Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Doğu Anadolu Bölgemiz’deki bir miktardan bahsediyoruz. HES’lerden özellikle nisan, mayıs ayı içerisinde daha az enerji elde edeceğimiz, haziran, temmuz ve ağustos ayına biraz daha su biriktireceğimiz bir yapıyı kurguluyoruz. Son geldiğimiz noktada suyun kullanımını HES’lerde bu aylarda kıstığımızı söylemem lazım” dedi.
Bakan Yıldız, resmi ziyaret için bulunduğu Norveç’ten dönüşünde uçakta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Norveç temaslarının son derece verimli olduğunu, hatta umduğundan da verimli geçtiğini ifade eden Yıldız, LNG tedarikiyle alakalı 6 milyar metreküplük talepte bulunduklarını söyledi. Uygun fiyatlı bir teklif verip veremeyeceklerine dair görüşme yaptıklarını anlatan Yıldız, “Dünya devlerinden biri olan Statoil’le görüşmemiz oldu. Kendilerinin LNG üretimi olduğunu ama bu tür bir mal teslimatı yapıp yapmayacaklarını kendi aralarında tartışacaklarını söylediler. Sonra da bize dönecekler. Katar, ABD, Norveç dahil bütün LNG üreten ülkelere bu tür çağrılar yapıyoruz. Türkiye’nin, büyümesi, ilerlemesi, gelişmesiyle alakalı böyle bir LNG tedarikine ihtiyacı var. Aynı teklifi Rusya için de yapm
Norveç’in aynı zamanda bir HES ülkesi olduğunu ve doğal gazdan daha ziyade elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiğini dile getiren Yıldız, Türkiye’deki HES’lerin rehabilitasyonuyla alakalı 2 ayrı firmayla görüştüklerini, bunların Türkiye’ye davet edilmesiyle hem teknoloji transferini hem de Türkiye’de gerek kamu gerekse özel sektörle yapabilecekleri ortaklıkları konuştuklarını kaydetti.
Akdeniz ve Karadeniz’deki arama faaliyetleri
Statoil şirketinin dünyanın dört bir yanında derin deniz aramacılığı alanında birçok faaliyet olduğuna işaret eden Yıldız, şöyle konuştu:
“Kendilerini hem Akdeniz’e, hem Karadeniz’e davet ettik. Bu bir proses çalışması. Biz hem 2, hem 3 boyutlu sismikleri belirlemeyle alakalı gemiyi Norveç’ten almıştık. Bu konudaki bilgi birikimleri de çok yüksek. Bundan sonra bir sondaj platformunun da bunun arkasından gelebileceğini kendilerine söyledik ama bunun için henüz erken. Bir çalışma yapabileceklerini, buna kapılarının kapalı olmadığını, ancak bu çalışmadan sonra bunu söyleyebileceklerini belirttiler.
Sismik aramadan sonra kendilerine sondaj platformunu gündeme getirdik. Sondaj platformuyla alakalı politikamız şu: Yaklaşık 1,5 milyar dolar değerindeki bir sondaj platformunu, ancak Akdeniz veya Karadeniz’de petrol, doğal gaz bulmamızla beraber alabileceğimizi bildirmiştik. Bulmadan almamız doğru olmaz diye düşünüyoruz.”
“Rusya’ya ile ilişkileri geliştirmek istiyoruz”
Rusya ile stratejik işbirliğini daha da genişletmek, derinleştirmek istediklerini dile getiren Yıldız, “Bir kısım doğal gaz santrallerine talip olabileceklerini ve doğal gaz depolama tesisleriyle alakalı farklı tekliflerinin olabileceğini söylediler, bekliyoruz” dedi.
Mavi Akım’da kapasitenin artmasıyla ilgili taleplerini belirttiklerini ifade eden Yıldız, Batı Hattı’yla alakalı Ukrayna konusunda bir risk yaşamamaları gerektiğini, böyle bir sıkıntının özellikle Türkiye için önemli olduğundan bahsettiklerini belirtti. Rus tarafının de bu noktayı AB üyesi ülkelerle beraber değerlendireceğini söylediğini paylaşan Yıldız, “AB üyesi ülkeler, alacakları kararı ve hareket tarzını çok net şekilde ortaya koymalılar. AB’nin enerji politikaları çok net anlaşılabilmiş değil. AB’nin özellikle enerji sektörüyle alakalı ekonomileri globalleşiyor ama politikaları ulusallaşıyor. Her bir ülke AB’ye bağlıyken kendileri de ayrı ayrı atraksiyona geçebiliyorlar. Bunun net anlaşılabiliyor olması lazım. AB üyesi ülkelerin bu manada çözüm üzerinde anlaşılabilir bir ifade tarzlarının olması gerekiyor. Bunu önümüzdeki günlerde beklediğimizi söylemem lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Federasyonu ile yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini belirten Yıldız, “Batı Hattı’ndaki herhangi bir doğal gaz kesintisinin olabileceğini öngörmüyorum ama olması halinde Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı bazı konular gündeme gelir. Elektrikte değil ama biz Marmara Ereğlisi’nden gelen enerji ve depolama kapasitemizle beraber, buna rağmen Batı Hattı’ndan gelen günlük 42 milyon metreküple Trakya Bölgesi’nin doğal gazdaki arz güvenliğini sağlıyoruz. Bu önemli bir miktardır. Böyle bir risk, tehlike yaşamayacağımızı öngörüyorum” dedi.
