Dünya Enerji Konseyi(WEC)’nin yayınladığı rapora göre 2050 yılında fosil yakıtlarının ihtiyacın hala büyük kısmını karşılayacağı öngörülürken, oluşturulan 2 senaryoda da arzın talebi karşılayabilmesi için verimliliğin artmasının şart olduğu söylendi.
Raporda 2050 yılına kadar gerçekleşmesi olası senaryolar farklı iki müzik türünden ilham aldı: Jazz ve Senfoni.
Jazz senaryosunda, bundan yaklaşık 40 yıl sonra enerji piyasasına tüketici isteklerinin yön vereceği varsayıldı. Senfoni senaryosunda ise çevre ile ilgili kaygıların öne plana çıkacağı bu yüzden enerji politikalarını hassas seçmenlerin şekillendirileceği öngörüldü.
Konseye göre enerji ile ilgili kararları, çözülmesi gereken üç sorun biçimlendiriyor. Çevresel sürdürülebilirlik, enerji güvenliği ve enerji sermayesi olarak adlandırılan konular hem birbirlerini etkilerken, bazen bir tanesini çözmek diğerini olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin çevre kaygıları, enerji üretimini sınırlarken enerji sermayesini azaltabiliyor.
Jazz Senaryosu
Jazz karakteristik olarak grup halinde olduğu gibi sololarla da ayrı bir renk bulan, doğaçlamaya ve değişik aletlerin ön plana çıkabildiği bir müzik türü. Bu senaryoda petrol stratejilerine ise tüketicilerin istekleri, daha çok insanın enerjiye erişiminin sağlanması, fiyat ve kalite ön plana çıkıyor.
Serbest ticaret önceliği alırken, dünyada enerji ticaretinin de artacağı tahmin edildi. Yenilenebilir enerji ve düşük karbon salınımlı ürünler piyasa tercihlerine göre gelişecek. Enerji kaynaklarının kullanımında tercih sebepleri fiyat ve kolay erişim olacak.
Bununla beraber, uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınan vaatlerin olmaması karbon piyasasının daha ağır gelişmesine neden olacak. Artan küresel rekabet yüzünden çevreyle ilgili kaygılar arka planda kalacak.
Jazz senaryosuna göre 2050′de başlıca piyasa oyuncularının çok uluslu şirketler, bankalar, girişim sermayesi şirketleri ve fiyat hassasiyeti fazla tüketicilerin olacağı öngörülüyor.
Teknolojiye ise rekabet şekil verecek.
Senfoni Senaryosu
Kompleks ve yapısı belli olan müzik parçaları olan senfoniler orkestra için yazılır. Bu orkestraya şef liderlik ederken 80 kadar müzisyen ise kendi bölümlerine odaklanır. Bu enerji senaryosunda ise şef çevre hassasiyeti ve enerji güvenliği talep eden seçmenlerdir.
Ulusal stratejiler enerji ticaretinin azalmasına neden olurken, hükümetler yenilenebilir enerjileri aktif bir şekilde destekleyecektir. Geleceği olduğu düşünülen yeni teknolojiler sübvansiyonlarla gelişirken, karbon piyasasının da uluslararası anlaşmalarla belirleneceği varsayılmaktadır.
Enerji üretiminin daha az olması nedeniyle milli gelirlerdeki artış daha sınırlı olacak ve başlıca enerji piyasası aktörleri devletler, kamu şirketleri, NGOlar, ve çevre bilinci yüksek seçmenler olacaktır.
Teknolojiye ise devlet yön verecektir.
İki senaryonun karşılaştırılması
2050 yılında enerji haritası günümüzden çok farlı somutlaşacaktır. Talebe cevap vermek öncelik olacaktır. WEC, dünya nüfusunun Jazz senaryosuna göre 8,7 milyar olurken, diğer senaryoda 9,4 milyara çıkmasını tahmin etmektedir. Yani bugünkü 7 milyar olan dünya nüfusu yüzde 24-34 arası artacaktır.
2010′da 9000 dolar olan küresel kişi başına düşen milli gelir de daha serbest piyasa senaryosu olan Jazz da 23000, devletin daha aktif olarak rol aldığı Senfoni senaryosunda ise 18000 olacaktır. 1000 kişiye düşen araba sayısı da 124′ten, ilk senaryoya göre 244 ve ikinci senaryoya göre 193′e yükselecektir.
Enerji arzının, Jazz senaryosunda yüzde 61 artacağı varsayılırken, Senfoni senaryosunda ise artış yüzde 27′de kalacaktır. Karşılaştırmak gerekirse 1990 ile 2010 arasında enerji tüketimi yüzde 45 arttı. Eğer enerji talebi bu hızla artarsa her iki senaryoda da arzın talebi karşılama oranın azalacağı beklenebilir.
Kaynak: Enerji Enstitüsü