(Turkish) Güç Savaşında Petrolün Yerini Kaya Gazı Alacak

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

Petrolü ilk bulan ve kullanan M.Ö. 3 binli yıllarda Mezopotamyalıların olduğu söylenmektedir. Binlerce yıldır hem aydınlatmada hem de ilaç amacıyla kullanıldıktan sonra gerçek değeri 20. ve 21. yüzyıllarda anlaşılan petrol milyonlarca insanın ölümünün, bir çok ülkenin parçalanmasının başlıca nedeni olarak kabul edilmektedir. Ulaştırmadan enerji yakıtlarına, plastikten ilaca, zirai gübrelerden giyime kadar hayatımızda kullandığımız birçok şey ya petrol ürünü ya da petrolün yan ürünü olduğu düşünülürse öneminden daha fazla bahsetmeye gerek kalmayacak.

Esasında petrol uğruna yaşanan tüm bu mücadeleyi Birleşik Krallık’ta başbakanlık yapmış, dünya savaş ve siyasi tarihine damga vurmuş olan Winston Churchill’in “bir damla petrol bir damla kandan daha kıymetlidir” sözü özetliyor.

Halen uğruna büyük savaşların yaşandığı petrol öneminden bir şey kaybetmedi. Ama özellikle son yıllarda bazı uzmanlar tarafından petrolü tahtını sarsabilecek yeni bir enerji kaynağından sıkça söz ediliyor. Dünyadaki dengeleri yeniden değiştirebileceği düşünülen bu enerji ürünün ismi ise, Kaya Gazı.

1973′teki petrol krizi, dünyada alternatif enerji arayışını arttırdı. Bu arayışların sonucunda ise en önemli alternatif olarak kabul edilen kaya gazı ortaya çıktı. Petrol ve doğalgazın alternatifi olarak gündeme gelen kaya gazı kayaçların gözeneklerinde yer alan küçük miktardaki doğal gazlarıdır.

PETROL HANGİ ÜLKELERİN ELİNDE ?

Dünyanın en büyük petrol üreticisi olan ilk 5 ülke sırasıyla Suudi Arabistan, Rusya, ABD, Çin ve İran. En büyük petrol üreticiler olan Suudi Arabistan ve Rusya aynı zamanda en büyük petrol ihracatçıları konumunda. Yine verilere göre dünyanın en büyük petrol tüketicileri ise ABD, Çin, Japonya, Hindistan ve Rusya olarak yer alıyor. Peki en fazla petrol rezervine sahip olan ülkeler hangileri? ABD Enerji Bakanlığına bağlı Enerji Enformasyon İdaresinin (EIA) ve İngiliz Petrol devi BP’ nin istatistikler ve diğer verilerden derlediği bilgilere göre, kanıtlanmış petrol rezervine en fazla sahip olan ülkeler sırasıyla: Suudi Arabistan (%19.7), Venezuela (18.9), Kanada (12.94), İran(10.16), Irak (8.5) , Kuveyt (7.5) ve Birleşik Arap Emirlikleri (7.30). Yani çoğunluğu Ortadoğu’da yer alan bu 5 ülke, dünyanın en fazla petrol rezervlerine sahip durumda. Bu ülkelere ek olarak Libya, Nijerya, Katar, Cezayir gibi Ortadoğu ve Afrika ülkeleri de önemli petrol üreticileri arasında yer alıyor. Kuşkusuz petrolün yerine ikame edilebilecek bir enerji kaynağının bulunması durumunda da ekonomik yönden bundan en fazla etkilenecek olan ülkeler de bu Ortadoğu ülkeleri olacak.

KAYA GAZI FELAKET SENARYOSUNA DÖNÜŞÜR MÜ?

Esasında ABD, Kanada, Çin ve Avustralya gibi ülkeler için kaya gazı yeni bir konu değil. Bu ülkeler uzun zamandan beri kaya gazı üretimi yapıyorlar. Özellikle ABD, 2000′li yılların başından beri bu alana yoğunlaştı ve yaptığı yatırımlarla bugün en fazla kaya gazı üreten lider ülke durumunda.

ABD her yıl kaya gazı yatırımlarını ve üretim miktarını arttırmakta öyle ki son dört yılda ABD’ nin ürettiği kaya gazı miktarı 200 milyar metreküpün üzerine çıktı. Bu rakam, dünyanın en büyük gaz ihracatçısı konumunda olan Rusya’ nın yıllık doğal gaz ihracatından fazla. ABD’ nin sadece Wyoming’de ürettiği kaya gazı, Türkiye’nin yıllık doğal gaz tüketiminden yüksek. Amerikan Enerji Bilgi İdaresi tarafından sunulan rapora göre, ABD’de kaya gazı üretimi toplam doğalgaz ve petrol üretiminin yüzde 14′üne denk gelirken, kaya gazı 2035 yılına kadar ülkenin gaz üretiminin yarısını karşılayacak.

