Yapılan açıklamaya göre, PwC, Brezilya’nın başkenti Rio de Janeiro’da gerçekleştirilecek ”2012 BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20)” öncesinde ”Sürdürülebilirlik Anketi” düzenledi.
CEO’ların on-line katılımla görüş paylaştıkları anket sonuçlarına göre, enerjinin karşılanabilirliği, su kıtlığı ve iklim değişikliği konuları şirketler için stratejik işletme endişeleri haline geldi.
Karşılanabilir enerji, sürdürülebilir kalkınma açısından 10 yıllık süreçte işletmelerin en büyük endişesi olurken, eşitlik, sosyal içermeyle sürdürülebilir tüketim ve kaynak kıtlığı en fazla endişe duyulan diğer konular arasında yer alıyor.
Her 10 CEO’den 7’si Rio+20’de ilerleme kaydedilmesi durumunda enerji, su ve sürdürülebilir kalkınma konuları da dahil olmak üzere Milenyum Kalkınma Hedefleri’ne ilişkin konularda daha büyük adımlar atmak konusunda kararlılık gösteriyor. Bu oran bugüne kadar yüzde 50’nin altında kalıyordu.
Eşitlik, sürdürülebilir tüketim ve kaynak kıtlığı
CEO’lar sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin ilk üç endişe arsında enerjinin karşılanabilirliği, eşitlik, sosyal içermeyle sürdürülebilir tüketim ve kaynak kıtlığını görüyor. 2022 yılına kadar olan süreçte ise endişe duyulacak konular arasında iklim değişikliği ve gıda güvenliğinin öne çıkabileceği görüşünde birleşiyor.
CEO’ların yüzde 87’si karşılanabilir enerjinin işleri açısından önemli olduğunu belirtiyor. Bu görüşü paylaşan CEO oranının 2022’ye kadar yüzde 89’a ulaşması bekleniyor. Karşılanabilir enerji konusunun kendileri için çok önemli olduğunu belirten CEO oranı yüzde 39 olarak belirlenirken, bu oranının 2022’de yüzde 60’a çıkması bekleniyor.
CEO’ların, su kıtlığı ve iklim değişikliği konularının işlerinin gidişatını etkilemesine ilişkin endişeleri de artıyor. Bu görüşte olan CEO’ların oranının su kıtlığı konusunda 2022’de yüzde 13 artarak, yüzde 78’e yükselmesi bekleniyor. İklim değişikliğinden endişelenenlerin oranının ise 2022’de yüzde 10 oranında artarak, yüzde 78’e ulaşması öngörülüyor.
İş dünyasının Rio+20 sonuçlarına ilişkin beklentileri çok yüksek görünmüyor. Ankete katılanların sadece yarısı ele alınan konular açısından bir ilerleme kaydedilmesini bekliyor. 5 katılımcıdan 4’ü özel sektörde emisyon azaltımı gibi hedeflerin, ulusal/bölgesel düzenlemelerin veya vergilendirmenin çok daha etkili unsurlar olabileceğini belirtiyor.
Küresel amaçlar ve hedefler, Milenyum Kalkınma Hedefleri ve Kyoto Protokolü gibi anlaşmalar CEO’ların dörtte birinden fazlası tarafından etkisiz olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: Ekoayrinti.com