AB Komisyonu Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Sefcoviç, Türkiye ile hem gaz hem de TANAP’ın destekleyicisi olarak çalışmalarına hız vereceklerini söyledi.
AB Komisyonu Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Maros Sefcoviç, “Enerjide tamamen güvenilir partnerimiz olan Türkiye ile hem gaz için transit ülke olarak hem de Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesinin (TANAP) destekleyicisi olarak çalışmalarımıza hız kazandıracağız” dedi.
Sefcoviç, yaptığı açıklamada, 25 Şubat 2014’te kurulan Enerji Birliği ile herkes için güvenli, yenilenebilir, sürdürülebilir enerji planlarının oluşturulmasının amaçlandığını söyledi.
Birlik olarak enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine önem verdiklerini anlatan Sefcoviç, “Bu, Güney Gaz Koridoru’nun partnerlerimizle başarılı şekilde uygulanmasını da içeriyor. Bu bağlamda enerjide tamamen güvenilir partnerimiz olan Türkiye ile hem gaz için transit ülke olarak hem de TANAP’ın destekleyicisi olarak çalışmalarımıza hız kazandıracağız” ifadelerini kullandı.
Sefcoviç, Rus gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasını içeren Türk Akımı Projesine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Söz konusu projeye ilişkin detayların henüz belli olmadığını hatırlatan Sefcoviç, şöyle konuştu: “Avrupa Birliği sınırları içerisindeki diğer projeler gibi, bu projenin de Avrupa Birliği yasalarına uygun olması gerekir. AB, 63 milyar metreküplük doğalgazın taşınacağı projeyi desteklemedi ve Aralık 2014’te iptal edilen Güney Akım Projesi’nin alternatifi Türk Akımı oldu. Türk Akımı, daha önce iptal edilen Güney Akım Projesi ile Karadeniz’de aynı rotayı izleyecek.
Var olan altyapı ve muhtemel alternatifler göz önünde bulundurulduğunda çok yüksek maliyetli mega projeler, Avrupa’ya gaz tedarik etmek için en doğru yol olmayabilir. AB bu projeye dahil değil. Ancak gaz tedarikçisi Gazprom’un Türk Akımı ile ilgili planlarını kamuoyuyla paylaşır paylaşmaz, Avrupa Komisyonu konuyu ekonomik ve teknik açıdan inceleyecek.”
AB’nin, tekel konumundaki Rusya gibi gaz tedarikçilerine karşı aldığı tedbirleri de hatırlatan Sefcoviç, “Bundan sonraki yeni projelerin, halihazırda ki uzun dönemli gaz anlaşmalarının parametreleri dahilinde ve ilgili taraflarla gerçekleştirilecek müzakerelerden sonra hayata geçirilmesini öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Enerji Enstitüsü