Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dolar kurundaki yükselmenin enerji sektörü için istenmeyen bir durum olduğunu belirterek, bunun elektrik ve doğalgaza bir zam olarak yansıyıp yansımayacağıyla ilgili, “Biz şu anki bu döviz ile alakalı hareketleri kendi içimizde absorbe etmeye, kendi içimizde tolere etmeye çalışıyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Hindistan Yeni ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Farooq Abdullah ile Enerji Bakanlığı’nda bir araya geldi. Bakanlıktaki görüşmenin ardından bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Yıldız, Hindistan’ın büyümesiyle dikkat çektiğini belirterek, Hindistan’daki sel felaketinden dolayı taziyelerini bildirdiklerini söyledi.
“Hindistan olarak yenilenebilir enerjiye yöneldik”
Hindistanlı bakan ise konuşmasına besmele çekerek ve selam vererek başladı. Hindistan’daki sel felaketini hatırlatan konuk bakan, “Aslında doğa bizim oyunumuzu kabul etmediğini gösterdi. Doğaya çünkü biz çok feci bir şeklide davrandık. Şimdi de zamanı geldi, Allah’ın verdiği bedava enerjiyi kullanma zamanı geldi. Güneşi, suyu, rüzgarı kullanma zamanı geldi. Çünkü biz bugüne kadar fosil yakıtları kullandık ve çevreye zarar verdik. Bizim ülkemiz yüzde 80 dışa bağımlıdır bu anlamda. O yüzden Biz Allah’ın verdiği enerjiyi kullanmaya yöneldik” şeklinde konuştu.
Hindistan’ın şuandaki kurulu enerji gücünün 26 bin megavat olduğunu, her yıl buna 3 bin megavat eklediklerini ve bu politikayı da 2010 yılından bu yana izlediklerini söyleyen Hindistan Enerji Bakanı Abdullah, hedeflerinin ise bu gücü 20 bin megavat daha artırmak olduğunu söyledi. Abdullah, “Hindistan yenilebilir enerji anlamında büyük bir işbirliği yapmak istiyor” dedi.
Döviz kurundaki yükselme
Bakan Taner Yıldız, açıklamalarının ardından ise gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Yıldız, bir gazetecinin döviz kurunun yükselmesiyle birlikte önümüzdeki günlerde elektrik ve doğalgaza bir zam gelip gelmeyeceğini sorması üzerine şunları söyledi:
“Biz dolarla alıp TL ile satan bir yapıdayız. Yani AB üyesi ülkeler gibi normalde dövizle alıp dövizle satan bir ülke değiliz. Dolayısıyla her dövizin yükselmiş olması enerji sektörü açısından bir handikaptır, istemediğimiz bir konudur ve temenni etmediğimiz bir konudur. Şuanda son 1 aylık süre içerisinde bildiğiniz gibi yaklaşık dolar politesi 1,84’ten 1,94 civarına sıçradı ve yüzde 5’ler civarında son 3-4 ayı değerlendirdiğimizde maliyetlerimizle alakalı bir yükselme oldu.
Ama şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda bunu vatandaşlarımıza, müşterimize yansıtmamak veya onların bu sıkıntıya girmemesini sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Bunun için de tabi bizim su kaynaklarımızı, yerli kaynaklarımızı daha çok harekete geçirmemiz gerekiyor. O yüzdendir ki bizim HES’lerle alakalı, kömür santralleriyle alakalı ve fiyatı fikslenmiş nükleer güç santralleriyle alakalı yaptığımız her çalışmanın bu tür etkilerden kurtulmak için yapılan çalışmalar olduğunu ben vatandaşlarımızın da bilmesini iterim.
Bizim sanayicimize, tüccarımıza, mesken ve konut sahiplerine en uykun fiyatlarla bu hizmeti götürmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Avrupa’da, özellikle sanayicilerimizin şuanda 27 ülke arasında en ucuz ilk 6 ülke arasında olduğunu Türkiye’nin bilinmesi gerektiğini söylemem lazım. Şuanda yüzde 18-20’ler civarında normal piyasa fiyatlarından daha uygun fiyatlarla elektrik alan sanayicilerimiz söz konusudur. Bu oluşturduğumuz serbest piyasadan kaynaklanmaktadır, bu oluşturduğumuz özelleşmeyle alakalı politikaların bir sonucudur. Dolayısıyla şuanda Avrupa’da en ucuz elektrik kullanan 3 ülke arasına girmektedir bir kısım sanayicilerimiz… Biz şu anki bu döviz ile alakalı hareketleri kendi içimizde absorbe etmeye, kendi içimizde tolere etmeye çalışıyoruz.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü