Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Dünyadaki talep azalıyorken, teknoloji ilerliyorken, bunlarla alakalı fiyatlar düşüyorken Türkiye’de enerji fiyatlarını yükselmemiz söz konusu değil. Şu anda 4 yıl öncesine göre daha fazla kar eden yatırımcı portföyü ile karşı karşıyayız. Bu iyi bir şey. O yüzden enerjinin yerli kaynaklardan üretilmesi halinde, tarifeyi daha artı yönde etkileyeceğini ifade etmem lazım.” dedi.
Insight Turkey Dergisi’nin SETA’da düzenlediği toplantıya katılan Bakan Taner Yıldız, sektörle ilgili önemli açıklamalarda buldu. Türkiye’nin büyürken değiştiğini kaydeden Yıldız, Türkiye’nin büyüme hızının bir kısım AB ülkelerinin 6-7 katı olduğunu belirterek, “Bu ciddi bir değişimdir.
“Atatürk, Keban, Karakaya barajlarını özelleştirmeyeceğiz”
Bakan Taner Yıldız, özel sektörün oluşacağı bir piyasanın yakalanmasının 2023′e kadar gerçekleşeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Kısa ve orta vadede biz bunu yüzde75′lere taşıyacağız. Türkiye, özelleştirme politikaları ile beraber insan kaynaklarını da özelleştiriyor. Buna yeterince müdahale edilmediği takdirde, kendisinde en daha büyük bir sektörü yönetmeye çalışan daha küçülmüş bir idare ile karşılaşırız. Biz çekilirken kontrollü çekilmemiz, gerekmektedir. Enerji arz güvenliği hiçbir ülkede özel sektörünü yapılanması ile olmaz. O yüzden biz Atatürk Barajını, Keban ve Karakaya barajını özelleştirmeyi düşünmüyoruz. Ola ki, çok ciddi bir hareketlenmede biz o fiyatları balans edelim diye, bunları kullanıyoruz”
“Irak’ın gelişmesine katkı sağlayacak her projeye destek vereceğiz”
Bakan Yıldız, Kuzey Irak’a yapılan yatırımlarla ile ilgili sorulan bir soruya da şu karşılığı verdi:
“Türkiye, hiç ama hiç bir projeye tezsiz kalacak bir ülke değildir. Hele hele 100 kilometre ilerideki bir yapıya hiç tezsiz kalamaz. Ama şunun çok iyi anlaşılması gerekiyor. Irak bütünse, Türkiye buna en fazla itina gösteren ülkelerin başında gelir. Irak’ın güneyi ve kuzeyinin fark etmemesi lazım. 25 milyar dolarlık konsorsiyumu aldığımızda kimse bir şeyler demedilerse, Irak’ın her bir bölgesinde elde edilecek gelirler, Irak’ın tamamınındır. Bizce de doğrusu budur.
O yüzden ister özel, isterse özel sektör eliyle gerçekleştirilecek projenin, bize tam tersi ‘Neden, bunları yapmıyorsunuz?’ şeklinde sorulması gereken kısımlardır, bunlar. Türkiye ülkesini ve kaynaklarını, güzergahlarını çeşitlendirecek. Irak’ta ne kadar proje geliştirirseniz Irak o kadar gelişir ve problemleri çözülür. Kardeş ve dost Irak’ın gelişmesine katkı sağlayacak her projenin yanında yer alacağız.”
“Çevre ile uyumlu projeleri geliştirmeye devam edeceğiz”
Yıldız, Hidroelektrik Santraller (HES)’in yaygınlaşmasına ilişkin sorulan bir soruyla ilgili de şu açıklamaları yaptı:
“Yenilenebilir enerji kaynakları ve HES’l erden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji payı içerisinde önemli bir yeri var. Biz bu HES’ leri tartışmalı alanlarda yapıyoruz. Bunların bir kısmı, bir takım müteahhitlerin usulü esasını aşan projeleri olmuştur. Biz çevreye rağmen iş yapmak istemiyoruz. Madalyonun diğer tarafında, çok çevreyi koruyucu isteklerin dışında manipülatif çevreleri de görüyoruz. Bunların çevre ile yalnızca değil kalkınma ile ilgili de kaygıları söz konusu. Bizim bunlara tahammül etmemiz söz konusu değil. Bizim enerji sektörü olarak çevre ile beraber yapacağımız projeler, ülkenin kalkınmasını sağlayacak projelerdir.”
Kaynak: Enerji Enstitüsü