Dünyada en fazla kaya gazına sahip ülkeler ise şöyle sıralanıyor:

1. Çin – 36 trilyon m3

2. ABD – 24,5 trilyon m3

3. Arjantin – 22 trilyon m3

4. Meksika – 19,2 trilyon m3

5. Güney Afrika – 13,7 trilyon m3

6. Avustralya – 11.2 trilyon m3

7. Kanada – 11 trilyon m3

8. Libya – 8,2 trilyon m3

9. Cezayir – 6,5 trilyon m3

10. Brezilya – 6,3 trilyon m3

Her yıl 50 milyar doların üzerinde enerji ithalatı yapan Türkiye’nin ise tahmini kaya gazı rezervi 1,8 trilyon metreküp civarında. Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye için bu rakam dahi 20 yıllık ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor.

Bununla birlikte kaya gazına yönelik eleştireler de mevcut. Bilim adamları, kaya gazının halen fosil yakıt ve karbondioksit kaynağı olduğu konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Çevreci örgütlerde dünya yüzeyinde kirlenmeyi arttıracağı sebebiyle kaya gazının kullanımına karşı çıkıyor. Öyle ki kaya gazı bakımından zengin rezervlere sahip olmasına rağmen Fransa çevresel kaygılar nedeniyle kaya gazı çıkarımını yasakladı. Keza İngiltere’ de de kaya gazı çıkarımının yapıldığı yerlerde küçük sarsıntıların meydana gelmesi nedeniyle bu sarsıntıların sebebi olarak gösterilen kaya gazı çıkarımı bazı bölgelerde yasaklanmış durumda.

Butün eleştirilere rağmen tüm dünyada kaya gazı gündeme gelmekte ve ülkeler her geçen gün bu alandaki yatırımlarını arttırmaktadır. Öyle ki Çin önümüzdeki 5 yılın enerji planını yaparken, kaya gazını ilk sıraya koyuyor. Çin devletine bağlı petrol ve doğal gaz şirketi Sinopec, kaya gazı teknolojisini daha da ileriye götürmek için ABD’nin Chesapeake şirketini iştirakleri arasına kattı. Çin şirketi Cnooc, Kanada şirketi Nexen’i de 15 milyar dolara satın aldı.

ABD’nin üretip, dünyaya pazarlamaya başladığı kaya gazının, petrole dayanan enerji fiyatlandırmasını da büyük ölçüde etkileyeceği düşünülüyor. Kaya gazı çıkarımındaki maliyetlerin düşmesi, ülkeler arası boru hatlarının döşenmesi ve arz güvenliğinin sağlanması durumunda kaya gazının enerji fiyatlarında aşağı yönlü baskı yapması kaçınılmaz olacak.

ABD ve Çin’in hem en büyük kaya gazı yatırımcıları olması hem de en büyük petrol talep eden ülke olmaları yakın gelecekte başta Ortadoğu’daki Arap ülkeleri olmak üzere bütün petrol sahibi ülkelerin gelirlerinde ciddi miktarda azalışa yol açabilir. ABD ve Çin’in haricinde diğer ülkelerinde kaya gazına yatırım yapmaları durumunda dünya genelinde kaya gazının çıkarılması ile enerji kaynaklarının yüzde 30 civarında artacağı ve böylece hem petrolün hem de doğalgazın fiyatında azalmaların yaşanılmasının kaçınılmaz olacağı düşünülüyor. Unutmamak gerekiyor ki kaya gazının üretimiyle birlikte ABD’ de şimdiden gaz fiyatları Avrupa’ya oranla 5 kat daha ucuz hale geldi.

Enerji alanında yaşanılan bütün bu gelişmeler, petrol zengini Arap ülkeleri için gerçekten üzerinde ciddi ciddi düşünülmesi gereken bir konu haline geliyor. Sadece kaya gazı açısından değil ABD başkanı Barack Obama’nın yaptığı açıklamalar da petrol piyasasında gelecekte dengelerin değişeceği yönünde işaretler veriyor.

Yeniden başkan seçildikten sonra ABD Başkan Obama Amerika’yı yabancı petrol bağımlılığından kurtarmak için ülkesindeki petrol ve gaz üretiminin arttırma kararı verdi. Bütün kaynaklarını devreye sokması durumunda Ulusarası Enerji Ajansı’ nın tahminlerine göre de A.B.D 2017 yılında en fazla petrol üreten ülke unvanını Suudi Arabistan’dan devralacak. 2015 yılında ise Rusya’ yı geçerek dünyanın en büyük doğalgaz üreticisi olacağı tahmin ediliyor.Kaya gazı ile birlikte petrolde de ABD’nin önümüzdeki sadece 4 yılın sonunda ihracatçı konumuna geleceği ve enerji piyasasında bütün dengeleri yeniden düzenleyeceği başlıca öngörülerden biri haline geldi.

Yıllardır sahip oldukları petrol kaynakları sayesinde büyük bir zenginliğe ulaşan Arap ülkeleri, enerji alanında gerçekleşeceği öngörülen bu değişikliklere karşı şimdiden yeni stratejiler belirlemek zorunda gibi görünüyor. Uzun vadede dahi kaya gazının petrolü tahtından indirebileceğine kimse ihtimal görmese de sadece petrol ihraç ederek yüksek gelirlere ulaşan ülkelerin artık yüksek gelirlerinden mahrum kalacağı da apaçık ortada.

Kaynak: Enerji Enstitüsü

enerji gündemiKaya Gazıpetrol
Yorumlar (0)
Yorum Ekle