(Turkish) Analiz: Türkiye’nin Enerji Politikası, Jeopolitiğine Örnek Olmalı!

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Davos’taki uluslararası forumda, Rusya’nın Güney Akım doğalgaz boru hattını Türkiye’ye yönlendirme teklifini memnuniyetle karşıladıklarını, ancak henüz “evet” demediklerini açıklamıştı.

Başbakan Davutoğlu’nun açıklamasının yoklama niteliğinde olup, Avrupa ile entegrasyon sürecini canlandırmak için AB’nin olanaklarını belirleme amacını taşıdığını düşünüyoruz. Ankara, Brüksel’den cesaret verici sinyal bekliyordu ancak alamadı. Çünkü Türkiye’nin üyeliğine, “Avrupa’nın sonu” gözüyle bakılıyor.

Öte yandan Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Moskova’yı ziyaret ederek Rus muadilleriyle görüştü. Yıldız, Gazprom Başkanı Aleksey Miller ile yaptığı görüşmenin ardından, Türk Akımı hattının yapılması kararının alındığını açıkladı.

Bu bağlamda, Gazprom, Türk deniz sahasında projelendirme ve fizibilite çalışmalarına başlamak için resmi bir yazıyla Türkiye’den izin isteyecek. Projenin denizden geçecek bölümünü Gazprom tek başına üstlenirken, karaya inşa edilecek gaz transfer sistemleri Botaş ile birlikte inşa edilecek. Deniz kısmının maliyeti 6 milyar euro, kredi faizleri ile birlikte 9,5 milyar euro olarak tahmin ediliyor.

Miller, Türk Akımı’nın inşasını öngören hükümetlerarası anlaşmanın bu yılın ikinci çeyreğinde imzalanmasının planlandığı, ilk gazın da 2016 yılında verileceği belirtmişti. Ayrıca, hattın ilk ayağının 15,75 milyar metreküp kapasiteli olacağı ve bu gazın bütünüyle Türkiye pazarına yönlendirileceğini kaydetmişti.

RUSYA EGEMEN KONUMDA

Böylece şu tablo ortaya çıkıyor: Birincisi, Gazprom ve Botaş, şimdilik boru hattının sadece Türkiye’nin ihtiyaçlarına yönelik ilk kolunu inşa edecek. İkincisi, Gazprom’un Ukrayna enerji şirketi Naftogaz ile anlaşmasının süresi 2019’da sona eriyor. Miller, Gazprom’un Avrupa piyasasındaki çalışma modelini değiştirdiğini ve Türk Akımı inşa edildikten sonra Ukrayna’nın gaz transitindeki rolünün sıfıra indirgeneceğini açıklamıştı. Ancak Gazprom, şu aşamada Avrupa ile olan anlaşma taahhütlerini ihlal etme niyetinde değil.

Üçüncüsü, enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlayan Avrupa tarafından öncelik olarak gösterilen ve Azerbaycan’ın Şahdeniz yatağından yılda 16 milyar metreküp gaz taşıyacak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP), ancak 2018’de hizmete girecek. Böylece Rusya, mevcut Mavi Akım ve inşa edilmekte olan Türk Akımı ile birlikte, önümüzdeki iki yıl boyunca sadece Türkiye’de değil, Avrupa için kilit enerji tedarikçisinin belirlenmesinde de egemen konumda olacak.

Enerji nakliyesi alanında temel merkez haline dönüşme şansı yükselen Türkiye şu anda kazanıyor. Bu bağlamda, Boğaziçi Enerji Kulübü (BEC) İcra Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü, Türkiye’nin dış politikasının enerji politikası ile aynı hizaya sokulması ve şu anda yapıldığı gibi gaz konularının jeopolitikten ayrı ele alınmaması gerektiği söyledi. Görünüşe bakılırsa her şey, bu yönde gelişiyor.

Stanislav Tarasov / Sputnik

ahmet davutoğluBoğaziçi Enerji Kulübübotaşenerjienerji gündemienerji haberlerienerji piyasasıenerji politikasıenerji sektörügazpromGüney Akım doğalgaz boru hattıNaftogazTANAPtaner yıldızTrans-Anadolu Doğalgaz Boru HattıTürk akımıTürk deniz sahasıtürkiyetürkiyenin enerji politikası
Yorumlar (0)
Yorum Ekle