Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin ‘Enerji Sektöründe Risk Gündemi’ raporuna göre; enerji firmalarının %80’i siber saldırı ve doğal afet risklerinin artmasıyla birlikte iş devamlılığını destekleyen risk yönetimi çözümlerine odaklanıyor.
Dünyanın lider denetim ve danışmanlık şirketlerinden EY, enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin karşı karşıya olduğu en büyük riskleri mercek altına aldığı ‘Enerji Sektöründe Risk Gündemi’ raporunun
Şirketlerin dayanıklılığı ve kesintisiz hizmet sağlama gücü test ediliyor
Mevsimlik olarak yaşanan doğal afetlerin giderek şiddetini artırması, geniş kapsamlı elektrik kesintileri ve hizmetlerin aksamasına neden olan saldırılar son dönemde enerji sektöründe etkisini en çok hissettiren olaylar arasında yer alıyor. Bu tip olumsuz olayların artması ile birlikte sektör genelinde şirketlerin dayanıklılığı ve kesintisiz hizmet sağlama yetkinlikleri adeta test ediliyor. Rapora göre; araştırmaya katılanların %80’i kesintisiz hizmet temini ile ilgili sıkıntıların gelecekte de önemli risk unsurları arasında yer alacağını belirtiyor.
Öte yandan yeni teknolojilerin ortaya çıkması ve dijitalleşme ile birlikte köklü bir dönüşüm sürecinde olan enerji sektörü için söz konusu risklerin giderek daha önemli hale geleceği öngörülüyor. Bulgular şirketlerin bu risklere karşı etkin müdahale stratejileri uygulamaları gerektiğine vurgu yapılıyor.
EY Türkiye Enerji sektörü lideri Erkan Baykuş konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enerji sektörü yöneticilerinin kendilerine, beklenmedik bir olay karşısında şirket operasyon modellerinin yeterince güçlü ve dayanıklı olup olmadığını sorması gerekiyor. Şirketlerin, siber güvenlik risklerini, veri gizliliği ve güvenliğine ilişkin gereksinimler ile birleştirerek inovatif çözümler geliştirmesi şart. Risk yönetimi; robotik süreç otomasyonu, blockchain ve veri analizi gibi teknolojik ilerlemelerin verimliliği artırmak, maliyetleri azaltmak ve performansı güçlendirmek için kullanılmaya başlanmasıyla heyecan verici bir değişim geçiriyor. Enerji şirketleri dijital dönüşümü yakından takip ederek geleceğin enerji dünyasında başarıyı yakalayabilmek için gerekli inovasyonları gerçekleştirmeli.”
Yeni teknolojiler ve değişen müşteri talebi en büyük stratejik riskleri oluşturuyor
Raporun sonuçlarına göre; dijitalleşme ve müşteri taleplerinde ortaya çıkan değişimler enerji şirketlerinin karşı karşıya olduğu en büyük stratejik riskleri oluşturuyor. Dağınık enerji üretim kaynaklarının yükselişi araştırma katılımcıları tarafından bir numaralı stratejik risk olarak ifade ediliyor. Bununla birlikte bu kaynaklardaki artışın geleneksel satışlarda ve müşteri ilişkilerinde yarattığı baskı, dağınık enerji üretim kaynaklarının genel risk sıralamasında da üçüncü sırada yer almasına neden oluyor.
Dağınık enerji üretimi ve yeni teknolojilerin müşterilere daha fazla seçenek sunmasının bir sonucu olarak müşteri talep ve beklentilerinin değişmesinin ise iki numaralı stratejik risk olduğu görülüyor. Raporda; geleneksel olmayan yeni şirketlerin sektöre giriş yapmasının geleneksel enerji şirketlerinin gelirleri üzerinde baskı yarattığı belirtiliyor. Şirketlerin dijitalleşme ve nesnelerin interneti ile birlikte hem değişimin hızına uyum sağlamaya çalışmaları hem de ilgili güvenlik riskleri ile mücadele etmeleri ise yeni teknolojileri en büyük üçüncü stratejik risk haline getiriyor.
Değişen enerji piyasası regülasyon altyapısıyla değişen maliyetlerin kavranmaya çalışılması bir numaralı finansal risk
Rapor; enerji şirketleri için düzenlemeler ile belirlenen fiyatların geleneksel elektrik üretim ve dağıtım yöntemleri bazlı sistem altyapısına göre belirlendiğinden hareketle, sektörde ortaya çıkan değişim paralelinde ortaya çıkan farkları kapsamayabileceğini belirterek, maliyetlerde oluşan değişimin bir numaralı finansal risk olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların %55’i söz konusu riskin enerji sektörü için gelecekte daha da belirleyici bir unsur haline geleceğini düşünüyor.
Raporda ayrıca, yeni düzenlemelerin şebekelerin genişletilmesini teşvik ettiği ancak şirketleri inovasyon ve dijital teknolojilere yatırım yapmaya yöneltme konusunda doğru finansal teşvikleri sağlamadığı kaldığı ifade ediliyor.