bu dağ evinin ihtiyaçlarına kusursuz bir şekilde karşılık vermiş oluyoruz.”
Kaynak: EuroNews