Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Başkanı Kutay KALELİ, korona virüs salgını nedeniyle sektördeki gelişmeleri değerlendirdi ve önerilerini sundu. GÜNDER’den yapılan açıklama şu şekildedir:
Değerli Üyelerimiz, Sektör Paydaşlarımız ve Güneş Enerjisi Dostları,
İlk ortaya çıktığı andan itibaren etkili bir şekilde yayılan yeni tip korona virüsün (Covid-19) Türkiye’ye sirayet etmesi, başarılı bir yönetim felsefesi ve ön hazırlıkları sayesinde geciktirildi. Sürecin başlangıcından bu yana, Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulu ve alanında yetkin akademisyenler, toplum sağlığına yönelik sorumluluklarını en etkin biçimde yerine getirmektedir. Bu sayede, Türkiye’nin söz konusu küresel sorundan en az etkilenen ülkelerden birisi olması için çalışmalar hızla devam etmektedir. Yapılan tüm bu çalışma çerçevesinde sunulan destekler için yetkililerimize
Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak tanımlanan ve tüm dünyanın sağlık için teyakkuza geçtiği virüs salgını, hiç şüphesiz enerji sektörünü ve tüm ekonomiyi de etkisi altına almıştır. Korona virüs salgınının diğer sektörlerde olduğu gibi enerji sektöründeki etkileri, fotovoltaik ekipman tedarik zincirinden çok sayıda uluslararası sektör etkinliğinin iptaline ve ertelenmesine kadar ulaşmış bulunuyor. Güneş enerjisi sektöründeki etkilerine bakıldığında, küresel tedarik zincirlerinde ve üretimde gecikmeler yaşanmaya başladığı görülmektedir. Özellikle, güneş sektörü için ekipman üretimlerinde başı çeken Çin’in küresel etkileri zamanla artacaktır. Çin’den sağlanan hammaddeler nedeniyle yerel güneş panelleri üretimi de etkilenecek ve bu durum, dünya çapında güneş panelleri ve ürünlerinin fiyatlarında kısa süreli bir artış anlamına gelecektir.
“Sektörde lojistik problemler yaşanmaktadır”
Yine güneş enerjisi sektöründeki modül ve invertör gibi anahtar ekipmanların temini, koronavirüs salgından en fazla zarara uğrayan alanlardır. Modül üretiminde yer alan birçok hammadde, yani silikon wafer, alüminyum çerçeveler, bağlantı kutusu ve konnektör gibi yardımcı malzemelerde, Çin’deki kısıtlanan tedarik zinciri nedeniyle lojistik problemler yaşanmaktadır. Nakliye ve lojistik hizmetlerinin hacmindeki bu önemli azalma, projelerin şebeke bağlantılarında kaçınılmaz gecikmelere yol açacaktır.
Bilindiği üzere halen inşaatı devam eden lisanslı ve lisanssız 1.000 MW’ye yakın Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizmasından (YEKDEM) yararlanmak üzere işletmeye alınması planlanan güneş enerjisi santrali bulunmaktadır. Bu santraller de virüs kaynaklı piyasalarda oluşacak arz ve talep şoklarından etkilenecek ve finansman koşullarında da ortaya çıkabilecek belirsizlikler nedeniyle gecikmeler yaşanabilecektir. Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin tarafından kaleme alındığı üzere, Çin ve Uzakdoğu’nun virüs salgınında öncelikli coğrafya olduğu bir periyottan, hem Batı Avrupa, hem de ABD ile Kanada’nın öne çıktığı; Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘salgının merkezinin artık Avrupa’ olarak açıkladığı bir periyoda geldik. Gelinen noktada, uluslararası ekonomi çevrelerinde 3 temel senaryo üzerinde durulmaktadır.
“YEKDEM bitiş tarihinin en az 6 ay ötelenecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir”
‘Hızlı Toparlanma’ adı verilen 1’inci senaryoya göre, içinde bulunduğumuz 1’inci çeyrekte Hubei dışı Çin en geç nisan ortası % 80 kapasiteyle ekonomik faaliyetlerine dönüş yapacak ve virüs nisan ayında Doğu Asya ve Avrupa’da kontrol altına alınacaktır. 2’inci Çeyrekte ise virüsün Orta Doğu’da kontrol altına alınması ve tüketici güveninin de iyileşmeye başlayarak küresel talebin normalleşeceği öngörülmektedir. Ölüm oranlarının düştüğü bu dönemde virüsün mevsimsel dayanıklılığı düşük çıkacak, hava trafiği ve turizm faaliyetleri hızlanacaktır. Bu senaryoya göre, salgının küresel ekonomi ve ticarete etkisi yılın 2’nci çeyreğine yansımayacaktır. 3’üncü ve en kötü senaryo ise ‘Küresel Resesyon’ olarak adlandırılmaktadır. Bu senaryoya göre, Hubei dışı Çin nisan ortası en iyi koşullarda üretim kapasitesinin ancak % 40’ına dönebilecektir. Bu senaryoda, özel tüketim, mal ve hizmet ihracatı ile finans piyasaları ciddi zarar görecektir. Tüketici güveni dip seviyeleri görürken küresel havacılık kısıtlamaları yıl boyu devam edecektir.
3’üncü senaryonun gerçekleşmesi durumunda, küresel resesyonun dünya ekonomisine etkisinin 2 ile 2,5 trilyon dolar kayıp olacağı belirtiliyor. GÜNDER olarak tüm bu değerlendirmeler ışığında, YEKDEM bitiş tarihinin 2020 sonu yerine uzmanların da belirttiği 1. ve 2. senaryo çerçevesinde, en az 6 ay ötelenecek şekilde güncellenmesi önerisinde bulunmak isteriz. Yenilenebilir enerji sektörünün diğer paydaşlarının da vurguladığı gibi, YEKDEM mekanizmasına göre en son Aralık 2020’de devreye girmesi gereken santraller için mücbir sebep kaynaklı mevcut gecikmeler göz önünde bulundurularak bu tarihin ötelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
GÜNDER olarak, tüm dünyada mücadele edilen korona virüsüne karşı tedbir almak amacıyla bir sonraki duyuruya kadar dernek etkinlik ve toplantılarını erteleme ve ofis çalışanlarının evden çalışması kararını almış bulunmaktayız. Yeni tip korona virüs tedbirlerine yönelik Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından ilan edilen ve vurgulanan önlemlere tüm vatandaşların riayet etmesi ve kamuoyunun bu konuya hassasiyet göstermesi gerekmektedir.
Sağlıklı ve Güneşli Günlere Yakın Zamanda Kavuşmak Dileğiyle.
Saygılarımızla,
Kutay KALELİ
GÜNDER Başkanı