(Turkish) Bina Tasarımında Acil Durum Aydınlatma Sistemini Etkileyen Temel Faktörler

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Her bina operatörü veya sahibi, risklerin hafifletilebileceği alanları belirlemek için, kendi risk değerlendirmesini bağımsız olarak yapmak zorundadır. Bu risk değerlendirmeleri, bina kullanıcılarının profili, bina içerisinde hangi faaliyetlerin gerçekleştiği ve binanın ölçeği ve karmaşıklığı dahil olmak üzere bir acil durum aydınlatma sistemi tasarlarken dikkate alınması gereken belirli risklere ışık tutar.

Kullanım ömrü maliyetleri, bakım ve servis yaklaşımı, dikkate alınması gereken ek unsurlardır. Planlama sürecinde, aşağıdaki 5 faktörü göz önüne almak önemlidir.

1. Bina kullanıcılarını tanıyın

Binanın kullanıcıları kaç yaşında? Bina kullanıcılarının sağlık durumu ve yaşam tarzları nasıl? Bina kullanıcıları, çevrelerini ne kadar iyi tanıyor? Örneğin, yaşlı bireyler görme güçlüğü yaşayabilir ve daha parlak armatürlere ihtiyaç duyabilir. Çevrelerini iyi tanımayan bireyler, acil bir durumda mevcut koşullara uygun olarak değişebilen kaçış yolları veya “adaptif” çıkış işaretlerinin daha fazla aydınlatılmasına ihtiyaç duyabilirler. Acil yönlendirme armatürlerinin görünürlüğünü ve aydınlatma seviyesini (parlaklığını) artırmak için bir dizi çözüm mevcuttur.

 

2. Bina kullanımını yönetin

Parlaklık seviyesi düştüğünde, bir bina içinde görevlerin ne kadar güvenli bir şekilde durdurulabileceği, endüstri tarafından tanımlanan üç “görev riski” seviyesiyle birlikte düşünüldüğünde, tasarım aşamasında önemli bir faktördür. Düşük riskli görevler, parlaklık çok düşük seviyelere (genellikle 0,5 lux seviyesine) düştüğünde, güvenli bir şekilde durdurulabilir. Düşük riskli görevler arasında ofisler, sirkülasyon alanları, ticari alanlar, perakende satış alanları, hizmet sektörüne ait işletmelerdeki görevler yer alabilir.

Yükse riskli görevler, depolar, kafeler/mutfaklar, yüzme havuzu ve küçük ölçekli fabrikalar gibi lokasyonlarda ışıklı kontrol paneli kullanılarak her zaman güvenli bir şekilde durdurulabilir. Yüksek riskli + görevler (bazı sürekli ağır üretim süreçleri gibi) hemen durdurulamaz ve tüm alan üzerinde tam aydınlatma sağlayan yedek aydınlatmaya ihtiyaç duyulur.

 

3. Binanın Ölçeği ve Yapısı

Binanın ölçeği ve yapısı (karmaşıklığı) tahliye sürecini zorlaştırabilir.

Ve bazı durumlarda, örneğin yalnızca bir ana kaçış yoluna sahip olan bazı eski binalarda olduğu gibi, binanın yaşı da sorun yaratabilir. Stadyumlar gibi büyük spor komplekslerinde, mevcut tüm kaçış yollarını kapsamak veya paniği azaltmak için yüksek düzeyde aydınlatma gerekebilir. Veya tahliyesi daha uzun süren (örneğin gökdelenler) veya aşamalı tahliye gerektiren binalar için daha uzun süreli aydınlatma gerekebilir.

 

4. Yaşam döngüsü maliyetlerine önem verin

Yaşam döngüsü toplam sahip olma maliyeti (TCO), planlama aşamasında temel bir faktördür. Toplam sahip olma maliyeti, pek çok ticari yatırımda olduğu gibi, sistemin başlangıçtaki tasarım ve kurulumuna ilişkin sermaye maliyeti (CAPEX) ile kullanım ömrü boyunca ilgili işletme maliyeti (OPEX) arasında bir köprü vazifesi görmektedir.

Bir üniversite yerleşkesi içindeki yaşam döngüsü maliyetlerine ilişkin Eaton verileri, manuel test özelliğine sahip bağımsız bir sistemin başlangıç maliyetini önemli ölçüde azaltacağını; ancak on yıl boyunca otomatik test özelliğine sahip bağımsız bir sistemin veya merkezi batarya ünitesinin (CBU) iki katından daha pahalıya mal olacağını göstermiştir. Hem merkezi batarya sistemi hem de otomatik test çözümlerine sahip bağımsız sistemler, daha yüksek bir CAPEX harcaması gerektirir; ancak o sırada büyük ölçüde benzer bir toplam sahip olma maliyeti ortaya çıkar. Her bina sahibi veya operatörü, kendileri için en iyi CAPEX/OPEX kombinasyonunun hangisi olduğuna kendi karar verecektir.

5. Verimli bakım ve servislere öncelik verin

Kullandığınız test yöntemi ne olursa olsun; insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini ve binanızın uyum standartlarını karşılamasını sağlamaz. Bina sahipleri ve operatörler, gerekli performansı sağlamak, yönetmelikleri karşılamak, onarım ve değiştirme işlemlerini hızlandırmak adına sağlam süreçlere ihtiyaç duyar. Bina sahiplerinin ve operatörlerinin çoğu, bunu başarmak için acil durum aydınlatma tedarikçisi şirketleriyle yıllık bir hizmet sözleşmesi tercih eder. Bu seçim, eğitimli mühendislerin test ve bakım süreçlerini ayrıntılı bir şekilde yönetmesini ve OEM komponentlerini kullanarak tüm onarımları yüksek uyumluluk standartlarına göre düzenlemesini sağlar.

Eaton’ın Acil Aydınlatmanın Temel Prensipleri isimli yeni kılavuzunda bunun gibi pek çok konuya ilişkin değerlendirmelerimizi bulabilirsiniz. Acil aydınlatma teknolojileri ve kendi acil aydınlatma sisteminizi tasarlarken göz önüne almanız gerekenler hakkında daha fazla bilgi edinmek için kılavuzumuzu buradan indirebilirsiniz >>>

Kaynakça

https://www.eaton.com/tr/tr-tr/markets/buildings/how-we-drive-building-efficiency-and-safety/safe-evacuation/evacuate/basics-emergency-lighting-systems/emergency-lighting-fundamentals.html?source=post:1335281613755396741

Eaton Türkiye / LSD Uygulama Mühendisi – Engin APAYDIN

acil aydınlatma sistemiacil durum aydınlatma sistemiEatonelektrik sektörü haberleri
Yorumlar (0)
Yorum Ekle