Bakan Yıldız, Rusya’dan alınan doğal gazın fiyatında revizyona gidilmesini talebinin önümüzdeki süreçte değerlendirileceğini ifade etti.
Cezayir gazına zaman ayarı
Cezayir’den gaz tedarikine ilişkin soruları da yanıtlayan Yıldız, bu konuda yürütülen görüşmelere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Cezayir’le yaptığımız görüşmelerde kontratı yenilemek istiyoruz. Onlar da aynı şekilde kontratı yenilemek istiyorlar. Bu konuda temel bir mutabakat sağlandı, ancak kendilerinden bir takım isteklerimiz olduğunu belirttik. Bunlardan en önemlisi teslimatların zamanında yapılamıyor olması. Özellikle kış günlerinde bırakın 2-3 günlük gecikmeyi, normalde saatlik gecikmelerin bile önemli olduğunu biliyoruz. Gerek İzmir’e gerekse Marmara Ereğlisi’ne teslimatın zamanında yapılmasını kendilerinin de bir kısım teknik önlemler alması gerektiğini söyledik. Bu konuyu dikkate alacaklarını ve üretim planlamasını buna göre yapacaklarını söylediler ama Cezayir ile temel konularda mutabakat sağladık.”
“Hazine garantisi talebimiz olmadı”
Hazine garantilerinin enerji yatırımlarında gündeme gelip gelmeyeceğine yönelik soruya Yıldız, “Hazine garantisi istenmesi konusunda enerji sektörünün bir talebi olmadı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak yaptığımız hiçbir projede Hazine garantisi istemedik ve istetmedik. Çünkü bakanlığın yaptığı bu projelerde arz ve talep dengesini iyi kurgulamaya çalışıyoruz ve bununla alakalı kendi ayakları üzerinde durabilecek bir sektör oluşturmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki süreç ne gösterir… Ama bu talep bizden gelmedi” yanıtını verdi.
HES’lerde kuraklık önlemi
Bakan Taner Yıldız, kuralık ve buna bağlı olarak HES’lerin elektrik üretiminde kullanımına yönelik değerlendirmede bulunarak, dünya bazı bölgelerinde yağmur rejimleri ve kar miktarı açısından azalma olduğunu söyledi.
Bu durumun Türkiye’yi de elektrik üretimi açısından olumsuz etkilediğini belirten Yıldız, “Ancak bununla alakalı bir sıkıntı öngörmüyoruz” dedi.
Suyun, doğal gaz, rüzgar ve kömür gibi bir hammadde olduğunun bilinmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
“O hammaddenin azlığı bizi etkiler. Ne olur, HES’lerden elde edeceğimiz elektriği başka kaynaklardan elde ederiz. Bunun içerisinde doğal gaz, kömür vardır. Doğu Anadolu Bölgemiz’deki bir miktardan bahsediyoruz. Şuanda farklı bir bilgi olarak şunu söyleyebilirim: HES’lerimizin su kullanım kısımlarıyla alakalı arkadaşlarım bizden bir olur aldılar ve daha kısıtlı su kullanımı ve HES’lerden özellikle nisan, mayıs ayı içerisinde daha az enerji elde edeceğimiz, haziran, temmuz ve ağustos ayına biraz daha su biriktireceğimiz bir yapıyı kurguluyoruz. Çünkü özellikle nisan ve mayıs ayında kullanılan suyun, gelen sudan daha fazla olmaması lazım. Yağmurlardan ve kardan gelen suyun daha fazla olması gerekirken şuanda tersi. Biz yağmur yağmamışken bürokratlar, milletvekilleri ve bakanlar olarak yağmur yağdı muamelesi yapamayız. Gerçek neyse onu kamuoyuyla paylaşırız. Son geldiğimiz noktada suyun kullanımını HES’lerde bu aylarda kıstığımızı söylemem lazım.”
“Uygun fiyatla ithalat da ihracat da yaparız”
Türkiye’nin elektrik konusunda zaman zaman ithalat, zaman zaman da ihracat yaptığını anlatan Yıldız, ithalat miktarının yüzde 2,5-3′ler civarında olduğunu söyledi.
Örneğin Bulgaristan da nükleer santrallerde bir arıza olduğunda elektrik ihracatı yapıldığını dile getiren Yıldız, “Bu bizim enerji sektörüyle alakalı derinliğimizi gösteriyor. Daha geniş bir havuzda bu işi yapabildiğimizi gösteriyor. İthalatımızda önemli ölçüde bir artış olmaz. Uygun fiyatla bulmamız halinde ithalatta yaparız, ihracatta yaparız” dedi.
Kaynak: BloombergHT