(Turkish) Deloitte: Şirketlerin Maliyetlerinin %5-20′si Enerji Tüketimi

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Deloitte, enerji ve sürdürülebilirlik konusunda hazırladığı raporunda, enerji tüketiminin bir işletmenin harcamasında önemli bir ağırlığa sahip olduğuna ve normal bir şirketin maliyetlerinin yüzde 5 ila 20′sini enerji tüketiminin oluşturduğuna dikkat çekti. Rapora göre 10 yıl sonra “enerji ve sürdürülebilirlik” birimi olmayan bir şirket neredeyse kalmayacak. Ayrıca raporda, binalardaki enerji kullanımının yüzde 15 azaltılması halinde, 295 milyar dolar tasarruf edileceği ifade edildi.

Deloitte, enerji ve sürdürülebilirlik konusunda hazırladığı raporunda, enerji tüketiminin bir işletmenin harcamasında önemli bir ağırlığa sahip olduğuna ve normal bir şirketin maliyetlerinin yüzde 5 ila 20′sini enerji tüketiminin oluşturduğuna dikkat çekti. Rapora göre 10 yıl sonra “enerji ve sürdürülebilirlik” birimi olmayan bir şirket neredeyse kalmayacak. Ayrıca raporda, binalardaki enerji kullanımının yüzde 15 azaltılması halinde, 295 milyar dolar tasarruf edileceği ifade edildi. Türkiye’de Denetim, Vergi, Danışmanlık, Kurumsal Finansman ve Kurumsal Risk alanlarında 25. hizmet yılını dolduran Deloitte enerji ve sürdürülebilirlik konularını ele aldığı “Her Şirket Bir Enerji Şirketidir; Değilse Bile, Yakında Olacaktır” raporu yayımladı. Rapor, dünyada giderek daha çok önem kazanan ve bilinen enerji ile sürdürebilirlik konularını birçok açıdan masaya yatırıyor ve farklı öneriler getiriyor. Rapora göre her şirket bir enerji şirketi olma durumunda. Rapora göre 10 yıl sonra “enerji ve sürdürülebilirlik” birimi bulunmayan bir şirket, insan kaynakları departmanı olmayan bir şirket kadar ender görülecek ve bu şirketler rekabette saf dışı kalacak.

“İYİ BİR OPERASYON YÖNETİMİ İÇİN ENERJİ MALİYETİ YÖNETMEK ŞART”

Enerji tüketiminin bir işletmenin harcamasında önemli ağırlığa sahip olduğuna ve normal bir şirketin maliyetlerinin yüzde 5-20′sini enerji tüketiminin oluşturduğuna dikkat çekilen raporda, “Bir şirketin tükettiği enerji hakkındaki bilinçsizliği, bir kişinin süpermarkette içindekileri ve fiyatını bilmeden ağzına kadar doldurduğu bir alışveriş sepetinin parasını ödemesine benzer. Bu yaklaşım, ürün ve hizmetlerin maliyetlerinin giderek arttığı bir dönemde başarılı bir operasyon yöntemi değildir. Her şirketin bir iş stratejisi; bir risk yönetimi stratejisi; pazarını büyümek için bir stratejisi, insan kaynaklarını yönetmek için bir stratejisi ve diğer başka stratejileri vardır. Fakat hâlâ birçok şirketin bırakın su, toprak ve diğer kaynakların kullanımının yönetilmesi için geniş bir sürdürülebilirlik stratejisini, bir enerji stratejisi bile yoktur” denildi.

“ENERJİ VE KAYNAK KULLANIMI STRATEJİSİ OLUŞTURMA ZAMANI”

Deloitte Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Sorumlu Ortağı Sibel Çetinkaya, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Artık şirketlerin bir enerji ve kaynak kullanımı stratejisi oluşturmalarının zamanı geldi. Enerji yönetimi en basit anlatımla şirketlerin enerjiyi tedarik etme ve kullanma yaklaşımlarını kendilerinin ve nihayetinde toplumun faydasına olacak şekilde yeniden tasarlamalarını ifade ediyor. Şirketler bir enerji ve kaynak kullanımı stratejisi geliştirmek suretiyle ihtiyaçlarına en uygun enerji tedarik yapısını kurgulamalı, operasyonlarını enerji tüketimlerini optimize edecek şekilde iyileştirmeli ve nihayetinde karlılıktan taviz vermeksizin enerji maliyetlerini minimize etmek durumundadır” ifadelerini kullandı. Çetinkaya, şirketlerin aynı zamanda enerji ve kaynak kullanımında toplumun faydasını da gözetmek durumunda olduğunu söyleyerek, “Bizce bir enerji stratejisi geliştirmek sadece koruma alanında küçük bir girişim olarak kalmamalı, bir şirketin ve toplumun kârını artırabilecek olumlu bir girişim rolü oynamalıdır. Aynı şekilde moda olandan da kaçınmalıdır: Bu sadece çevreye duyarlı gibi davranmak ya da “şık yeşil’ olmakla ilgili değildir. Enerji ve sürdürülebilirlik stratejileri, en zorlu iş kararlarıyla ilgilidir, kaynakları ve kaynak kullanımını yönetmenin temellerine inmekle ilgilidir. Kıtlık, kârlılığın azalması anlamına gelebilir ve uzun vadede işin sağlığını tehlikeye düşürebilir” dedi. Sonuç olarak şirket ve devletlerin fosil yakıtların baskın olduğu şu anki dönemden temiz enerjinin temel enerji kaynağı olacağı gelecek döneme bir geçiş yapmanın yolunu bulmaları gerektiğini söyleyen Çetinkaya, “Bu bir ya da iki kuşak boyunca sürdürülecek bir mücadele olacaktır. Bu raporla birlikte buna yönelik önerilerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” diye konuştu.

“ENERJİDEN 295 MİLYAR DOLAR TASARRUF MÜMKÜN”

Raporda, binalardaki enerji kullanımının yüzde15 azaltılması halinde 295 milyar dolar tasarruf edilebileceği belirtildi. Enerji yönetimi ve sürdürülebilirliğinin ön plana çıkan meslekleri ise raporda şöyle sıralanıyor: “-Enerji verimliliği uzmanları, mühendisler, strateji uzmanları ve yöneticilerin hepsi karbon fiyatı yükselirse şirketler için giderek artan bir öneme sahip olacak. -Kurum genelinde enerji kullanımından sorumlu enerji yöneticiliği, teknoloji, davranışsal değişim, uyumluluk ve satın alma gibi konularda deneyim gerektirir. -Kurumların yasalar ve diğer prosedürlerle uyumluluğunu sağlayan çevre yöneticileri. -Şirketin karbon ayak izini izleyen ve en aza indiren tedarik zinciri uzmanları. -Yazılım geliştiriciler, veri yöneticileri, sistem yöneticileri ve kontrol mühendisleri.”

Kaynak: Enerji Enstitüsü

enerjienerji gündemiEnerji TasarrufuEnerji Tüketimienerji verimliliğisürdürülebilirlik
Yorumlar (0)
Yorum Ekle