Fransa Atom Enerjisi Komitesi Bölgesel Nükleer Temsilcisi Dr. Gerard Cognet Fukuşima’da yaşananları yakından incelediklerini vurgulayarak, Nükleer enerjiyle ilgili atılacak her adımda halkın güven duyması için tam bir şeffaflık içerisinde çalışılması gerektiğini söyledi.
İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi’nde nükleer enerji mühendisliği gözüyle dünyadaki nükleer yatırımlar ile Türkiye’deki nükleer enerjiye yönelim tarihçesi değerlendirildi. Uzmanlar, Japonya’nın Fukuşima’da yaşadığı nükleer sızıntı kazasından bugüne ciddi dersler çıkartılarak nükleer teknoloji gelişiminde önemli adımlar atıldığını dile getirdiler.
Fransız Atom Enerji Komitesi Bölgesel
Türkiye’de yakında danışman olarak görev yapacağını açıklayan Gerard Cognet, Fukuşima’da yaşananları yakından incelediklerini vurguladı. Nükleer enerjiyle ilgili atılacak her adımda halkın güven duyması için tam bir şeffaflık içerisinde çalışılması gerektiğini belirten Cognet, ‘’Mesela mutlaka radyoaktif atık konusunda güvence sağlanması gerekiyor. Fransa’da biz Avrupa Birliği bünyesindeki ENSREG ile ortaklaşa çalışıyoruz. Sertleştirilmiş güvenlik çekirdeği adını verdiğimiz sistem gibi birkaç yeni sistem geliştirildi’’ diye konuştu.
NÜKLEER ENERJİLİ BUZ KIRICI GEMİ
Rusya Ulusal Nükleer Üniversitesi (MIFI) öğretim üyesi Prof. Dr. Segey Boyarkin ise, ‘’Nükleer enerji farklı alanlara kullanılabilmektedir. Örneğin kuzeyde kutup bölgesi etkisindeki denizde ulaşımı engelleyen buz kitlerini kırmak amacıyla da özel nükleer enerjiyle çalışan gemi teknolojimiz söz konusudur’’ diye konuştu.
ARAŞTIRMALAR ÇEŞİTLENDİRİLDİ
Oturum konuşmacılarından Tokyo Teknoloji Enstitüsü üyesi Prof. Dr. Akira Omoto, Fukuşima’da yaşanan kazayla birlikte Japonya’da nükleer enerjiyle ilgili araştırmalarını çeşitlendirdiklerini anlattı. Omoto, ‘’Sadece Tsunami odaklı olası aksiklikler senaryoları yanı sıra mutlaka farklı şekillerde gelişecek kaza ve risk senaryoları hazırlanması gerektiği tespit edildi. Fukuşima ile sağlık kuruluşları arasında kaza sonrasında müdahale senaryoları geliştirilmesi ihtiyacı da görüldü’’ dedi.
Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü kurucularından Prof. Dr. Osman Kemal Kadiroğlu ise, Türkiye’nin nükleer enerjiye ilişkin bazı gelgitler yaşadığını anımsatarak, bu süreç hakkında bilgiler aktardı.
Kaynak: Enerji Günlüğü